ManşetEmekTürkiye

Soma katliamının üzerinden sekiz yıl geçti: Sorumlular dışarda, işçilerin avukatları hapiste

0

13 Mayıs 2014’te Manisa‘nın Soma ilçesinde Soma Kömür İşletmeleri Anonim Şirketi‘ne ait Eynez maden ocağında 301 işçinin hayatını kaybetmesinin, 162 işçinin ise yaralanmasının üzerinden tam sekiz yıl geçti.

İşçilerin ailelerinin adalet arayışı ise devam ediyor.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş cinayetinin davasında tek tutuklu sanık kalmadı. Ancak süreç boyunca işçi ailelerinin avukatlığını üstlenen Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay cezaevinde.

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı avukat Selçuk Kozağaçlı “örgüt yöneticiliği” suçlamasıyla 2017’den bu yana tutuklu bulunuyor. Av. Selçuk Kozağaçlı tutuklandığında ona sorulan sorulardan biri Soma idi.  

Sosyal Haklar Derneği üyesi avukat Can Atalay da 25 Nisan’da Gezi Davası’nda çıkan kararlarla 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İlgili haber: Soma Davası’nın avukatlarından Can Atalay: Karar eksik, yanlış ve kabul edilemez

Atalay, geçen yıl ailelerin mücadelesine dair şunları söylemişti:

“Somalı aileler, ekmeğini kazanırken kimse öldürülmesin diye uğraşıyor. İşçi canı, işletmelerde en ucuz sarf malzemesi olarak görülmeye devam edilmesin diye uğraşılıyor. Türkiye’de eğer demokrasi kazanılacaksa, adaletle kazanılacak. Adalet de ancak, ekmeğini kazanan insanlar için olduğunda, sosyal adalet olduğunda olur.”

Maden faciası, nasıl adalet faciasına dönüştü?

13 Mayıs’ 2014’te maden ocağında yaşanan yangın ve patlama sonrası işçiler, yerin 800 metre altında mahsur kaldı, ocak zehirli dumanla doldu. Çalışmayan asansörle yukarıya çıkamayan işçiler, karbonmonoksit gazından zehirlendi. Kurtarma çalışmaları ancak beş günde tamamlanabildi.

Tüm Türkiye’nin gözü, şeffaflıktan yoksun ve karmaşa içinde yürütülen çalışmalara kilitlenmiş, facia sonrası Türkiye’de üç günlük ulusal yas ilan edilmişti.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgeye gittiğinde “Kömür madenlerinde bunar olağan şeylerdir, fıtratında var” dedi. Erdoğan’ı protesto edenlerden 34 kişi ‘hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme’ suçundan altı  buçuk yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Devlet yetkililerini protesto eden bir madenci polis tarafından gözaltına alınırken, dönemin Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel tarafından yerde tekmelendi. Yerkel, dört yıl sonra, bir özür diledi.

Başlayan adli süreçte işverenler hakkında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi‘nde “olası kastla insan öldürme”, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama”, “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma”, “taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçlamalarıyla dava açıldı.

Dava süreci başladığında hazırlanan blirkişi raporu, işçilerin “alınmayan güvenlik önlemleri” sebebiyle öldüğünü doğruladı.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava 2018 yılında bitti.

37 kişi beraat ederken, 14 sanık taksirle ölüme ve yaralanmaya sebebiyet vermekten cezalandırıldı. ‘Basit taksir’ suçundan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a 15 yıl; bilinçli taksirden de Genel Müdür Ramazan Doğru’ya 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik’e 18 yıl 9 ay, Yardımcısı İsmail Adalı’ya 22 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

Yerel mahkemenin kararı ardından istinafa giden dosyada İzmir Bölge Adliye Mahkemesi kararın bozulmasın istedi ve davayı Yargıtay’a gönderdi.

Yargıtay 12. Dairesi oy birliği ile Can Gürkan hakkında “basit taksirle insan öldürme”, Ramazan Doğru, İsmail Adalı, Akın Çelik hakkında ise “bilinçli taksirle insan öldürme” ilişkin hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğuna  “sanıkların şirketteki pozisyonları gereği ocak içerisindeki yüksek riskleri bilmelerine rağmen faaliyetlerine uzun süre devam ettiklerine” hükmetti ve ‘olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama suçundan‘ ceza verilmesine karar verdi.

Üç ay sonra sonra ise Yargıtay’ın beş üyesinden üçü değiştirildi ve yeni üyeler kararı bozarak ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan ceza verilmesini istedi.

İlgili haber: Soma’da heyet değişti, Yargıtay kendi verdiği kararı bozdu

Bu karar sonrassı Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, müdür yardımcısı İsmail Adalı ve işletme müdürü Akın Çelik tahliye edildi.

Daha hafif cezalı bu suçlamayla yargılanan Can Gürkan 20 yıl, mühendisler Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu 12 yıl 6 ay hapis cezalarına çarptırıldı. Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç ise beraat etti. Davada tutuklu sanık kalmadı.

Çağdaş Hukukçular Derneği, açıklamasında “Yedi yıldır adalet aranan bu mahkeme önünde aileler hırpalandı, avukatlar sürüklendi, gözaltına alındı. Değiştirilen heyetler, Yargıtay’da dosyaya atanan bürokratlar bu katliama tekrar ortak oldu” dedi.

İlgili haber: Soma’da madencilerden eylem: İş kazaları, tazminat ve emeklilik sefaleti

Sanıklara verilen cezalar 8 Nisan 2022’de onandı:

Ormanoğlu ve Kurt‘a verilen iki yıl süreyle kontrol teşkilatı başmühendisliği görevini yapma yasağı kararı bozuldu,infaz düzenlemesinden yararlanan Can Gürkan’a verilen 20 yıl cezanın infazı yarı yarıya indirilerek 10 yıla düşürüldü.

Üç yıl denetimli serbestlik ve Gürkan’ın hapiste kaldığı dört buçuk yıl da düşülünce cezanın 2 yıl 6 aylık infazı kaldı.

Böylece Gürkan’a verilen ceza toplamda yedi yıl hapis oldu. Gürkan, 301 madencinin her biri için sekiz gün hapis yatmış olacak. Gürkan’ın yurtdışına çıkış yasağı da bulunmuyor.

Yargıtay’ın değiştirilmeyen iki üyesi ise karara muhalefet şerhi koydu: Başkan Ahmet Er, Can Gürkan’ın maden ocağındaki yüksek riski bilmesine rağmen ‘olursa olsun’ mantığı ile hareket ettiğini ve bu nedenle olası kastla öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtti.

Üye Nadir Güngüneş ise, patron Gürkan’ın ihmallerine rağmen olası kastla öldürme suçundan cezalandırılmamasının, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan olası kastla öldürme suçunun içini boşaltacağını ve başka bir olayda bu suçlamayla ceza verilemeyeceğini ifade etti.

Sanıkların, ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanmasına kanaat getirildi.

Çağdaş Hukukçular Derneği, açıklamasında “Yedi yıldır adalet aranan bu mahkeme önünde aileler hırpalandı, avukatlar sürüklendi, gözaltına alındı. Değiştirilen heyetler, Yargıtay’da dosyaya atanan bürokratlar bu katliama tekrar ortak oldu” demişti.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.