Ana Sayfa Blog Sayfa 5410

Yeşil adaydan oy patlaması

Marina Silva
Brezilya'da dün yapılan başkanlık seçimlerinde Yeşil Parti adayı Marina Silva oyların %20'ye yakınını aldı.

Brezilya’da dün yapılan başkanlık seçimlerinde Yeşil Parti adayı Marina Silva oyların %19,4’ünü alarak sürpriz yaptı. Anketlerde %13 civarında oy alması beklenen Silva büyük oy patlaması yaparak üçüncü olurken ilk turda seçilmesi beklenen eski gerilla Roussef’in önünü kesmiş oldu. Başkan Lula de Silva’nın desteklediği Dilma Roussef oyların %46,8’ini, sosyal demokrat aday Jose Serra ise  %32,6’sını aldı. Böylece 31 Ekim’de yapılacak ikinci turda sonucu yeşil aday Marina Silva’nın kimi destekleyeceği belirleyecek.

Marina Silva Amazon ormanlarını korumak için mücadele ettiği için öldürülen efsanevi yeşil aktivist Chico Mendes’in yakın arkadaşı ve Lula iktidarının ilk beş yılında çevre bakanıydı. (Latin American Herald Tribune)

2 Milyon İstanbullu Eylemi – Galata köprüsü

İstanbullular ellerinde mumlarıyla 3. Köprüye Boğaz kıyısında, diğer 22 yerle birlikte Galata köprüsünde de HAYIR! dediler. Greenpeace de Galata köprüsündeydi.

Brezilya’nın En Yeşil Başkan Adayı: Marina Silva

0
Marina Silva
Anketler Brezilya'nın yeşil başkan adayı Marina Silva'nın %13 civarında oy alacağını gösteriyor.

Brezilya’da bugün yapılan başkanlık seçimlerinde üçüncü sırada olması beklenen eski Çevre Bakanı Marina Silva, Brezilya Yeşilleri’nin başkan adayı. Ülkede yapılacak 6. Devlet Başkanlığı seçiminde, halk Devlet Başkanı Lula da Silva’nın halefini belirleyecek. Elektronik oy verme sisteminin uygulanacağı seçimlerde, yaklaşık 100 milyon Brezilyalının oy kullanması bekleniyor.

Anketlerde açık ara önde görünen eski solcu militan Dilma Rousseff’i  Başkan Lula da Silva destekliyor. 62 yaşındaki Rousseff‘ın ülkenin ilk kadın devlet başkanı olması bekleniyor. Seçimlerde üçüncü olması beklenen Yeşil Parti adayı Marina Silva ise birinci tur seçimlerinde kilit konumda bulunuyor.

1958’de doğan ve çocukluğu Amazon yağmur ormanlarında geçen Marina Silva 90’lı yıllarda politikaya girdi ve senatoya seçildikten sonra özellikle Amazon ormanlarının korunması ve yağmur ormanlarında yaşayan insanların ekonomik durumlarının geliştirilmesi için çalıştı. En önemli yol göstericilerinden biri Amazonların korunması için yaptığı çalışmalar nedeniyle 1988’de öldürülen ünlü çevre aktivisti Chico Mendes idi.

2003’de Lula başkan seçilince Çevre Bakanı olan Marina Silva, bu görevi otoyol ve baraj projeleri başta olmak üzere Başkan Lula’nın çevreye zarar veren projelerine artan eleştirileri nedeniyle 2008’de bıraktı. Marina Silva 2010’da Yeşil Parti’den başkan adaylığını açıkladı. Anketlere göre Silva’nın yarattığı yeşil dalgayla %13 civarında oy alması bekleniyor. Bu nedenle Silva’nın alacağı oy ikinci tur için belirleyici olacak. (Euronews, TreeHuggers)

Bill McKibben: “Bizim yapmaya çalıştığımız bu iğrenç videonun tam tersi”

0

Bill McKibbenİngiltere’de olay yaratan 10:10 videosu üzerine 10/10/10 kampanyasının yürütücülerinden yazar Bill McKibben bir yazı yazarak şiddet içerikli bu filmi mide bulandırıcı bulduğunu ve bu filmin 10 Ekim eylemini organize edenlerin amacının tam tersini sergilediğini söyledi. Bill McKibben’ın yazısı şöyle:

“10 Ekim’deki büyük eylem günümüz yaklaşıyor. Dün geçen yılki rekorumuzu kırdık. Büyük küresel işbaşı partisine kayıt yapan eylem sayısı 5.500’ü aştı.

Ancak bugün bilgisayarımı bir açtım ki bu iyi duygular mide bulantısına dönüştü. Çok sayıda insandan “bunu gördün mü?” yazan emailler gelmişti. “Bu” dedikleri Youtube’da dolaşan ve iklim değişikliğine inanmayanların havaya uçtuğunu gösteren kaba bir videoydu. Videoyu yapanlar kendi siterlerinden geri çekmişlerdi, ama Youtube’dan değil.

İklim inkarcısı Marc Morano’nun Climate Depot adlı web sitesi bu videoyu ekofaşizmin son örneği olarak adlandırarak taarruza geçmişti. Morano ve diğer inkarcılar horozlanmakta haklılar. Bu gerçekten de bizim tarafımıza zarar veren bir aptallık örneği, insanların önyargılarını harekete geçiriyor, en azından bizim kontrol edilemez seçkinciler olduğumuz yönündeki önyargıyı. Delilikten öte, yanlış bir mizah duygusu da denebilir.

Biz 350.org’da bununla hiçbir ilgimiz olmadığını yazdık. Yayınlanmadan önce görmüş değildik ve yayınlandıktan sonra da insanlara bunu iğrenç bulduğumuzu söyledik. Yapanlar da bir özür yayınladılar zaten, ama bu hata uzun süre unutulmayacak ve bize zarar verecektir.

En üzücü olan da bunun 10 Ekim’i organize etmeye çalışan insanların yapmaya çalıştığının tam tersi olması. Her şeyden önce bu insanlar mümkün olduğunca sorumlu davranmaya çalışıyor: Günlerini güneş panelleri ve rüzgar gülleri kurarak, bisiklet yollarını geliştirerek, mahalle bahçeleri kazarak geçiriyorlar. Ve bunları yapıyorlar, çünkü biliyorlar ki, çocuklar iklim değişikliğinden dolayı gerçekten ölüyor. Yıllar geçtikçe daha fazlasının öleceğini de biliyorlar. Çocukların ölmesi bizim isteyeceğimiz en son şey.

Bu ve bunun gibi paçavraların yapmaya çalıştığımız şeylerin ve iklim değişiklkiğine karşı mücadele eden herkesin yaptıklarının  üzerine uzun bir gölge düşüreceğine kuşku yok. İşimiz her zaman zor. Ama bugün daha da ezik ve üzgün hissediyoruz kendimizi.”

İşte İngiltere’yi ayağa kaldıran video!

0

İklim değişikliğiyle mücadele için başlatılan 10:10 kampanyası için ünlü İngiliz yönetmen Richard Curtis’in çektiği 4 dakikalık kısa film İngiltere’de olay yarattı. Filmde bir okulda öğretmen, bir iş yerinde müdür ve bir takımda antrenör karbon emisyonlarını 2010’da %10 azaltmak için başlatılan 10:10 kampanyasını anlatıyor ve öğrencilerin, çalışanların, sporcuların kampanyayı desteklemelerini istiyor. Her grupta fikri desteklemeyen az sayıda kişi çıkıyor. Ancak desteklemeyenlerin sonu kanlı bitiyor.

Love Actualy filminin yönetmeni ve Bridget Jones’un Günlüğü filminin senaryo yazarı Richard Curtis’in çektiği filmde aktris Gillian Anderson ve eski futbolcu David Ginola da oyuncular arasında. Filmin sonundaki slogan: Karbon emisyonlarınızı %10 azaltın. Ama zorlama yok!

Bu kışkırtıcı video gelen tepkiler üzerine yönetmeni tarafından geri çekilse de, video paylaşım siteleri ve internet gazeteleri yoluyla çoktan her yere yayılmış durumda.

10:10 kampanyası İngiltere’de 2009’un Eylül ayında başlatıldı ve şu anda 41 ülkede yürütülüyor. Kampanyanın amacı hükümetleri, endüstriyi ve yurttaşları 2010 yılında karbon emisyonlarını %10 azaltacak önlemler almaya teşvik etmek. İngiltere’de halen 3.500 işyeri ile 4.000 okul, belediye meclisi ve benzeri kuruluş kampanyaya katılmış durumda.

Olay yaratan filmi aşağıda izleyebilirsiniz. (Daily Mail, Guardian)

DİKKAT! RAHATSIZ EDİCİ İÇERİK…



Dört dörtlük deprem!

İstanbul’da deprem!

Bilirsiniz; tarih boyunca, deprem gibi felaketleri kutsal güçlere, tanrılara ve böylece kendi erdemsizliklerimize ya da ahlaksızlıklarımıza bağlama eğiliminde olduk. 1999 için bile bu böyleydi. Bugün, İstanbul bir kere daha sallandı. Bitmeyen metafizik paranormal açlıklarımızı doyuralım diye hemen günün mehdisi olarak duyuruyorum: İstanbul’u sallayan tanrılar, bunu üçüncü köprüye ve katledilecek milyonlarca ağaca yönelik olarak yaptılar! Tanrıların binlerce yıldır börtüye, böceğe, ağaca, çiçeğe takık olduklarını biliriz tabii. Ancak üçüncü köprü sadece doğanın katledilmesi ile; Agamemnon’un da bir türlü peşini bırakmamış şu Troyavari lanetler ile ilişkili değil. Dört dörtlük uyarı, sadece 2 milyon ağacın katledilmesine yönelik olmaktan ibaret değil. Otomotiv sanayi, ego uzantısı arabalarımız, enerji sektörü, petrol savaşları, küresel ısınma, kör edici hedonist tüketim kültürü; hepsi köprü ile ilgili.

Tanrılar, herhalde dünkü “2 Milyon İstanbullu” eyleminden feyz almış olacaklar; ki kendilerinin insani şeylerden oldukça kolay etkilendiklerini de biliriz. Şimdilik sadece kimimize bir oyun gibi gelen ufak bir 4.4 ile İstanbul Boğazı’nı uyardılar. Hepimize geçmiş olsun. Ölümlüler istiyorlar ki, otomotiv sanayinin cebi parayla dolsun; denizler, koskoca körfezler, kuşlarıyla, bakışlarıyla petrole bulansın. Helios bize sonsuz enerjisini en ölümsüz masumiyet ile sunarken; bizim yapabildiğimiz şey ise, yakamozları savaş suçlusu petrol ile boğmak. Güneşin sabırsız ışıltılarını kendi kanı ile sıvamak. Artık şu yamyamca körlüğümüz bir son bulsun; 4.4 bize ders olsun!

Not: Tanrılar mı? Varlar mı, yoklar mı; bizimle böylesine ilgililer mi?, bilemem. Ama kapitalizm var; yani “biz” varız! İlgililer de bizleriz!

Murat Köylü

Kadıköy’de 2 Milyon İstanbullu Eylemi

Alper Tolga Akkuş’un objektifinden Kadıköy’de yapılan 2 Milyon İstanbullu eylemini facebook sayfasında izlemek için TIKLAYIN

Ali Öz’ün objektifinden 2 Milyon İstanbullu Eylemi

Fotoğrafçı Ali Öz’ün Fındıklı, Beşiktaş ve Ortaköy’de yapılan 2 Milyon İstanbullu eylemlerinde çektiği fotoğrafları Ali Öz’ün facebook sayfasında izlemek için TIKLAYIN

2 Milyon İstanbullu Eylemi – Arnavutköy

İstanbullular ellerinde mumlarıyla 3. Köprüye Boğaz kıyısında, diğer 22 yerle birlikte Arnavutköy iskelesinde de HAYIR! dediler.

Yeşiller Partisi üyesi Mahir Ilgaz’ın basın açıklamasını okumasının ardından mumlarını yakan ve pankartlarını açan Arnavutköylüler, daha önce kendi semtlerinde engelledikleri 3. köprüyü Boğaz’ın başka yerlerinde de yaptırmama kararlılığında olduklarını bir kez daha gösterdiler.

Arnavutköy’deki eyleme Açık Radyo yayın yönetmeni Ömer Madra da katıldı.

Kürşad Kahramanoğlu ile LGBT, siyaset ve yeni Anayasa üzerine söyleşiyoruz

Beyoğlu Yeşil Ev, Kürşad Kahramanoğlu’nu misafir ediyor. Söyleşinin moderatörlüğünü de, Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Ümit Şahin yapacak.

Kürşad, dünyaca tanınan Türkiyeli insan hakları aktivistlerinden biri. 30 sene Birleşik Krallık’ta yaşayan Kürşad, 7 sene boyunca Uluslararası Lezbiyen Ve Gey Birliği’nin (ILGA) Genel Sekreterliği görevini yürüttü (1999-2006). Şu anda Türkiye’de Kaos GL’nin Genel Sekreterliği’ni yapıyor.

Türkiye’de endüstri mühendisliği, Birleşik Krallık’ta da felsefe eğitimi alan Kürşad; 30 seneyi aşkın süredir fırsat eşitliği, temel hak ve özgürlükler üzerine yazıyor, dersler veriyor ve kampanyalar yürütüyor.

Kürşad’ın işçi sendikaları ile olan ilgisi ve profesyonel sendikacılık kariyeri onu farklı bir LGBT aktivisti yapıyor. 5 sene önce Türkiye’ye dönen Kürşad Kahramanoğlu şu anda BirGün Gazetesi’nde yazıyor; ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi İnsan Hakları Programı’nda dersler veriyor.