Kanal İstanbulManşetTürkiye

Reuters: Türk bankaları Kanal İstanbul’u fonlamak istemiyor

0

Türkiye’nin belli başlı bankalarının Kanal İstanbul projesini finanse etmeye çevreye yaratacağı etkinin yanı sıra mega inşaat projelerinin yarattığı yatırım riskleri nedeniyle isteksiz yaklaştığı belirtildi.

Uluslararası Haber Ajansı Reuters’a bilgi veren dört bankacılık kaynağı, projenin çevresel faktörlerden dolayı oluşturacağı riskler nedeniyle bankaların finansmanda yer almada gönülsüz olduklarını belirtti. Adının açıklanmasını istemeyen bir üst düzey bankacı, “Projenin finansmanında yer alacağımızı sanmıyorum. Daha çok bir inşaat projesi gibi görünüyor. Çevre sorunu yaratma riski var. Bu açıdan da sıkıntılı” dedi.

Üst düzey diğer bir bankacı da finansmanda, projenin yaratacağı çevresel etkilerden dolayı yer almak istemeyeceklerini belirterek; imzacı bankaların fonlanan projelerin çevresel etkilerini azaltmayı hedefleyen Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık Prensipleri‘ne uyması gerektiğini söyledi.

Bugüne kadar Türkiye’nin İstanbul üçüncü köprü, havaalanı, Gebze-İzmir otoyolu, PPP projeleri gibi büyük altyapı proje finansmanlarında yer alan bankalardan Garanti Bankası , Vakıfbank, Denizbank konuyla ilgili sorulara bir yorum yapmadı. İş Bankası, Ziraat Bankası ve Halkbank‘tan ise haberin yayımlandığı sırada bir yanıt gelmedi.

‘Hiçbir Türk bankası bu riski almaz’

Kanal İstanbul projesi 2018 yılındaki kur krizinin ardından gündemden kalkmış olsa da ekonominin salgın hastalığın yarattığı daralmadan toparlanmasıyla birlikte tekrar gündeme geldi.

Ancak kaynakların verdiği bilgiye göre projenin fonlanması özellikle Avrupalı bankalardan kaynak kullanan ve sendikasyon kredisi alan bankalar için riskler yaratacak.

Bir kaynak, Türk bankalarının sendikasyon kredilerinde en yüksek payı alan Avrupalı bankaların çevresel etkisi yüksek projelerden giderek daha uzak durduklarına dikkat çekerek, projeleri fonlamaları halinde bankaların sendikasyon yoluyla yurt dışından sağladıkları kaynakların azalabileceğine dikkat çekti. Eski kıdemli bir bankacı olan kaynak, Hiçbir Türk bankasının, kamu veya özel, bu riski alabileceğini düşünmüyorum” dedi.

Yurtdışı finansman aranacak

Bazı Türk bankalarının fonlamakta isteksiz olması büyük ihtimalle kamu bankaları ve yurt dışından doğrudan finansmanın projeyi fonlamakta daha büyük bir rol oynamasını gerektirecek.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, pazar günkü açıklamasında, yapılacak ihalelere şimdiden ilgi olduğunu ve ihalelerin Türkiye, Avrupalı, ABD veya Çin’den olmak üzere tüm yatırımcılara açık olacağını ifade etmişti. Kalın, “Karlı bir proje (olacak), mutlaka yatırımcı ve kreditörlerin ilgisini çekecek. İlerleyeceği konusunda iyimseriz” demişti.

‘Arsa spekülasyonu dışında değeri yok’

Eski bankacı ÇED olumlu görüşünün Türk bankalarının Avrupalı ortaklarının nezdinde yeterli görülmeyebileceğini de ifade ederek, şöyle konuştu: “Bu proje beyaz fil denilen, ihtiyaç duyulmamasına rağmen yapılan ve bir kere yapınca isteseniz de elden çıkaramayacağınız projelerden biri olarak görülüyor. Arazi spekülasyonu dışında değer yaratan bir proje olarak görmek pek mümkün değil.”

AKP seçimi kaybederse

Bir diğer bankacı muhalefetin projeye karşı çıktığına dikkat ederek 2023 yılında yapılacak seçimleri AKP’nin kaybetmesi halinde projenin durma ihtimali bulunduğunu ifade etti:

“Çevresel sorunlar barındırdığından dolayı projenin olumsuz bir algısı var, repütasyonel risk barındırıyor. Ayrıca bu iktidarın bir projesi, olası bir iktidar değişiminde durabilir. Bu nedende dolayı bankaların kredi komitesinden geçmesi çok zor.”

ÇED raporunda maliyet 13 milyar dolar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 yıl önce ortaya atarken “çılgın proje” olarak  adlandırdığı Kanal İstanbul’un inşası için 2019 sonunda yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna göre 75 milyar lira, yani dönemin döviz kuruyla yaklaşık 13 milyar dolar gerekeceği tahmin ediliyor.

Hükümet, Karadeniz’i Marmara Denizi‘ne bağlayacak 45 km uzunluğuyla kentin batı kesimini ada haline getirecek kanalın yapımına Haziran’da başlamayı planlıyor.

Erdoğan, kanalın boğazdaki deniz trafiğini azaltacağını söylerken İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, mühendisler ve birçok ankete göre vatandaşların çoğu çevresel yıkıma neden olacağı ve tatlı su kaynaklarını kirleteceği için projeye karşı çıkıyor.

Türkiye’nin Karadeniz komşusu Rusya ise Karadeniz’e deniz yoluyla ikinci bir giriş açacağı için güvenlik gerekçesiyle projeden endişe duyduğuna dair sinyaller veriyor.

 

You may also like

Comments

Comments are closed.