Kültür-SanatManşet

Şair Ahmet Erhan’ı kaybettik

0

Ahmet Erhan (1958-2013)

Şair Ahmet Erhan, dün gece hayatını kaybetti.

Twitter’dan yayılan haberlere göre uzun süredir sağlık sorunları çekmekte olan 55 yaşındaki şair 3 Ağustos gece yarısı aramızdan ayrıldı.

1958’de Ankara’da doğan Ahmet Erhan Mersin’li bir ailenin çocuğuydu. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitiren Erhan Ankara’nın özel öğretim kurumlarında Türkçe-Edebiyat öğretmenliği yaptı.

Hayatının büyük bir bölümünü Ankara’da geçiren şair, 2001 yılında İstanbul’a yerleşti.

İlk olarak 1975’te, Militan dergisinde yayımlanan şiirleriyle dikkati çekti . Sonra Doğrultu, Dönemeç, Türk Dili, Sanat Emeği, Yusufçuk, Gösteri dergilerinde yazdı. İlk kitabı Alacakaranlıktaki Ülke‘yle 22 yaşında Behçet Necatigil Şiir Ödülü‘nü kazandı.

Bu fotoğraf Ercan Kesal tarafından bugün Facebook'ta şu notla paylaşıldı: "'...Yaşanmamış bir fotoğrafını çekelim güldüğümüzün...' Ercan Kesal, Ahmet Erhan, Behçet Aysan, Adnan Özer... 1986 Ankara... Behçet'i Sivas yangınında bırakmıştık. 3 Ağustos 2013, Cumartesi'yi Pazar'a bağlayan gece A.Erhan'ı da kaybettik... Başımız sağolsun."

Ahmet Erhan’ın aldığı diğer ödüller arasında 1992 ve 2004 Yunus Nadi Şiir Ödülü, 1998 Cemal Süreya Şiir Ödülü, 1999 Halil Kocagöz Şiir Ödülü, 2005 Dionysos Şiir Ödülü, 2006 TTB Behçet Aysan Şiir Ödülü  ve 2008 Melih Cevdet Şiir Ödülü sayılabilir.

Şiir kitapları şunlardır: Alacakaranlıktaki Ülke (1981), Yaşamın Ufuk Çizgisi (1982), Akdeniz Lirikleri (1982), Kuş Kanadı Kalem Olsa (1984), Ölüm Nedeni Bilinmiyor (1988), Deniz Unutma Adını (1992), Öteki Şiirler 1976 – 1991, (1993), Çağdaş Yenilgiler Ansiklopedisi (1997), Resimli ‘Ahmetler’ Tarihi (2001), Ankara-İstanbul Karatreni (2001), Bugün De Ölmedim Anne, (Toplu Şiirler 1, 2001), Ne Balık Ne De Kuş, (2002), Kaybolmuş Bir Köpek İlanı (2003), Şehirde Bir Yılkı Atı (2005) Buz Üstünde Yürür Gibi (Seçme Şiirler, 2006), Sahibinden Satılık (2008), . Şairin ayrıca Köpek Yılları adında bir öykü kitabı ve Kara Köpekli Adam adlkı bir romanı vardı.

Behçet Necatigil ödülü alan ilk şiir kitabı Alacakaranlıktaki Ülke’yi 12 Eylül darbesinden hemen sonra yayımlayan şair bir söyleşisine bu kitabı için şöyle demişti:

12 Eylül gibi despot bir rejimin öncesi de, sonrası da bir kâbustu. Çok acılar çekildi, çok canlar yok oldu, çok ocak söndü. Alacakaranlıktaki Ülke şiirlerinin tamamı 12 Eylül öncesinde yazılmışlardı, ama kitap olarak 12 Eylül sonrasında yayımlandı. Aslında basbayağı bir cesaret işiydi. Darbecilerin varlığı bir yana özellikle de sol kesimden epeyce tepki aldım; ama sol ya da sağ olsun büyük destek de gördüm; aslolan da o. Kitabın sanıyorum bir öncülük işlevi oldu; ama ben yapmasaydım da nasılsa biri çıkar yapardı. Ödüle gelince, gerek seçici kurulun niteliği, gerekse “Necatigil” gibi bir şiir devinin o ödüle adını vermesi, 21 yaşındaki genç bir şair için kolay değildi (ki o kitabı 17-20 yaşları arasında yazmıştım.). Aradan bunca yıl geçtikten sonra bile Alacakaranlıktaki Ülke’nin baskısını üzerimde hissediyorum”

Şair Ahmet Erhan’ı iyi bilinen şiirlerinden biriyle anıyor, Yeşil Gazete olarak bütün sevenlerine ve edebiyat dünyasına başsağlığı diliyoruz.

OĞUL

Anne ben geldim, üstüm başım
Uzak yolların tozlarıyla perişan
Çoktan paralandı ördüğün kazak
Üzerinde yeşil nakışlar olan

Anne ben geldim, yoruldum artık
Her yolağzında kendime rastlamaktan
Hep acılı, sarhoş ve sarsak
Şiirler çırpıştıran bi adam

Kurumuş kuyunun suyu, incirin
sütü çoktan çekilmiş
Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi
Ayrık otları, dikenler bürümüş

Kapıdaki çıngırak kararmış nemden
Atnalı ve sarmısak duruyor ama
Oğlum, mektup yaz diyen
Sesin hala kulaklarımda

Anne ben geldim, ağdaki balık
Bardaktaki su kadar umarsızım
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak?
Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın..

(Yeşil Gazete)

 

 

You may also like

Comments

Comments are closed.