Editörün SeçtikleriManşetSeçime DoğruYeşil Gazete TV

[Seçime Doğru] Meryem Göktepe: TİP’i ‘kırmızı çizgisi’ olan laiklik nedeniyle tercih ettim

0

Video Röportaj: Müjgan HALİS

14 Mayıs’ta düzenlenecek Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerine giden yolda, seçim sürecine odaklandığımız video dizisinin yedinci konuğu, Türkiye İşçi Partisi’nden aday olan Meryem Göktepe. Öldürülen gazeteci Metin Göktepe’nin ablası ve Toplumsal Bellek Platformu üyelerinden olan Meryem Göktepe; Türkiye İşçi Partisi’nin 3. Bölge, 2. Sıra adayı. Göktepe, sorularımızı yanıtladı.  

*

Adalet mücadelesinden aktif siyasete geçmeye nasıl karar verdiniz?

Benim yaşamım adalet mücadelesinden önce emek mücadelesiyle başladı. 89 bahar eylemleri döneminde kamu çalışanıydım, eylemlere aktif olarak katıldım. Sokaktaki kazanımlarımızla sendikalarımız kuruldu, ülkede kamu çalışanları sendikası bizlerin mücadelesiyle başladı.

Daha sonra KESK kuruldu. İşte emek mücadelesiyle başlayıp daha sonra işte adalet mücadelesini de yan yana yürüttüğüm bir dönemden bugüne geldim. Niye karar verdim? Çünkü yasa yapıcılar bizim irademizi, emeğin, adaletin, kadınların iradesini yansıtmıyor, bunu gördüm. Ve TİP’teki dört vekilin kararlılıklarıyla Meclis’i zorladığını görünce; daha fazla dörtlü olmanın gerektiğini düşündüm.

Türkiye İşçi Partisi’ni tercih etmenizin en önemli nedeni neydi?

Pek çok nedeni var ama en önemli nedeni Türkiye İşçi Partisi’nin kırmızı çizgisi laiklik olması. Biz sosyalistlerin -burada kendi adıma da bir öz eleştiri verebilirim- laikliği çok ötelediğimizi, çok sahiplenmediğimizi gördüm ve Türkiye İşçi Partisi gerçekten laiklik konusunda çok hassas bir yerde duruyor. Milletvekili adaylarımızın tanıtım toplantısında bir kez daha gördüm ki her kesimden temsiliyeti olan adaylar var ve yüzde 40 kadın kotası uygulayan bir parti. Belki benim kırılma noktam deprem oldu. Depremdeki o dört vekilin ve Türkiye İşçi Partili gençlerin, kadınların o bölgede verdiği mücadele çok kıymetliydi. Ben de burada olmak istedim.

Toplumsal Bellek Platformu’nun adalet mücadelesini Meclis’e nasıl taşıyacaksınız?

Toplumsal Bellek Platformu Sabahattin Ali’den Hrant Dink’e yakınlarını devlet eliyle, devletin ihmaliyle veya devlet kontrolüyle kaybetmiş aydınlar, yazarlar, gazetecilerin yakınlarından oluşuyor. Şimdiye kadar meclise ilettiğimiz bütün talepler AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Bizim yetkileri sınırsız bir adalet komisyonu oluşturulması talebimiz var.

Kardeşim Metin Göktepe’nin davası da bu davalardan. Bir yargılama oldu ama gerçek sorumlular yargılanmadı.

Bir kadın milletvekili adayı olarak, iktidarın Hüda-Par ve YRP’nin yanına alarak saflarını sıklaştırmasına dair yorumunuz?

Bu safları sıklaştırma eğilimi sadece iktidarda değil, muhalefette de var. Muhalefette de isimleri şaibeli, kimliği karanlık olanlar var ne yazık ki.

Ancak düşünün ki; bir iktidar partisinin mensubu, Özlem Zengin tehdit ediliyor ve bu hepimizin risk altında olduğunu gösteriyor. Laiklik inananların da inanmayanların da güvencesidir.

Meclise gittiğinizde bir öncelikler listeniz var mı?

Çok var. Adalet desem kadın cinayetleri eksik kalır. Kadın cinayetleri desem çocuk istismarı eksik kalır. Çocuk istismarı desem kadın emek sömürüsü eksik kalır.

Metin Göktepe’nin de yakın arkadaşı olan Ahmet Şık’la aynı partide olmak nasıl bir duygu?

Ahmet’le o günden sonra hiç bağımız kopmadı zaten, Metin’dir bizim için Ahmet. Pek çok gazeteci öyledir ama Ahmet’in çok ayrı bir yeri var. O yüzden Ahmet cezaevinde tutulurken “Ahmet Şık öldüremedikleri Metin Göktepe’dir” demiştim. Onunla aynı saflarda olmak hem hüzünlü hem sevinçli bir durum benim için.

Fadime Anne nasıl karşıladı adaylığınızı?

Çok sevindi tabii, dua ediyorum diyor. Ama bir yandan da kaygıları var. 90 yaşında kadın televizyon izleyip görüşlerini beğendiği insanların can güvenliğinden endişe ediyor. Bu kaygılarla da olsa sen orada olacaksın diyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.