Fotoğraf: Matteo Nardone / Pacific Press
Hızla yükselen hava sıcaklıkları birçok ülkede orman yangınlarına yol açıyor. Bu sırada kentsel bölgelerde ulaşımda aksaklıklar yaşanıyor ve su kıtlıkları yoğunlaşıyor.
Bilim insanları endüstri devriminin ardından yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanan fosil yakıtlarının ortaya çıkardığı karbon emisyonları nedeniyle sıcaklığın 1,1 derece arttığını aktarıyor.
Uzmanlar bu sıcaklığın dünyanın her yerine eşit şekilde dağılmadığı için belli bölgelerde aşırı hava olaylarına yol açtığını, emisyonlar kesilmediği müddetçe bu döngünün devam edeceğini söylüyor.
BBC, dünyanın birçok yerinde son günlerde hava sıcaklıklarının yüksek seviyelerde seyrettiğini aktarıyor. Peki iklim krizinin aşırı hava olayları ile nasıl bir ilişkisi var?
Ortalama hava sıcaklıklarında yaşanan ufak değişimleri anlamak için iklimi bir ucunda soğuk, diğer ucunda sıcak, ortasında ise aradaki diğer hava sıcaklıklarının olduğu bir çan eğrisi gibi düşünebiliriz.
Bu şekilde en ufak bir değişim, eğrinin daha yüksek sıcaklığın olduğu bölgeye doğru kaymasına neden olur ve bu durumda yaşanan sıcak dalgaları şiddetlenir ve daha sık meydana geliyor.
Birleşik Krallık’ta 19 Temmuz 2022’de hava sıcaklıkları ilk defa 40 derecenin üstüne çıkarak rekor kırdı.
Meteoroloji Müdürlüğü, iklim değişikliğinin etkisiyle sıcak dalgalarının oluşma olasılığının 10 kat yükseldiğini söylüyor.
Imperial College London‘da iklim uzmanı olan Profesör Friederike Otto, “Bu sıcaklıklar bir gün bize serin gelmeye başlayabilir” diyor.
Uzmanlar son 50 yıl içinde sıcak dalgalarının süresinin neredeyse iki katına çıktığını, bu sürenin her yıl arttığını söylüyor.
Sıcak dalgalarının yoğunlaşmasına neden olan bir diğer faktör ise ısı kubbesi.
Basıncın yüksek olduğu bölgelerde sıcak hava aşağıya doğru bastırılıyor ve tek bir noktada yoğunlaşıyor. Bu durumda bir kıtanın tümünde hava sıcaklıkları aniden artabiliyor.
Atmosferin üst seviyelerinde dar rüzgar bantları olarak adlandırılan jet rüzgarların gidişatı bir fırtına tarafından bozulunca havadaki tüm hareket yavaşlıyor. Bu durumda ise hava sistemleri tek bir bölgenin üzerinde takılı kalabiliyor ve sıcak dalgaları daha uzun sürebiliyor.
Geçen yıl Hindistan ve Pakistan’da çok sayıda sıcak dalgası yaşandı. Pakistan’da Mayıs ayında hava sıcaklığı 49 derece olarak kaydedildi.
Arjantin, Uruguay, Paraguay ve Brezilya’da da geçen yıl ocak ayında rekor sıcaklıklar meydana geldi.
Avustralya’nın batısında aynı dönemde hava sıcaklığı 50,7 dereceye ulaştı.
Uluslararası iklim uzmanlarını bir araya getiren Dünya Hava Durumu İlişkilendirme Ağı (WWA), iklim değişikliği olmadan bu kadar yoğun sıcaklıkların yaşanamayacağını belirtti.
Uzmanlar, Arktik bölgede yaşanan yüksek hava sıcaklıklarının jet rüzgarlarının yavaşlamasına neden olduğunu düşünüyor.
Sıcak dalgaları yoğunlaştıkça ve uzadıkça kuraklıklar da artabiliyor.
Sıcak dalgalarının meydana geldiği zaman dilimleri arasında daha az yağış olması bunun sebeplerinden bir tanesi.
Yer kurudukça ısı daha hızlı bir şekilde yükseliyor ve sıcaklık da artıyor.
Tarım ve hayvancılık gibi insanlık faaliyetleri dünyada su talebinin artmasına ve su tedariği üzerindeki baskının artmasına neden oluyor.
Orman yangınları doğrudan insanların müdahalesiyle meydana geldiği gibi doğal faktörlerin etkisiyle de başlayabiliyor.
İklim değişikliğinden kaynaklı yoğun ve uzun süreli sıcak dalgaları sırasında yerden ve bitki örtülerinden giderek atmosfere daha çok nem yükseliyor.
Yeryüzü kuruyunca orman yangınlarının çıkmasına yol açabilecek doğal tetikleyiciler oluşuyor.
Geçen sene Kuzey Yarımküre‘de orman yangını sezonu bazı bölgelerde erken başlamıştı. Uzmanlara göre bunun nedeni yağışın az, sıcaklığın ise fazla olmasıydı.
Fransa, İspanya, Portekiz, Yunanistan, Hırvatistan ve Arnavutluk’ta binlerce kişi yangınlar sebebiyle tahliye edildi, çok sayıda kişinin ise hayatını kaybettiği bildirildi.
Bir önceki yaz ise Kanada’da yaşanan bir sıcak dalgası orman yangınlarının o kadar hızlı bir şekilde yayılmasına neden oldu ki bölgede yeni bir hava sistemi ortaya çıktı ve fırtına bulutlarının oluşmasına neden oldu. Fırtına esnasında şimşekler ise yangınları şiddetlendirdi.
Normal hava döngülerinde sıcak hava atmosferde nem, su buharı ve yağış oluşumuna yol açıyor.
Ancak sıcaklıklar yoğunlaştıkça atmosferdeki buhar da artıyor. Bu yüzden yağışlar da şiddetleniyor.
Geçen yıl dünyanın birçok yerinde aşırı yağış olaylarının ardından ciddi seller yaşandı.
Güney Amerika’nın farklı bölgelerinde yaşanan sellerde yüzlerce kişi hayatını kaybetti.
ABD Ulusal Bilim Akademisi’nden Su Uzmanı Peter Gleick, “Kuraklığın yaşandığı bölgeler arttıkça o bölgelerden çekilen buhar başka yerlerde, genellikle daha yoğun bir şekilde yağış olarak düşüyor. Bu da selleri artırıyor” diyor.
Uzmanlar dünyada hava koşullarının her zaman değişken olduğunu, ancak iklim krizinin etkileriyle bu değişimlerin şiddetlendiğini söylüyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…