Türk Tabipleri Birliği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ve Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar Derneği, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile ilgili reklamların yayımlanmasının hukuken ve etik olarak uygun olmadığı gerekçesiyle ve kaldırılması talebiyle Reklam Kurulu’na başvurdu.
Konuyla ilgili olarak bugün (21 Nisan 2015) TTB’de düzenlenen ortak basın toplantısında, “Nükleer tesisin faaliyete geçirilmesinin halk sağlığı açısından çok ciddi olumsuz sonuçları ortaya çıkabilecek iken bunun görmezden gelinerek reklamlarla halkın yanıltılmaya çalışılması kabul edilemez. Bizler halkımıza ve insanlığa karşı tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmeye kararlıyız” denildi.
Toplantıya TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden Şener, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği adına Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz ve Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar Derneği adına Dr. Derman Boztok katıldılar. Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz tarafından okunan ortak açıklama şöyle:
Geçtiğimiz günlerde enerji alanında yaşanan özelleştirmeler nedeniyle ortaya çıktığı açık seçik belli olan elektrik kesintisi yeni nükleer anlaşmaların gerekçesi olarak kullanıldı. Nükleer santraller bizi enerjide dışa bağımlılıktan kurtaracaktı!
Söylenenlere göre Akkuyu Nükleer Güç Santrali dışa bağımlılıktan bizi kurtarmada ilk adımdı. Yetmezdi bir tane daha gerekirdi, belli ki o da yetmeyecekti.
Seçim günü elektrik kesintisini “trafoya kedi girdi” biçiminde oldukça bilimsel bir biçimde açıklayan Enerji Bakanı’nın ağzından Türkiye Akkuyu için güvence aldı ve içi rahatladı.
Soma’da yaşanan katliamda iş güvenliğini “fıtrat teorisi” ile açıklayan Hükümet “trafo ve kedi” teorisinden sonra Akkuyu ve nükleer santral için de teoriler bulurdu elbet, buluyordu da!
Son günlerde nükleer enerji konusu hepimizin gündemini daha fazla işgal ediyor. Çünkü 1970’li yıllarda yeri Mersin-Akkuyu olarak belirlenen nükleer enerji santrali, kurulma aşamasına geldi. 10. Kalkınma Planı’nda yer bulan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde, hızla ihale aşaması tamamlandı. Geçtiğimiz hafta santralin temeli atıldı.
Bu arada da televizyonlarda, internette, yollarda ve köprülerdeki reklam panolarında Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile ilgili reklamları gördük. Akkuyu Nükleer A.Ş. çeşitli “tema ve simgelerle” bize “Güçlü Türkiye’nin yeni enerjisi: Akkuyu Nükleer” diyerek sesleniyordu. Nükleer enerjiyle ilgili oluşturulmaya çalışılan “güllük gülistanlık” bu manzara ile algılarımıza sesleniliyordu. Ama bu reklamlarda sözü edilmeyen o kadar çok şey vardı ki!
Bu reklamlarda;
Nükleer santrallerin; geniş alanlarda, uzun yıllar boyunca çevre ve insan sağlığı sorunlarına yol açan kaza risklerinden, çözülememiş radyoaktif atık sorunundan, ekonomik ömrünü doldurduktan sonra yüksek söküm maliyetlerinden, herhangi bir kazaya bağlı olmaksızın çevresinde yaşayanlarda; özellikle de çocuklarda sağlık sorunlarına yol açtığından ve bu nedenlerle terk edilmeye başlandığından söz edilmiyor.
Bu reklamlarda;
Nükleer santrallerin yakıt açısından dışa bağımlı olduğu, dünya elektrik üretimi içinde nükleer santrallerin payının, ülkelerin nükleer santrallerden vazgeçmeleri nedeni ile sürekli düşmekte olduğuna değinilmiyor.
Bu reklamlarda;
Dünya elektrik üretiminin 1993 yılında yaklaşık %17’si nükleer santrallerden karşılanırken, 2012 yılında bu oranın %10’a kadar gerilediği, Almanya’nın 2022 yılına kadar ülkesindeki tüm nükleer santralleri kapatacağını açıkladığı, İtalya ve İsviçre gibi birçok ülkenin yeni nükleer santral yapma projelerinden vazgeçmiş olduğu bilgilerine yer verilmiyor.
Bu reklamlar nükleer santralin çevreye ve sağlığa etkilerine dair bilgi içermiyor.
Bu reklamlarda nükleer santrallerin risk potansiyelleri bilimsel kurallara uygun, dürüst bir biçimde ortaya konulmuyor.
Bu reklamlar Türkiye’de geçerli mevzuata aykırılıklar içeriyor.
Bu kapsamda Türk Tabipleri Birliği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ve Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar Derneği olarak Akkuyu Nükleer Güç Santrali Şirketi tarafından radyo, televizyon, internet, billboardlar ve benzeri mecra üzerinden yayımlanan reklamların tedbiren yayınının durdurulması ve ilgili mevzuata göre şirkete ceza verilmesi talebi ile Reklam Kurulu Başkanlığı’na başvurmuş bulunuyoruz.
Akkuyu NGS ÇED Raporu halk sağlığı açısından birçok yönüyle ciddi sorunlar, eksiklikler ve hatalar içeren bir değerlendirme sunmakta iken ve bu sorunlarla bir nükleer tesisin faaliyete geçirilmesinin halk sağlığı açısından çok ciddi olumsuz sonuçları ortaya çıkabilecek iken bunun görmezden gelinerek reklamlarla halkın yanıltılmaya çalışılması kabul edilemez.
Bizler halkımıza ve insanlığa karşı tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmeye kararlıyız.
Türk Tabipleri Birliği
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği
Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar Derneği
Yeşil Gazete