ManşetTürkiye

Dink Ailesinden Basın Açıklaması

0

Şubat 2004’ten beri, en son Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gönderilen savunmada da görüldüğü gibi, Türkiye toplumu planlı ve örgütlü bir şekilde, Hrant’ın Türklüğe hakaret ettiğine, Türk düşmanı olduğuna inandırılmak istendi. Hayattayken en çok canını acıtan da, bu ırkçı yaftanın üzerine yapıştırılmaya çalışılmasıydı, çünkü o bütün yaşamı boyunca ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele etti. 19 Ocak 2007’de burada, gazetesinin önünde öldürülmeden önce yayınlanan son yazısında şöyle demişti:

“….Hiç işlemediğim “Türklüğü aşağılamak” suçundan 6 aya mahkum oldum. Şimdi artık son çare olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidiyorum. 17 Ocak tarihine kadar avukatlarım başvuruyu gerçekleştirecekler ve benden de başvuruya eklemek için olayların gelişimini anlatan bir yazı istediler. Ben de dosyaya konacak bu yazıyı kamuoyuyla paylaşmayı uygun gördüm. Çünkü benim için AİHM’in kararı kadar ve hatta ondan daha fazla Türkiye toplumunun vicdani kararı önemli.. (…) Bu süreçlerden herhangi birinden aklanamazsam ülkemi terk edeceğim. Çünkü böylesi bir suçla mahkum olmuş birinin benim kanaatimce aşağıladığı diğer yurttaşlarla birlikte yaşama hakkı yoktur.”

İşte bugün o karar çıktı ve o aklandı! 23 Ocak 2007’de cenazesinde yüzbinlerce insanın onunla ilgili vicdanının kararını ilan etmesinden sonra, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bugünkü kararı onun haklılığının tescili oldu.

Yarın Çutag’ımın doğumgünü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hâkimlerinin oy birliğiyle verdiği bu karar bir doğumgünü hediyesi.

Aile olarak mahkeme tarafından uygun görülen manevi tazminatın tamamını, bağış olarak üç kurum arasında paylaştıracağımızı duyurmak istiyoruz. Bu tazminat, eğitimde kullanılması için Toplum Gönüllüleri Vakfı Hrant Dink Burs Fonuna, Ermeni kültürünün, Ermenice eğitiminin Türkiye’deki devamlılığına destek olması için Getronagan Ermeni Lisesi’ne ve Türkiye’deki Ermenistanlı göçmen çocukların eğitimlerine destek olması için Gedikpaşa Protestan Kilisesi’ne bağışlanacaktır.

Çutag’ın bugünü görmesine engel oldular ama öldürülmemiş olsaydı şu anda kesinlikle çok mutlu olurdu, çünkü ülkesinden ayrılmak istemiyordu. Ama bir o kadar da üzüntülü olduğunu söylerdi Türkiye için, çünkü her zaman ülkesiyle övünmek isterdi… Bu kararın ardından Türkiye’de hukuki ve siyasi olarak çok şeyin değişeceğine inanmak istiyoruz. Umarız, bugüne kadar ifade özgürlüğü ile ilgili veya cinayet soruşturması ve davası sürecinde üzerine düşen hiçbir görevi onun övünebileceği şekilde yerine getirmeyen Türkiye Devleti, bugünden sonra suçluyu aklayan, suçsuzu mahkum eden bu tavrından vazgeçer, ve toplumun vicdanına layık bir devlet gibi davranmanın ilk adımlarını atar.

Dink Ailesi

14.09.2010

Kaynak: Nor Zartonk

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.