12 Eylül 1980 günü birgün önce Ankara’ya gelen küçük bir kız çocuğu idim. 12 yaşında. Doktor kontrolleri geç vakite dek sürdüğü için Aksaray’a otobüs bulamamış bir gün sonraya yani 12 eylül pazar sabahına bilet almıştık. Ertesi gün otelden çıkıp taksiye bineceğimiz zaman , bana o an için ucube gibi görünen tankları , askerleri görmüş ve o gün evimize gidememiştik. Otobüs seferleri iptal edilmişti. Kafamdaki tek görüntü sisli bir Ankarada tuhaf araçlar olarak kaldı hep. Hiç sevmedim , sonrasında zaten ortanca ağbim yıllarca bizden uzak yaşayacaktı. Sevemedim 12 eylülleri.
Yeşiller: Vicdani Retçileri Kutluyoruz”
Yeşiller Partisi, Hrant Dink Ödülünü alan Türkiye Vicdani Ret hareketini kutlayan bir mesaj yayınladı. Mesaj şu şekilde:
Bu yıl ikincisi verilen Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nü Türkiye’den vicdani ret hareketi aldı. Cemal Reşit Rey’de düzenlenen törende vicdani ret hareketi adına ödülü alan Mehmet Tarhan “Hrant Dink gibi biraz ürkek ama inatla burada kaldılar vicdani retçiler. AİHM’nin tanımıyla ‘sivil ölüm’e mahkum edildik ya da çürük raporlarıyla yetinmemiz istendi” dedi. Ödülü alan ikinci kişi ise Pinochet’in peşine düşen İspanyol yargıç Baltasar Garzon. Vicdani ret hareketinin direncinin ve mücadelesinin her övgüye değer olduğunu düşünen Yeşiller Partisi olarak bu anlamlı ödülü verenleri de, değer görülenleri de kutluyoruz.
Hrant Dink Ödülü Vicdani Retçiler ve Garzon’a
Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün ikincisi bu akşam düzenlenen törenle vicdani ret hareketine ve İspanyol yargııç Baltasar Garzon’a verildi.
Cemal Reşit Rey’de düzenlenen törende vicdani ret hareketi adına ödülü alan Mehmet Tarhan “Hrant Dink gibi biraz ürkek ama inatla burada kaldılar vicdani retçiler. AİHM’nin tanımıyla ‘sivil ölüm’e mahkum edildik ya da çürük raporlarıyla yetinmemiz istendi” dedi.
İki Milyon Ağacın Sergisi
Yeşiller Partisi bir süredir “2 milyon İstanbullu aranıyor” kampanyasının yürütüyor. Üçüncü köprü için iki milyon ağacın kesileceğine dikkat çekiyorlar. Yeşiller, kampanya çerçevesinde bir gezi düzenliyorlar.
Vejateryenlik dünyayı kurtarır mı?
Et tüketimi, küresel ısınma, çölleşme, yağmur ormanlarının kaybı ve asit yağmurları gibi dünyanın şu an karşı karşıya olduğu büyük çevresel felaketlerin hepsiyle yakından ilgilidir.
İngilitere’deki göller, göletler ve bataklıkların % 90’dan büyük bölümü, sadece tarım arazilerinin hayvan beslenmesine dönüştürülmesi nedeniyle kurumuştur. Hikaye, az ya da çok dünyanın diğer kısımlarında da benzerdir.
ABD tek başına, son 200 yıl içinde arazilerinin üçte birini hayvan yetiştirme için harap etmiştir. Bu açığı kapatmak için yapılan girişimle, 100 milyon hektardan fazla orman arazisi tarım arazisine dönüştürülmüştür. Ormansızlaştırma hala saniyede 0,4 hektarlık bir hızla devam etmektedir.
Sığır çiftliklerinin atmosfer içinde amonyak şeklinde toplam buharlaşan azotun %85’ini oluşturması sebebiyle ormansızlaşmanın ana nedeni olduğu düşünülmektedir.
Yağmur ormanları büyükbaş hayvanların otlatmasına ayrılmak üzere hızla yok edilmektedir. Orta ve Güney Amerika’da her yıl ortalama Belçika büyüklüğünde bir ormanlık alan yok edilmektedir. 1950 yılından bu yana dünyadaki toplam yağmur ormanlarının yarısı yok edilmiştir
Sahra çölü bir zamanlar Romalılar’ın tahıl yetiştirdikleri yeşil ve bereketli bir topraktı. Şimdi, hepsi kayboldu. Bu büyük çölün önümüzdeki 20 yıl içinde 320 kilometreden fazla büyüyeceği tahmin ediliyor. Ana neden, koyun, keçi, deve ve inekler için ayrılan meraların aşırı derecede büyütülmesi. Böylece çölleşme büyüyor, sürüler göç yollarını değiştiriyor.
Sadece 25 yıl içinde, gezegenimizin akciğerleri tabir edilen Amazon yağmur ormanları, yaklaşık% 40 oranında yok edildi. Böyle acımasız davranışların etkisi, birçok hayvan türlerinin göç etmesine, soyunun tükenmesine ve daha henüz keşfedemediğimiz canlı türlerinin yokolmasına neden olmaktadır:
Her bir büyükbaş hayvan günde en az 60 litre metan gazı üretir. Çünkü Azot, Karbondioksitten 270 kat daha fazla küresel ısınmaya neden olan etkili bir gazdır ve büyükbaş hayvan gübresiyle tüm alana yayılmaktadır. Dünya sıcaklıkları böylece yavaş yavaş daha da yükseliyor ve buzullar eriyor. Antarktika’da, son 50 yılda sıcaklık 2.5 derece arttı ve buzulların 8.000 kilometrekarelik bölümü ısınan sıcaklıkla birlikte yok oldu.
Birçok ülkede artık su sıkıntısı çekiliyor. 1 kilogram tahıl üretmek için 200 litre su gerekliyken, 1 kilogram et üretmek için ise, 20.000 litre suya ihtiyaç vardır.
Amerika’da, tüm su kaynağının yarısından fazlası et sektöründe kullanılmaktadır. Hayvan dışkılarından kaynaklanan azot, bazı içilebilir yeraltı suyu kaynaklarını kirleterek içilemez hale getirmektedir. Ete olan talep arttıkça, yeraltı suları büyük ölçüde daha da fazla hayvansal ürüne katkıda bulunmak amacıyla pompalanmaktadır.
Her sekiz saniyede 1 dönümlük arazi, yenmek üzere beslenen hayvanlar için tahrip olmaktadır. Her bir vegan ise her yıl bir dönüm araziyi tahrip olmaktan kurtarmaktadır.
1 kilogram etle, 200 kilogram patates aynı süre içinde imal edilebilmekte ve 160 kilogram domates üretmek için de aynı yüzölçümüne ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca 50 kilogram sığır eti yerine, 1.000 kilogram kiraz, 6.000 kilogram havuç ve 4.000 kilogram elma üretilebilmektedir.
20 vejetaryene karşın “bir” etobur, beslenmek için aynı yüzölçümünden besin gereksinimini karşılar.
Kaynak: NTVMSNBC
Sanat Sokağa Geliyooor!
17 – 26 Eylül tarihlerinde Macaristan Jonglörler Derneği ve Pera Güzel Sanatlar Kültür ve Sanat Derneğinden “Kültür Başkentleri Pécs ve İstanbul’u Birleştiren Yaratıcı Sokaklar” Sivil Toplum Diyaloğu Projesi, İstiklal Caddesi’nde gerçekleşecek.
Macaristan Jonglörler Derneği ve Pera Güzel Sanatlar’ın ortak olarak gerçekleştirdiği proje, yenilikçi sanat formlarını, özellikle sirk ve katılımlı sokak sanatlarını, Macaristan ve Türkiye’nin kültür başkenti şehirlerine getiriyor.
Prostat Kanserinde Kolay ve Güvenilir Teşhis Dönemi
Bilim adamları, 60 yaşındaki erkekler için yapılacak tek bir kan tahlili ile prostat kanserinden ölme riski olan kişilerin tespit edilebileceğini açıkladı.
Bazı doktorlar, mevcut uygulamadaki düzenli taramalara güvenilir olmadıkları ve birçok erkeğin gereksiz yere tedavi görmesine yol açtıkları için karşı çıkıyor.
Dink Ailesinden Basın Açıklaması
Şubat 2004’ten beri, en son Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gönderilen savunmada da görüldüğü gibi, Türkiye toplumu planlı ve örgütlü bir şekilde, Hrant’ın Türklüğe hakaret ettiğine, Türk düşmanı olduğuna inandırılmak istendi. Hayattayken en çok canını acıtan da, bu ırkçı yaftanın üzerine yapıştırılmaya çalışılmasıydı, çünkü o bütün yaşamı boyunca ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele etti. 19 Ocak 2007’de burada, gazetesinin önünde öldürülmeden önce yayınlanan son yazısında şöyle demişti:
2 Milyon Agac Arasinda Gezi ve Fotograf
3. köprü nedeniyle 2 milyon ağacın kesileceği Belgrad Ormanı’nın güzelliklerini gezerek ve fotoğraf çekerek yaşayacağız. 3. köprünün yapılması halinde nasıl bir doğal yaşamın yok olacağını belgeleyeceğiz. Çekilen fotoğraflar daha sonra Beyoğlu Yeşil Ev’de “2 Milyon Ağacın Fotoğrafları” adıyla sergilenecek.
IPI Nedim Şener'i Ödüllendirdi; Hükümeti Kınadı
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), 60. kuruluş yıldönümünde dünyanın dört bir yanından aralarında Milliyet gazetesi muhabiri Nedim Şener’in de olduğu 60 „Basın Kahramanı”nı Viyana’da yapılan törende ödüllendirdi.
IPI, 50. kuruluş yıldönümü olan 2000’de, aralarında Abdi İpekçi’nin de bulunduğu 50 gazeteciyi Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı seçmişti. Ardından listeye 2006’da Rus gazeteci Anna Politkovskaya ve 2007’de de Hrant Dink eklenmişti.