ManşetDoğa

Sadece Ot Değil: Asi botanikçilerden unutulmuş bitkilere grafitili destek

0
More Than Weeds'in kurucusu Sophie Leguil, kaldırımdaki bitkilerin, tebeşirle yazılmış isimleri üzerinde duruyor. Fotoğraf: Jill Mead

Yazan: Alex Morss

Yeşil Gazete için çeviren: Ece Özen

*

Tebeşir kuşanmış isyankar botanikçilerin uluslararası gücü, Avrupa‘daki kasaba ve şehirlerde kaldırımlar ve duvarların çatlaklarında büyüyen farklı ama ezilmiş floranın adlarını ve önemini vurgulamak için tebeşirle sokak grafitisine başladı.

Fransa’da başlayan, yabani bitkilerin isimlerini yazma fikri, insanların etraflarındaki bitkileri isimlendirip sosyal medyada paylaşmaya başlamasıyla viral oldu. Toulouse Doğa Tarihi Müzesi’nden Boris Presseq’in, Fransa’da yaygın yabani bitkilerin isimlerini yazdığı video 7 milyon izlenme alırken, Londra’nın kenar mahallelerinde isimlendirilen bitkilerin sosyal medya fotoğraflarını 127 binden fazla kişi beğendi. (Türkiye’de de yayılmaya başlayan bu akımın temsilcilerinden Burcu Meltem Arık’ın isimlendirmelerini @burcumeltemarik Instagram hesabında görebilirsiniz-Ç.N.)

“Boris Presseq ve botanikçiler, Toulouse Fransa’da kaldırımdaki bitkilerin isimlerini tebeşirle yazıyor.” Fotoğrafçı: Clarie Van Beek – Handout

Presseq, Guardian’a verdiği röportajda amacını şu şekilde açıklıyor: “Kaldırım kenarlarındaki bu yabani bitkilerin varlığının fark edilmesini, onlara dair bilginin paylaşılmasını ve insanların onlara olan saygısının artmasını istiyorum. İnsanlar daha önce bu bitkileri gözlemlemek için hiç vakit ayırmıyorlardı, şimdi ise bana bakış açılarının değiştiğinden bahsediyorlar. Şehrin doğasıyla ilgili öğrencileriyle beraber çalışmam için okullar benimle iletişime geçiyor.”

Fransa, 2017’de parklarda, sokaklarda ve diğer kamusal alanlarda ve 2019’dan itibaren bahçelerde böcek ilacı kullanımını yasakladı ve bu da ülkedeki kentsel kır çiçekleri konusunda farkındalığın artmasına neden oldu.

Londra’da yaşayan Fransız botanikçi Sophie Leguil, Fransa’da Tela Botanica tarafından başlatılan “Sauvages de ma rue” (“sokağımdaki yabani şeyler”) kampanyasının yayılmasına yardım ettikten sonra, Birleşik Krallık’taki yabani bitkilere bakış açısını değiştirmek amacıyla “More Than Weeds” (ottan daha fazlası) isimli kampanyayı başlattı. Hackney karayolu üzerinde tebeşirle bitkileri işaretleme iznini alan Lequil, karayolu üzerindeki unutulmuş florayı gösteren bir tebeşir rotası oluşturdu. Şimdi ise farklı mekanlar için belediye meclislerinin kendine izin vermelerini talep ediyor.

“Fransa’da pestisitlerin yasaklanması yerel yönetimler ve mentaliteleri değişmeye zorladı ve farkındalığı arttırdı” diyor Leguil. Ve ekliyor: “Bunu bir izne tabii olarak daha geniş alanlarda yapmayı bekliyorum, otoritelerin de bu tebeşir rotalarının oluşturulmasına ilgi göstereceğini umuyorum. Biz çoğunlukla bitki körlüğünden bahsediyoruz. Ya bitkilerin isimlerini belirtir ve insanların onlara farklı gözlerle bakmalarını sağlarsak? Londra’nın bitkilerden nasıl temizlendiğini görünce umutsuzluğa düşüyorum. Bitkiler maliyet tasarrufu, biyoçeşitlilik, eğitim gibi faydaları göz önüne alarak yönetilebilir.”

“Sophie Leguil, Hackeny’deki kaldırımları işaretliyor.” Fotoğraf: Jill Mead 

Birleşik Krallık’ta izin almadan karayollarında tebeşirle seksek oynamak, resim çizmek, botanik isimleri yazmak yasalara uygun değil. Sonuçları, her ne kadar doğa ilgisini arttırıp teşvik de etse izin almanız gerekiyor.

İsimsiz bir Londra ağaç işaretleyicisi ise şöyle diyor: “Günlük yürüyüşlerimde işaretlemeye devam edeceğim. Bunun, insanların şu anda bulundukları durumla bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Botanik işaretleme bizimle doğa arasında hızlı bir ilişki kurulmasını sağlıyor. Sizi yanından geçtiğiniz ağacı, yaprakları, ağaç kabuklarını, böcekleri, gökyüzünü fark etmeniz için cesaretlendiriyor. Küresel bir pandemiyle yaşamak ve devam etmek için oldukça yeterli bir sebep. Bana da çok büyük bir mutluluk veriyor.”

“İşaretleyiciler, yaptıkları işlerin doğayla olan ilişkimiz için bizi cesaretlendirdiğini söylüyor” Fotoğraf : Jill Mead – The Guardian & Handout

Birleşik Krallık Bitki Yaşamı Sözcüsü Trevor Dines, kuruluşun, yasalara karşı hiç bir harekete göz yummayacağını söylüyor:“Bitki isimlerini işaretlemeye verilen destek inanılmaz şaşırtıcı ve bence daha büyük bir şeyin parçası. Sanki bitkiler dünyamızda kendi yerlerini ilan ediyorlarmış gibi. Son zamanlardaki anketlerde 16-24 yaş arası vatandaşların sadece yüzde 6’sı yabani menekşeyi tanıyabilmişti ancak bu hareketten sonra bu oran yüzde 70’e kadar çıktı.”

‘Bitki işaretleyicileri’ daha az zehirleme ve çabalamayla duvarlarda ve yollarda 400’den fazla yabani türün yetişeceğini öngörüyorlar. Bu sayı yabani floranın yüzde 10 zenginleşmesi anlamına geliyor.

Sheffield yol kenarlarında yaptığımız araştırma sonucunda 183 yeni türe rastladık. Aynı şekilde Cambridge’de duvarlarda 186 yeni tür bulundu. Tüm bu mikro nişler, birlikte olağanüstü karmaşık bir duvar halısına dönüşüyor,” diye ekliyor Dines:

“Her çiçek önemlidir ve hepsi birer polen taşıyıcıdır. Bir parça ısırgan otu bir çok tırtıla ev olabilir. Yaygın bir yabani tür olan gazal boynuzu 160’tan fazla omurgasız için besin kaynağıdır. Eğer algılarımızı değiştirir, ilk yazdaki bir arı için mutlak bir yaşam kaynağı olan karahindibayı görebilirsek, belki onları daha çok sevmeyi öğrenebiliriz.”

Fotoğraf: @edarcherthinks izniyle

Polenlerle ilgili yapılan araştırmalara göre yabani otların bir çoğu polen ve nektar kalitesi bakımından bahçe bitkilerinin büyük bir kısmından açık ara daha iyi. Ölçülen bitkiler arasında karahindiba ve benzerleri olan; kaba şahin, dağ marulu ve eşek marulu, bunlara ek olarak kanarya otu, engerek otu, malva, yara otu, kuru beybunik, şam çörek otu, yabani mignonette, yakıotu, devedikeni, sürünücü düğün çiçeği ve haşhaş bulunuyor.

BugLife’tan Andrew Whitehouse, yol kenarlarındaki ve duvarlardaki yabani otların daha az çiçeğin açtığı kış aylarında yaban arıları gibi böcekler için önemli bir besin kaynağı olduğunu anlatıyor: “Kökler betonun altında tahta biti, solucan, uzunbacaklı örümcek, diğer örümcek türleri, bebek sümüklü böcek ve bebek salyangozlar için mikro habitatların oluşmasını sağlıyor. Bu böcekler de kirpiler ve kuşlar için besin zincirine dahil oluyor.”

Sophie Leguil, bir parça domuz teresiyle. Fotoğraf: Jill Mead 

Hackney Belediyesi’nden Meclis Üyesi Jon Burke, halkın endişeleri doğrultusunda yabani çiçekleri ve böcek biyoçeşitliliğini arttırmak amacıyla pestisit kullanımını yarıya indirdi. Burke şöyle konuşuyor: “Bitki isimlerini işaretlemenin suç olması çok saçma. Yetişkinleri ve çocukları eğitmek için bu kadar yaratıcı olan bu eğitim aracına hepimiz kucak açmalıyız. Başka nasıl bir çocuk bu kelimeleri öğrenebilir? Doğanın kelimelerini bilmek bizim ona ulaşmamızı, onu sevmemizi ve onu korumak için istek duymamızı sağlar.”

Ceza hukuku uzmanı Drystone Chambers’ten James Gray bitki isimlerini izinsiz ya da yasal bir gerekçe olmaksızın işaretlemenin Birleşik Krallık’ta yasal olmadığını doğruluyor ve asi bir botanikçinin bu durumda 2 bin 500 pounda kadar bir cezayla karşı karşıya kalabileceğini de ekliyor.

Bir haşhaşın varlığı Londralı bir meydan okuyucu tarafından vurgulanıyor. Fotoğraf: Jill Mead 

Victor Hugo’nun ünlü dedektifine atıf yapan Gray, şöyle devam ediyor: “Bu dünyanın Javerts’leri, haydut botanikçilerin karalamalarında büyük zarar görecek ve kovuşturma çağrısında bulunacak, diğerleri onu tamamen zararsız ve hatta belki de sokaklarımızda ferahlatıcı bir saptırma olarak görecek. 

Cezalandırma eşiğinin nerede yattığı yasa uygulayıcılarının tutumuna bağlı olacaktır, güzellik veya düzensizlik sulh yargısı tarafından belirlenecektir.” 

Makalenin İngilizce orijinali

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.