Taksim Dayanışması üyelerinin yargılandığı 26 sanıklı Gezi davasında mahkeme kararını açıkladı.
İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme tüm sanıkların beraatine karar verdi.
Ne olmuştu?
Taksim Dayanışması üyeleri 8 Temmuz 2013’te İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun Gezi Parkı’nı açması sonrası gözaltına alınmışlardı.
Taksim Dayanışması üyesi beş kişinin de aralarında olduğu 26 kişi hakkında “örgüt kurmak ve yönetmek” ile “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” suçlamasıyla hazırlanan ikinci iddianame İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 17 Mart 2014 kabul edildi ve dava açıldı.
İlk duruşma 12 Haziran 2014’da yapıldı.
Savcı Nazmi Okumuş’un 26 şüpheli hakkında hazırladığı ilk iddianame, “Şüphelilerin hangi kanundaki hangi suç veya suçları işlemek için örgüt kurdukları veya yönettikleri anlaşılmadığından, şüphelilerin savunmalarının alınabilmesi için iddianamede açıklanması gerekir” denilerek 10 Şubat 2014 tarihinde reddedilmişti.
Soruşturmayı Okumuş’tan devralan Savcı Mesut Erdinç Bayhan ise iddianamedeki “örgüt kurmak ve yönetmek” suçlamasını değiştirmeyerek yine aynı mahkemeye sundu.
İkinci iddianamedeki fark, “görevli memura mukavemet” suçlamasının çıkarılmış olması.
İlk iddianamenin ana ret gerekçesi, örgüt kurmak ve yönetmekle suçlanan kişilerin, bu örgütü neden kurduklarının belirtilmemiş olmasıydı. İkinci iddianamede de bu gerekçe belirtilmedi. Ancak mahkeme bu kez iddianameyi kabul etti.
İddianamede, Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyesi Haluk Ağabeyoğlu hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun 220/1. maddesi uyarınca “örgüt kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla 17 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.
Diğer 21 şüphelinin ise 10’ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyordu.
26 sanığın da ayrıca, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçlamasından cezalandırılması isteniyordu.
İddianamede Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla insanların alana toplanması “halkı kışkırtmak” olarak değerlendirilmişti.
(Bianet.org)