Bugün yapılan Avrupa Ligi Play-Off kura çekiminde Beşiktaş’ın rakibi Rusya’dan Alaniya oldu. Alaniya, Rusya İkinci Ligi’nde mücadele ediyor.
İnternet filtresine 3 ay erteleme
Ulaştırma Bakanlığı İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren, 22 Ağustosta yürürlüğe girmesi planlanan Güvenli İnternet Hizmeti’ne ilişkin 3 ay ek süre tanındığını bildirdi.
Ulaştırma Bakanlığı İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren, 22 Ağustosta yürürlüğe girmesi planlanan Güvenli İnternet Hizmeti’ne ilişkin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Başkanlığına (BTK) sundukları rapor doğrultusunda bu hizmete yönelik paket seçeneklerinin yeniden düzenlendiğini, işletmecilere de buna uygun altyapı oluşturabilmeleri için 3 ay ek süre tanındığını bildirdi. Özeren, İnternet Kurulu’nun Güvenli İnternet Hizmeti’ne ilişkin olarak Türkiye genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle geniş çaplı bir toplantı gerçekleştirdiğini anımsattı.
Kurul’un bu görüşmeler sonucunda oluşturduğu raporu, BTK’ya sunduğunu anlatan Özeren, BTK’nın raporun tamamını kabul ettiğini ve Güvenli İnternet Hizmeti’ni bu doğrultuda yeniden düzenlediğini kaydetti.
Hazırlanan taslak düzenlemenin BTK’nın internet sitesinde kamuoyu görüşü alınması için duyurulduğunu ifade eden Özeren, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni taslakta rapordaki önerilerimiz yer aldı. Daha önce ‘aile’, ‘çocuk’ ve ‘yurtiçi’ olarak belirlenen paket seçenekleri tavsiyelerimizin ardından ‘aile’ ve ‘çocuk’ olarak iki paket şeklinde değiştirildi. Metnin net anlaşılır olmasını istedik, bunu da hayata geçirmişler. Kişisel bilgilerin güvenliği taslakta ayrıca yer aldı. Tüketiciler, bu hizmete yönelik tercihlerini çağrı merkezleri ya da internet üzerinden gerçekleştirebilecek. Tüm sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin taslağa konulması tabii ki mümkün olmadı. İsteyenler 10 gün içerisinde taslağa ilişkin görüş bildirebilir.”
Taslaktaki düzenlemelere uyum sağlayabilmeleri için işletmecilere ek süre tanındığını bildiren Özeren, “İşletmeciler, yeni taslakta yer alan hizmeti, bu sürede yetiştiremeyeceklerini söylediler. İşletmecilere, buna uygun altyapı oluşturabilmeleri için 3 ay ek süre tanındı” diye konuştu.
Özeren, “Hizmet kapsamındaki paketleri seçmeyen tüketicilerin IP adresleri üzerinden izlenebilecekleri” endişelerine ilişkin de “Kişisel bilgilerin güvenliği taslakta da var. Böyle birşeyin olması mümkün değil. Bu tamamen paranoya” değerlendirmesinde bulundu. Serhat Özeren, Güvenli İnternet Hizmeti’nin 22 Kasım 2011’den itibaren yürürlüğe gireceğini belirtti.
İKİ PROFİL BULUNACAK: “ÇOCUK” VE “AİLE’’
BTK’nın internet sitesinden duyurulan Güvenlik İnternet Hizmeti’ne yönelik taslağa ilişkin 10 gün süreyle kamuoyunu görüşünün alınmasına karar verildi.
Taslağa göre, Güvenli İnternet Hizmetini talep etmeyen abonelerin mevcut internet erişim hizmeti herhangi bir değişiklik olmadan sunulmaya devam edecek. İşletmeciler, bu hizmeti tercih eden abonelere “çocuk” ve “aile” profili olmak üzere iki farklı profil olarak sunacak.
Aboneler, buna yönelik taleplerini hizmet aldığı işletmeciye abonelik sözleşmesinin imzalanması sırasında veya çağrı merkezi/internet sitesi aracılığıyla bildirebilecek.
İşletmeciler güvenli internet hizmetini abonelere ücretsiz olarak sunacak. Güvenli İnternet Hizmeti profillerine ait listeler, işletmecilerle BTK arasında kurulmuş olan noktadan noktaya güvenli veri hatları üzerinden paylaşılacak. Kurum veritabanında tutulan veriler güvenli hat üzerinden İşletmecilere gönderilecek. İşletmeciler, Kurum tarafından gönderilen verileri ve güncellemeleri abonelerine sunacakları Güvenli İnternet Hizmeti kapsamında sistemlerine aktaracak ve uygulayacak.
Bu hizmetin sunumu kapsamında geliştirdikleri yazılım ve donanım çözümlerini yedekli olarak kuracak olan işletmeciler abonelerine bu hizmetin tanıtımı için içeriği BTK tarafından oluşturulan bir bilgilendirme metnini gönderecek. Tanıtım, abonelere fiilen hizmetin sunulmaya başlanılmasından önce kısa mesaj, çağrı merkezi, açılır pencere (pop-up) ve/veya fatura aracılığıyla gerçekleştirecekler.
Taslağa göre işletmeciler, Güvenli İnternet Hizmetinin sunulabilmesi için gerekli tüm altyapı ve uygulama çalışmalarını “test süreci” başlamadan önce hazır hale getirecekler. Bu hizmetin sunumu için test süreci, işletmeciler ile BTK arasında 22 Ağustos-22 Kasım 2011 arasında gerçekleştirilecek. İşletmeciler 22 Kasımdan itibaren geçerli olmak üzere test sürecine son vererek abonelere fiilen hizmet sunmaya başlayacak. (Ajanslar)
Tayland’a ilk kadın başbakan
Tayland parlamentosu yapılan oylama sonucu Yingluck Şinavatra’yı ülkenin ilk kadın başbakanı seçti.
Devrik Başbakan Taksin Şinavatra’nın kızkardeşi olan Yingluck, geçen ayki seçimlerde partisi Pheu Thai’yi açık bir zafere taşımıştı.
Yingluck’un partisi ve koalisyon ortakları halihazırda parlamentonun alt kanadında büyük bir çoğunluğa sahip.
Oylamada 500 sandalyeli parlamentonun 296’sı Yingluck lehine oy kullandı.
3 ret, 197 çekinser oy sayıldı.
Televizyonda yayımlanan oylamanın ardından Yingluck’un resmen göreve başlayabilmesi için Kral Bhumibol Adulyadej tarafından da Başbakan olarak atanması gerekiyor.
Eğitimini Amerika’da tamamlayan Yingluck, 44 yaşında bir iş kadını.
Yingluck, beş yıl süren siyasi huzursuzluk dönemi ardından istikrar sağlamak konusunda ciddi bir görevle karşı karşıya.
Hem Yingluck Şinavatra hem de ağabeyi Taksin, politikanın şekillendirilmesi sürecine kendisinin de müdahalede bulunacağı iddialarını yalanlıyor.
Taksin Şinavatra, popülist politikaları sayesinde hem kırsal kesimde hem de kentlerde halkın desteğini kazanmış, ancak 2006 yılında askeri darbeyle görevden alınmıştı.
Geçen yıl Taksin yanlısı protestocular, Bangkok sokaklarını aylarca işgal etmiş, eylem ordunun müdahalesiyle dağıtılsa da onlarca kişi ölmüştü.
Şimdi Dubai’de sürgünde yaşayan Taksin, Pheu Thai partisinin fiilen lideri olarak görülüyor.
Seçim kampanyaları sırasında da Taksin’in nüfuzu çok önem kazanmıştı.
Parti kaynakları ise Taksin’in rolünün danışmanlıktan öteye gitmeyeceğini savunuyor.
Pheu Thai partisinin açık bir çoğunluğa sahip olmasına rağmen dört ayrı partiyle koalisyona gideceği belirtiliyor.
Koalisyon, parlamentonun yüzde 60’ının kontrolünü sağlayacak. (BBC)
Ve kriz geldi
Global piyasalardaki sert satışlar ve Merkez Bankası kararları sonrası İMKB’de yüzde 3’ün üzerinde düşüş yaşanıyor. Dolar 1,75’e yaklaştı. Avrupa borsalarında da sert kayıplar var.
İMKB 100 Endeksi, 57.000 puanın altına inerek son 13 ayın en düşük seviyesini gördü.
İMKB 100 Endeksi, dünkü kapanışa göre 2.400,38 puanlık düşüşle seansın ilk bir saatlik bölümü tamamlanırken 56.925,61 puana kadar geriledi. Bu, endeksin yaklaşık son 13 aydır gördüğü en düşük seviye olarak kaydedildi.
Dün 59.325,99 puandan kapanan ve yüzde 2,93’lük kayıpla güne 57.585,71 puandan başlayan endeks, açılış seansının ardından hızla 2.000 puanın üstünde bir kayıp yaşadı ve 57.500 puanın altına geriledi.
ABD borsaları dün 2009 başında yaşanan finansal krizden bu yana görülen en yoğun satışlarla önemli düşüş kaydetti. S&P 500 ve Dow endeksleri yüzde 4’ün üzerinde düşerken, Nasdaq’daki düşüş yüzde 5’i geçti. Kayıplarda ABD’ye ilişkin resesyon endişeleriyle Avrupa’daki borç krizinin iki büyük ekonomiyi daha tehdit ettiğine dair kaygılar etkili oldu. Asya borsaları Wall Street’te dün gerçekleşen düşüşün ardından bugün yüzde 5’in üzerinde düşüş kaydetti.
(Ntv, CNNTurk, Yeşil Gazete)
Cogito’dan ‘Sivil İtaatsizlik’ sayısı
Yapı Kredi Yayınları’nın 3 aylık düşünce dergisi Cogito’nun Yaz 2011 sayısının dosya konusu “Sivil İtaatsizlik”.
Sivil İtaatsizlik dosyası 2011 yılının başından itibaren Türkiye ve dünya gündeminde öne çıkan sivil itaatsizlik hareketlerinin tarihini, bugününü ve potansiyelini felsefi ve siyasi açıdan irdeleyen yazılardan oluşuyor.
Dosyaya Aykut Çelebi, Drucilla Cornell, Michael Allen, Leigh K. Jenco, Aslı Tunç, İmge Oranlı, Selçuk Candansayar, Haldun Gülalp ve Ozan Erözden’in de aralarında bulunduğu yazar ve akademisyenler katkıda bulundu.
Cogito’nun bu sayısının Odak’ında “Solaklık”, “Yeni Perspektifler” bölümünde ise Esra Arsan’ın Esra Arsan’ın “Gazeteci Gözüyle Sansür ve Otosansür” yazısı ve Saul Newman’ın “Anarşizmin Ufku: Anarşizm ve Çağdaş Radikal Düşünce” başlıklı makalesi var.
Esra Arsan’ın yazısında “Türkiye Basınında Sansür ve Otosansür 2011” başlıklı anket çalışmasının sonuçları Türkiye için “yeni” bir kavram olan sivil itaatsizliğin Türkiye medyasında sunumu açısından da önemli bulgular içeriyor.
Bu sayının Gündem bölümünde Jean Luc-Nancy’nin “Arap Halklarının Bize Gösterdikleri” başlıklı makalesiyle alevlenen bir tartışmayı aktarılıyor. “Arap Baharı” ve devamındaki Libya olayları üzerine tartışan isimler Alain Badiou, Gianni Vattimo, Donagh Brennan ve Immanuel Wallerstein.
SBS sonuçları açıklandı
İlköğretim 7. sınıflar için son kez düzenlenen Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçları açıklandı.
İlköğretim 7. sınıf öğrencilerinin girdiği Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçlarına göre, tüm soruları doğru yapan öğrenci sayısı 503, sınıf puanı 500 tam puan olan öğrenci sayısı ise 355 olarak belirlendi.
İlköğretim 7. sınıflar için son kez düzenlenen SBS sonuçları Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) internet sitesinde açıklandı. Sonuçlar, ”http://www.meb.gov.tr” ve ”https://e-okul.meb.gov.tr” internet adresinden öğrenilebilecek.
MEB’den yapılan açıklamada, bu sınavlarda öğrencilere yıl boyunca öğrenme, öğretme sürecinde elde ettikleri kazanımların seviyesini ve bu kazanımların günlük hayatta kullanılması becerisine dönüştürülmesini ölçmek için akademisyenlerden oluşan komisyonlar nezaretinde geliştirilen, Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler ve Yabancı Dil alanlarında toplam 90 test sorusu yöneltildiği ifade edildi.
Bu soruların sınav sonrası akademisyenlerin de yer aldığı bilim kurulları tarafından incelendiği ifade edilen açıklamada, incelemelerin bilimsel doğruluk, ölçme tekniğine uygunluk, dil anlatımı, öğretim programlarının kazanımları doğrultusunda yapıldığı vurgulandı.
Bu kapsamda incelemeyi yapan kurul ve komisyonlar tarafından iptali gerektiren herhangi bir sorunun tespit edilmediği bildirildi.
Seviye Belirleme Sınavları’nın bir sıralama sınavı olmadığının altı çizilerek, bu sınavlarla öğrencilerin okulda elde ettikleri kazanımların ölçülmesinin hedeflendiği belirtildi. Bu sebeple bu sınavların sonucuna göre öğrenci, okul, il ve ilçe sıralaması yapılmasının uygun görülmediği kaydedildi.
Sonuç belgelerinde SBS puanı ve sınıf puanlarının (SP) yer aldığı ifade edilerek, SP’nin SBS puanı ile Yılsonu Başarı Puanlarının (YBP) Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Yönergesi hükümleri çerçevesinde hesaplanmasıyla elde edilen puan olduğu, öğrencinin 8. sınıf sonunda ortaöğretim kurumlarına yerleştirilmesinde kullanılan Ortaöğretime Yerleştirme Puanı (OYP) hesaplamasının ana unsurunu oluşturduğu ifade edildi.
Bu sebeple SBS puanlarının öğrencilerin yeni öğretim yılında başarısının artırılmasında önemli bir veri olarak kullanılmasının ötesinde tek başına bir anlamın söz konusu olmadığı belirtildi.
Sayısal veriler
Açıklamaya göre, sınava başvuran öğrenci sayısı 1 milyon 98 bin 203 olurken, sınava 1 milyon 83 bin 750 öğrenci girdi. SBS’ye özel okullardan 36 bin 567, devlet okullarından 1 milyon 47 bin 183 aday sınava girdi.
Devlet okullarından 4’ü kız, 3’ü erkek olmak üzere toplam 7 öğrencinin sınavı iptal edildi.
Bu yıl yapılan 7. sınıflar SBS’de tüm soruları doğru yapan öğrenci sayısı 503, sınıf puanı 500 tam puan olan öğrenci sayısı ise 355 olarak belirlendi.
Tüm soruları doğru yapan öğrenci sayısı özel okullarda 291, devlet okullarında ise 212 olarak belirlendi. Kız öğrencilerden 244’ü, erkek öğrencilerden ise 259’u tüm soruları doğru yanıtladı.
2010 yılında düzenlenen ilköğretim 6. sınıf SBS’de ve 2011 yılında düzenlenen ilköğretim 7. sınıf SBS’de tüm soruları doğru yapan aday sayısı ise 84 olarak tespit edildi.
Sınıf puanı 500 puan olan öğrenci sayısı 355 olarak belirlenirken, ilköğretim 6. sınıf SBS ve ilköğretim 7. sınıf SBS’de sınıf puanı 500 puan olan öğrenci sayısı 60 olarak belirlendi.
Kopya taraması sonucu bazı test ya da testleri ikili kopya nedeniyle iptal edilen öğrenci sayısı 155 olurken, kopya taraması sonucu ikili kopya nedeniyle iptal edilen test sayısı 184 oldu.
Deron Williams Beşiktaş forması giydi
Beşiktaş Erkek Basketbol Takımı’nın yeni transferi, NBA yıldızı Deron Williams, siyah-beyazlı formayla tanıştı. “Çok mutluyum” diyen Wiliams’a fotoğraf çekiminde Mehmet Okur da eşlik etti.
Beşiktaş Erkek Basketbol Takımı’nın yeni transferi, NBA yıldızı Deron Williams, siyah-beyazlı formayla tanıştı.
ABD’de kulüp başkanı Yıldırım Demirören ile buluşan dünyaca ünlü NBA oyuncusu Deron Williams, NBA’deki lokavt bitine dek sözleşme imzaladığı siyah-beyazlıların formasını ilk kez giydi.
Yeni sezonda Beşiktaş formasıyla Türk basketbolseverlerin karşısına çıkacak olan 27 yaşında ve 1.91 metre boyundaki ABD’li oyuncu, başkan Demirören ve amatör şubelerden sorumlu yönetim kurulu üyesi Şeref Yalçın ile bir araya geldi.
ABD’de yapılan görüşmede Williams, Beşiktaş formasıyla poz verdi.
Beşiktaş Kulübü’nün internet sitesine konuşan dünyaca ünlü basketbolcu, ”Çok mutluyum. İstanbul’a gelip Beşiktaş formasıyla taraftarlarla buluşmayı ve maça çıkmayı heyecanla bekliyorum. Eylül ayının başında İstanbul’da olacağım” ifadelerini kullandı.
Avrupa’da rakipler bugün belli oluyor
Beşiktaş, Trabzonspor ve Bursaspor rakiplerini bekliyor. Futbolda 2011-2012 sezonunu UEFA Şampiyonlar Ligi play-off ve UEFA Avrupa Ligi play-off turu kuraları bugün İsviçre’de çekiliyor.
UEFA’nın Nyon’daki merkezinde gerçekleştirilecek kura çekimi sonrasında, Türkiye takımlarının Avrupa Ligi’ndeki rakipleri belli oluyor. Kura çekimi saat 14.30’da…
Şampiyonlar Ligi’ne 3. öne eleme turunda Portekiz’in Benfica takımına elenerek Avrupa Ligi’nde mücadele edecek Trabzonspor’un yanı sıra kuraya play-off aşamasından katılan Beşiktaş ve Avrupa Ligi 3. öneleme turunda Gomel’i eleyen Bursaspor, rakiplerini bekliyor.
Beşiktaş’ın muhtemel rakipleri: Sochaux, Vitoria, Alaniya, Maccabi Tel Aviv, Shamrock Rovers
Trabzonspor’un muhtemel rakipleri: Tottenham, Spartak Moskova, Hapoel Tel Aviv, Athletic Bilbao, PAOK
Bursaspor’un muhtemel rakipleri: Roma, Paris Saint Germain, Anderletch, Dinamo Bükreş, Rosenborg
Şampiyonlar Ligi play-off maçları 16-17 Ağustos ile 23-24 Ağustos’ta gerekleştirilecek. UEFA Avrupa Ligi play-off turunda ise ilk maçlar 18 Ağustos’ta, ikinci maçlar ise 25 Ağustos’ta yapılacak.
Türkiye’yi Avrupa’da temsil edecek bir diğer takım Fenerbahçe ise Şampiyonlar Ligi’nde grup aşamasına doğrudan katılacak.
Dink cinayetinde bir “alışılmış” şok daha
Hrant Dink cinayeti öncesiyle ve sonrasıyla Türkiye’nin bir fotoğrafı gibi. Her yeni bilgi kırıntısı insanı şoka sokacak kadar büyük etki yapabiliyor. Dink’in öldürülmesine karar verilmesinden, şu geldiğimiz güne kadar Türkiye’de kaç kere öldürüldü adalet? Ve kaç kere adaletin öldürülmekten başka seçeneği olmadığı gösterildi bize?
Türkiye’de bir takım olguların değişmeyeceği ve hep de kötü gideceği inancı, bize bizzat hayatı iyileştirmesi gereken (ya da en azından teorik olarak bir takım düşünürlerin ve oldukça fazla düşünmeyenlerin inancıyla böyle olan) kurumlar tarafından pompalanıyor. “Ne yaparsanız yapın, değişmeyecek. Gün gelecek en mantıksız bahanelerin arkasına sığınıp, sizin taleplerinizi geri çevireceğiz ve gıkınızı çıkartamayacaksınız! Çünkü biz güce sahibiz!”
Son örnek işte, 4 Ağustos 2011 günü ortaya çıkan haberde. Fazla dolandırmadan aktarırsam, Türkiye’nin üç cep telefonu oparetörü, Hrant Dink’in öldürüldüğü gün olan 19 Ocak 2007 günü, cinayetin gerçekleştirildiği yer ve çevresinde cep telefonuyla konuşulamadığını ve konuşulmadığını söyledi. Konuşulamadığını söylediler çünkü o bölgeyi kapsayacak baz istasyonu yoktu iki operatörün. Biri de konuşulmadığını söylemiş. Çünkü 11.00’dan 15.00’a kadar Şişli’de kimse telefonunu kullanmamış. Unutanlar vardır belki, bahsedilen yer Şişli! Bir metro çıkışına, sosyal alanlara ve iş merkezlerine çok yakın bir nokta burası. Değil dört saat, kırk dakika telefonlar çalışmazsa orada, kıyamet kopar!
İşin komik ve aslında gerçeği bizim yüzümüze çarpan kısmı ise şu: Kayıtların istenmesinin nedeni güvenlik kamera kayıtlarında, telefonla konuşan insanlar olması. Yani yalan o kadar açık ve net ki! Soruluyor, “Şu zamanda görüntüde telefonla konuşan kişi kimler konuştu?” Yanıt: “Orada kimse telefonla konuşamaz!” Telefon dökümleri de o kişilerin kimliğini tespit etmek üzere isteniyor. Oradan çıkarak, bu cinayetin kimlerle koordineli şekilde işlendiği bulunmak isteniyor. Haliyle birileri de bulunsun istenmiyor ve bir Türkiye geleneği olarak istemeyenler kazanıyor. Çünkü bizim geleneğimiz adaletin öldürülmesi üzerine kurulu. Gözlerini de bağlıyorlar ki, katili göremesin!
Bu yanıtlardan tatmin olmayan avukatlar kayıtları bir kere daha istiyorlar. Bir başka ilginç yanıt daha geliyor. Bu sefer Telekomünikasyon İleşitim Başkanlığı’ndan, (hani şu 17 gün sonra interneti filitreleyecek olan kurum) : “Kayıtlar verilirse görüşme yapan kişilerin özel hayatı ihlal edilmiş olur”. İstenen kayıtların konuşmaların içeriği olmaması ve sadece kimin kiminle konuştuğu olması bir yana, Türkiye’de kişilerin özel hayatı fikri sadece Hrant Dink cinayeti gibi olaylar olduğu zaman mı akıllara geliyor? Kameraların işkence zamanı bozulması gibi, özel hayat da bir muhalif cinayeti çözülebileceği zaman akıllara geliyor. Ülkede neredeyse herkes dinlendiğini düşünüyor, herkesin dinlendiği zamanı gelince ortaya çıkıyor, konuşma dökümleri gazetelere düşüyor, internete yazılan kelimenin bile kaydı, takibi yapılıyor ama iki tane numara istendiğinde o kutsal ilkeye sığınılıyor: Özel hayatın gizliliği!
İşte şimdi bizden tüm bunlara inanmamızı istiyorlar. O baz istasyonlarının orada olmadığına inanmamızı istiyorlar. İş merkezlerinin ortasında, iş gününün ortasında kimsenin telefonla konuşmadığına inanmamızı istiyorlar. Hiçbir özel hayatın kalmadığı, gıkını çıkartanın dinlendiği bir ülkede iki tane numara vermemenin nedeninin ilkesel olduğuna inanmamızı istiyorlar. Aslında alttan alta şunu demek istiyor olabilirler mi? “Bırakın artık bu işin peşini. Bakın tosunumuza da ceza verdik bilmem kaç yıl. Olay kapandı. Yok tek kişi olamazmış, yok bu işin arkası kalabalıkmış, yok adaletmiş, şuymuş buymuş. Bırakın bunları. Bırakmanız için, bıkmanız için daha size ne kadar anlamsız bahane sunmamız gerekiyor?”
Yeşil Gazete yazıları ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net
Teoman müziği bıraktı
Rock müzik sanatçısı Teoman resmi sitesinden müziği bıraktığını açıkladı:
sevgili arkadaşlar; müziği bırakıyorum. ya çok çok uzun bir süre. ya da büyük ihtimalle, hiç dönmemek üzere. 3 eylül berlin son konserimdir.
anlatayım nedenini;
önce küçük bir açıklama; sanatçı denilen yaratık, dünyayla çözemediği bir sorununu başkalarına saçma gelecek bir işi çok önemseyerek halletme yoluna giden kişidir. benim durumumda gitar çalmak, şarkı söylemek vs. oluyor bu saçma iş. ama ben şarkı yazma işini hep çok önemsedim, onu hep kolladım. hayallerimdeki kahramanlarımla yarıştım, bu dünyaya inmedim bile. çok sevdiğim şarkılarımı yazdım.
hep olduğum kişi kalayım diye de çok uğraştım, çok çalıştım. bir kaç prensibim oldu, onları da kollamaya çalıştım. her zaman istediğim kadar iyi bir insan olamadım. ama çalıştım.
küçücükken bu ülkede rock müziğe dair bir hayal kurdum, nerede ne varsa takip ettim, ardına düştüm, her şeyini gözledim, inandım. hayal olduğunu bile bile.
neyse, işte bu hayal artık beni tatmin etmiyor. kendimi, arkadaşlarımı hayalkırıklığı içinde görüyorum. bir özgürlük ve gerçeklik duygusu peşine düşmüştüm, pozisyonum meğer onu temsil etmiyormuş. sadece sahnede yaşayabildiğim bir hayal bu çünkü. bir çok arkadaşımdaki hayal kırıklığı bende de var.
bu hayal beni tatmin etmeyince, önemli olmadığını bildiğim diğer bazı hayallerimi sembolik olarak şu önümüzdeki 1,5 senede gerçekleştirip müziği bırakayım bari dedim, daha da çok çalışmaya karar verdim. gizli tuttum kararımı, kimseye de söylemedim. hatta yalan bile söyledim çalışanlarıma.
ama bir süredir kendime bakıyorum ve çok yorgunum. o yüzden pes diyorum. böylece düzelmesi aslında çok uzun yıllar sürecek problemleri 1,5 senelik bir intihar saldırısına dönüştürmeyeceğim. gerçekte bir önemleri yoktu, hayatın gerçekleriyle uğraşmamak için hayal edilmiş şeylerdi. inanması her zaman kolay olmuyor.
böylece, boşu boşuna kendimi de, çalışan dostlarımı da yormamaya karar verdim. kendimi yorarken, onları da çok yordum, üzdüm. çok teşekkür ederim hepsine.
sizlere de.
bu bir hüzün yazısı değil, bir rahatlama yazısıdır.
-teoman