Shell, Greenpeace’e 2,1 milyon dolarlık tazminat davası açtı

Shell’in Greenpeace’in ocak ayında Atlantik Okyanusunda gerçekleştirdiği fosil yakıt protestosu nedeniyle açtığı dava, enerji şirketinin altyapısını hedef alan protestoculara süresiz engelleme talep ediyor.

Petrol devi Shell, Greenpeace kampanyacılarının bu yılın başlarında hareket halindeki bir petrol platformunu işgal etmesinin ardından, örgüte karşı şimdiye kadar karşılaştığı en büyük yasal tehditlerden biri olan 2,1 milyon dolarlık bir tazminat davası açtı.

Dava, dünyanın herhangi bir yerinde denizde ya da limanda Shell altyapısına yönelik tüm protestoların süresiz olarak engellenmesini talep ediyor. Şirket, aksi halde müteahhit şirketlerin de tazminat talep edeceğini ve 8,6 milyon dolara ulaşabilecek taleplerde bulunulabileceğini söylüyor.

Ocak ayında dört Greenpeace protestocusu Shell’in iklime verdiği zarara dikkat çekmek için Atlantik Okyanusundaki Kanarya Adaları‘nın hemen kuzeyinde, Shetland Adaları‘na taşınmakta olan yüzen bir platforma tırmanarak burada “Sondajı durdur, kirlettiğini öde” talebinde bulunan bir pankart açmıştı.

The Guardian‘ın aktardığına göre petrol şirketi, bu protesto nedeniyle çevre örgütünü 50 yıllık tarihindeki en büyük yasal tehditlerden biriyle karşı karşıya bıraktı.

Fotoğraf: Chris J. Ratcliffe / Greenpeace
‣ Shell gemisine tırmanan aktivistten mesaj: Birlikte güçlüyüz

‘İklim adaleti için mücadeleyi bırakmayı reddediyorum’

Greenpeace ise Shell’i “CEO Wael Sawan‘ın fosil yakıt yatırımlarını ikiye katlama hamlelerine karşı büyüyen muhalefeti susturmak” amacıyla “agresif yasal taktikler” kullanmakla suçluyor.

Greenpeace Güneydoğu Asya İcra Direktörü ve Shell’in platformuna çıkan protestoculardan biri olan Yeb Saño şunları söyledi:

Shell, anlamsız ve açgözlü fosil yakıt arayışını durdurması ve dünya üzerinde yarattığı yıkım için hesap vermesine ilişkin benim meşru taleplerimi susturmaya çalışıyor. Mahkemeye çıkıp bununla mücadele edeceğim; ve eğer Shell sondajı durdurmayı reddediyorsa, ben de iklim adaleti için mücadeleyi bırakmayı reddediyorum.”

Fotoğraf: Greenpeace
‣ Greenpeace’den Atlantik’teki Shell platformunda eylem: Sondajı durdur, kirlettiğini öde

Shell: Tek derdimiz aktivistlerin güvenliği

Shell, anlaşmazlığın Greenpeace tarafından protestoya karşı bir baskı olarak nitelendirilmesini reddetti ve davanın sadece deniz altyapısıyla ilgili olduğunu çünkü protestocuların güvenliğinin “her şeyden önemli olduğunu” söyledi.

Bir Shell sözcüsü şunları kaydetti:

“Niyetimiz yanlış aksettirildi. Bu sadece -bu yılın başlarında olduğu gibi- denizde ya da limanda insanların hayatını tehlikeye atabilecek faaliyetlerin önüne geçilmesiyle ilgili, başka bir şey değil. Protesto hakkı temel bir haktır ve buna kesinlikle saygı duyuyoruz. Ancak bu güvenli ve yasal bir şekilde yapılmalıdır. Shell ve yüklenicileri Greenpeace’in tehlikeli eylemlerine karşılık vermenin önemli maliyetlerini karşılamakla yükümlüdür.”

Şirket, protestocuların daha fazla gemiye çıkmasını engelleyebilecek iki mahkeme tedbir kararını güvence altına almak için önemli yasal maliyetlere katlandığını ve güvenliği arttırmak için de ilave bir güvenlik gemisini harekete geçirmek için masraf yapıldığını bildirdi.

Shell sözcüleri “Mürettebatın yanı sıra protestocuların güvenliği de her şeyden önemliydi. Haklı olarak, ilgili tüm insanları korumak için önlemler almakta tereddüt etmedik” diye ekledi.

Fotoğraf: Greenpeace

‘İnsani bedeli ne olursa olsun kâr etmeye kararlılar’

Şirket daha önce petrol platformu protestosunu bir güvenlik sorunu olarak tanımlamıştı. O dönemde bir Shell sözcüsü şunları söylemişti:

“Çok sayıda insanın zorlu koşullarda hareket halindeki bir gemiye binmesi nedeniyle bu eylemler gerçek güvenlik endişelerine neden olmaktadır. Herkesin kendi bakış açısını ifade etme hakkına saygı duyuyoruz. Önemli olan bunu kendilerinin ve başkalarının güvenliğini düşünerek yapmalarıdır.”

Gemiye çıkan aktivistlerden Yakup Çetinkaya, Shell’in platformu üzerindeyken Yeşil Gazete’ye verdiği röportajda şirketin aktivistlere güvenlik endişeleri ile ilgili olarak ulaştığını bildirmişti.

Greenpeace İngiltere‘nin eş icra direktörü Areeba Hamid ise Shell’i “Greenpeace’in kampanya yürütme kabiliyetini kırmaya çalışmakla ve bunu yaparken de iklim adaleti ve kayıp ve zararların ödenmesine yönelik meşru talepleri susturmaya çalışmakla” suçladı ve ekledi:

Bu davanın düşürülmesine ve Shell’in hükümet tarafından denetlenmesine ihtiyacımız var çünkü Sawan’ın insani bedeli ne olursa olsun kâr etmeye kararlı olduğu çok açık.”

Fotoğraf: Chris J. Ratcliffe / Greenpeace

Shell ve iklim protestocularının mahkeme geçmişi

Shell ile iklim protestocuları son dönemde dava salonlarında birkaç kez daha yüz yüzde geldi.

Temmuz ayında ClientEarth’e bağlı çevre avukatları, Shell’in 11 yöneticisini şirketin “özünde kusurlu” iklim stratejisinden kişisel olarak sorumlu tutmak için Londra‘daki yüksek mahkemede dava etmiş ancak bu girişim başarısız olmuştu.

Mayıs ayında ise 17 binden fazla davacıyla birlikte şirketi mahkemeye veren  Friends of the Earth benzeri görülmemiş bir kararla davayı kazanmış, böylelikle Hollanda‘daki bir mahkeme Shell’in petrol ve doğal gaz emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 45 oranında azaltmasına hükmetmişti.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

[COP29] Nihai anlaşma sağlandı: Yılda 300 milyar dolar iklim finansmanı

Bakü'deki COP29 uzun tartışmaların ardından ve protestolar eşliğinde gelişmekte olan ülkelere yönelik iklim finansmanı için yılda 300 milyar dolar taahhüdüyle sona erdi. Hedef 2035'e kadar 1,3 trilyon dolar.

[COP29] Başkanlığın yeni finansman teklifine eleştiri yağdı: Şaka ile hakaret arasında bir şey!

Nihai metin taslağında gelişmiş ülkelere yönelik iklim finansmanı için 250 milyar dolar teklif edilmesi bu ülke temsilcileri ve sivil toplumu ayağa kaldırdı: Sorumsuz ve ahlaksızca!

[COP29] Yeni taslak metin yayımlandı: 2035’e kadar 250 milyar dolar iklim finansmanı

COP29 Başkanlığı'nın yeni nihai taslak metninde gelişmekte olan ülkelere 2035'e kadar 250 milyar iklim finansmanı öngörülüyor. Ayrıca 1,3 trilyon dolar toplama yönünde daha geniş bir hedef belirleniyor.

[COP29] BAE’den Suudilere uyarı: ‘Fosil yakıtlarda uzaklaşma’ya itirazı sonlandırın

Bakü'de Suudi Arabistan'ın COP28'de mutabakat altına alınan 'fosil yakıtlardan uzaklaşma' taahhüdünün geri alınması çabaları, komşusu ve müttefiki, petrol ülkesi Birleşik Arap Emirliklerini bile kızdırdı.

ABD, zürafaları ‘tehlike altındaki türler yasası’ kapsamına alıyor

İklim krizi ve vücut parçalarından yapılan süs eşyalarına yoğun talep nedeniyle sayıları yüzde 77 oranında azalan zürafalarla ilgili girişimin kaçak avlanmayı azalması umuluyor.

EN ÇOK OKUNANLAR