Ana Sayfa Blog Sayfa 4961

New York’tan iklim değişikliği manzaraları: Ekim’de kar fırtınası, 5 ölü

ABD’nin doğu bölgeleri, erken gelen kar sonrasında beyaza büründü. 5 kişinin ölümüne neden olan kar fırtınası nedeniyle ABD genelinde 2,7 milyon kişi elektriksiz kaldı. Ülke genelinde bini aşkın uçuş iptal edildi.

New York’a uzun zamandan beri ilk kez sonbaharda bu kadar erken kar yağdı. New York’ta sabah erken saatlerde başlayan sağanak yağmur daha sonra kara dönüştü ve eyaletin çeşitli bölgelerine 2,5-7,5 santimetre arasında kar yağdı. Kar yağışı uzun süre devam ettikten sonra yerini yine sağanak yağmura bıraktı.

Uzmanlar, yeni kar fırtınalarının yolda olduğu görüşünde. Kayıtlar, kar fırtınasının ABD’deki iç savaş döneminden bu yana New York’ta Ekim ayında yağan dördüncü kar yağışı olduğunu gösteriyor.

Kentin başta Central Park olmak üzere pekçok yerinde ağaç dallarının karın ağırlığına dayanamayarak kırılması yüzünden birkaç kişinin yaralandığı ve arabaların hasar gördüğü de bildirildi.

Saatteki hızı 70 kilometreyi geçen kar fırtınası, Pennsylvania, Maryland, West Virginia eyelatlerinde 10 binden fazla evin elektriksiz kalmasına yol açtı. New Jersey, Connecticut, Massachusetts ve New York’un bir kısmında olağanüstü hal ilan edildi.

Kar kalınlığı yer yer 30 santimetreyi buldu.

Bu arada ülkedeki gelir dağılımı eşitsizliğini, işsizliği ve Wall Street’i protesto etmek amacıyla kentin finans merkezi Wall Street bölgesindeki Zuccotti Parkı’nda 40 günü aşkın zamandır kalan eylemciler de soğuyan hava, şiddetli yağmur ve kar nedeniyle tentelerin altına ve ufak çadırlarının içine sığınıyorlar.

Hafta sonunda New York Belediye ekiplerinin parka ısı veren 6 jenaratörü tehlikeli bulması nedeniyle parktan kaldırmasının ardından eylemcilerin yaşam koşulları da iyice zorlaştı.

Erken gelen kar bazıları içinse nimet oldu. Vermont’taki iki kayak merkezi sezonu erken açtı.

(TurkishNY.com)

İngiltere tahtında kızlara eşitlik

0

İngiltere kraliyetinin veraset kuralları 300 yılı aşkın zaman sonra değişti.

Bundan böyle doğan çocuklar tahtın varisi olmak üzere cinsiyetlerine değil, yaşlarına göre sıralanacak.

Değişiklik gelecekte Prens William ve eşi Kate’in ilk çocukları kız olsa da, tahta onun geçeceği anlamına geliyor.

Şimdiye kadar ise öncelik erkek çocuklarına veriliyor, teorik olarak dört çocuklu bir hükümdarın en büyük çocuğu kız ve diğerleri erkekse, veliaht olmak için dördüncü sıraya düşüyordu.

İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in durumunda olduğu gibi, kızların tahta çıkması ancak ailede başka erkek çocuk olmazsa mümkün oluyordu.

İngiltere Başbakanı David Cameron, Kraliçe Elizabeth’in devlet başkanı olduğu 16 ülkenin bu değişikliğe onay verdiğini duyurdu.

Değişiklikler, Kraliçe’nin Uluslar Topluluğu zirvesi için ziyaret etmekte olduğu Avustralya’nın Perth kentinde onaylandı.

Kraliyet uzmanı yazar Robert Hardman, son yıllarda bu kuralların değişimi için 11 girişim yapıldığını söylüyor.

Bundan sonrası için geçerli olacak değişikliklere göre, Cambridge Dük ve Düşesi’nin kız çocukları kendilerinden küçük erkek kardeşlerinin önünde yer alabilecek.

Başbakan Cameron “Sırf erkek olduğu için küçük olan çocuğun ablası yerine tahta geçmesi, bizim gibi çağdaş ülkelerin gerçekleri ile bağdaşmıyor” dedi.

İspanyol çobanlar, beş bin koyunla başkent Madrid’de yürüdü

0

İspanyol çobanlar, kentleşmenin getirdiği yayla ve yolak sıkıntısına dikkati çekmek için 5 bin koyunla başkent Madrid’in ortasında gövde gösterisi yaptı.

738 yıllık Çoban Kurulu’nun başkanı Jesus Garzon’un peşinden yürüyen çobanlar, 5 bin koyun ve altmış büyükbaş hayvanla Madrid’in eskiden ne güzel bir köy olduğunu hatırlattılar.

3 milyonu merkez, metropolitan kanatlarıyla 6,3 milyon nüfuslu Madrid’de çobanlar, 125 bin kilometrelik yolaklarının hep açık kalmasını istedi. Bir çobanbaşı, kente giriş için simgesel olarak 900 yıllık altın Mağribi Arap parasından 25 “maravedi”yi Madrid girişinde ödedi. Çobanlar, özellikle ilkyaz ve güz yaylalarının yaşatılmasını istedi.

(Ajanslar)

Dünya nüfusunun neredeyse üçte biri obez

Obezite artık sadece Amerika’nın sorunu değil. Washington’daki çevre araştırma örgütü Worldwatch Enstitüsü’ne göre dünya nüfusunun neredeyse üçte biri obez. Araştırmacılar bu eğilimin artan gelir düzeyine bağlı olduğu görüşünde. Gelir düzeyinin artmasıyla insanlar daha yağlı yiyecekler tüketiyor, daha az egzersiz yapıyor.

Washington’daki Worldwatch Enstitüsü’nün yaptığı,177 ülkeden alınan verilere dayalı araştırmaya göre dünya çapında 2 milyar insan obez. Araştırmanın başkanı Richard Weil, “Her ülkede şişman sayısı artıyor. Sanayileşmiş ülkeler arasında en fazla şişman insana Amerika, Kanada, İngiltere ve Avustralya’da rastlanıyor,” diyor.

Enstitü, verileri toplarken aşırı şişmanlarla obezlerin sayısını birarada tutu. Bu da beden kitle endeksi 25’in üzerindekilerin aşırı şişman olarak sınıflandırılması anlamına geliyor.

Araştıma başkanı Richard Weil bazı sanayileşmiş ülkelerde yetişkinlerin neredeyse %80’inin aşırı şişman olduğunu söylüyor. Amerika %78,6 ile başı çekiyor: “Paranın ve boş zamanın bol olduğu ülkelerde insanların daha az egzersiz yaptığını ve daha kötü beslendiğini görüyoruz.”

Weil, insanların kilo sorunu olması için mutlaka zengin olması gerekmediğini, ama bazı ülkelerde gelirin yükselmesiyle düşük kaliteli gıdalara erişimin kolaylaştığını söylüyor.

Örneğin Çin ve Hindistan’da orta sınıf giderek büyüyor.

Weil, “Çin’in birçok bölgesinde aşırı şişman sayısı artıyor. Bu durum yine gelir artışına bağlı. Ortadoğu’nun petrol zengini ülkelerinde de aynı durum geçerli,” diyor.

Japonya ve Fransa sanayileşmiş ülkeler arasında en düşük obezite oranına sahip ülkeler. Bu da ibu ülkelerde daha küçük porsiyonlar yenmesinden kaynaklanıyor.

Şişman sayısı arttıkça sağlık sorunları da artıyor. Tip- 2 şeker hastalığı obeziteye bağlı bir rahatsızlık. Şeker hastalığına bağlı komplikasyonlar arasındaysa kalp hastalığı, körlük ve kol ve bacakların kaybı riski var.

Amerikan Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi CDC’nın Şeker Hastalığı Bölümü’nün Başkanı Doktor Ann Albright anlatyor: “Yıllar içinde obezitenin durumunu izliyoruz. 1980’li yılların sonuna doğru obezitenin arttığını görüyoruz. Şeker hastalığında aynı artış bundan 6 yıl sonra görülmeye başlandı. Zamanlamada bir gecikme olduğu doğru, ama ikisi arasında bir ilişki olduğu kesin.”

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya çapında 300 milyondan fazla insan tip- 2 şeker hastası. Çin, Hindistan ve Amerika en çok şeker hastası olan ülkeler.

Ancak her şişman şeker hastası olmuyor. Doktor Albright, “Genleriniz silahı dolduruyor, yaşam tarzınızsa tetiği çekiyor,” diyor.

Bu eğilim sürerse özellikle Çin, Hindistan ve Amerika için durum oldukça kötü görünüyor. Amerika Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi’ne göre 2050 yılına kadar tüm dünyada her 3 kişiden birinin şeker hastası olması mümkün.

Kürecik füze kalkanına direniyor

NATO‘nun Malatya’nın Akçadağ İlçesi Kürecik Bucağı’na kuracağı açıklanan füze kalkanı sistemine karşı çıkan yere halkı eylem yaparak seslerini duyurmak istedi.

Kürecik Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği öncülüğünde toplanan Kürecikliler bölgelerine kurulacak olan füze kalkanı sistemine karşı çıktı. Dernek Başkanı Ercan Kısacık, ABD’nin NATO şemsiyesi altında kuracağı füze kalkanıyla İsrail’i koruma altına alacağını ileri sürdü. AK Parti iktidarının bu projeye topraklarını açarak halk düşmanlığı yaptığını öne süren Kısacık, “Şimdilerde her fırsatta İsrail’e tavır alarak yaptırım uyguladığını söyleyen Başbakan Erdoğan, bu projeyle Ortadoğu halklarının can düşmanı Siyanizme kalkan oluyor” dedi.

Dernek Başkanı Kısacık kurulacak olan sismenin bölge halkına zarar vereceğini öne sürerken şunları söyledi:

“Bölgemize kurulmak istenen füze kalkanı, yayacağı radyoaktif maddeler nedeniyle insan ve doğa üzerindeki tahribat yaratacaktır. Ağaçlar kuruyacak, sular zehirlenecek ve kanser vakaları artacaktır. Bölgemizde yaşamın sürdürülebilmesi olanakları ortadan kaybolacaktır. Kurulması planlanan kalkan kan, gözyaşı ve ölümler getirmekten başka bir işe yaramayacaktır.”

Bu arada 19 Kasım’da Malatya’da kapsamlı bir eylem planlandığı açıklandı. Eylem devam ederken füze kalkanının kurulacağı askeri üsse kamyonların gittiği görüldü.

7 milyar kişiyiz

Birleşmiş Milletler‘in tahminlerine göre, 31 Ekim’de dünya nüfusunun ilk kez 7 milyara ulaşması bekleniyor.

1800′lere kadar dünya nüfusu bir milyara ulaşmamıştı. 100 yıl sonra dünya nüfusu bir milyar daha arttı. Son bir milyarlık artış ise sadece 13 yıl içinde geldi. Ancak artışın hız kesmesi beklenmiyor.

Independent Gazetesi’nin haberine göre; Birleşmiş Milletler 2080′lerde dünya nüfusunun 10 milyara ulaşacağını tahmin ediyor.
Zengin ülkelerde nüfus göçle artıyor. Bu ülkelerde doğum oranları düşük, nüfus yaşlı.

En yüksek doğum oranları ise yoksulluğun pençesindeki ülkelerde. Nüfus artışının yüzde 95′i gelişmekte olan ülkelerden özellikle de Sahra çölünün güneyindeki ülkelerden kaynaklanıyor.

Bir milyar kişi sıklıkla kanalizasyonu ve temiz suyu olmayan gecekondu mahallelerinde yaşıyor. Bu durum da kıt kaynaklar üzerindeki baskıyı ve açlık sosyal huzursuzluk ve savaş tehlikesini artırıyor.

Bulgaristan’da seçimin galibi Plevneliev

0

Bulgaristan‘da cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerin ikinci turu sona erdi. Resmi olmayan sonuçlara göre, iktidardaki GERB partisinin adayı eski Bölgesel Kalkınma Bakanı Rosen Plevneliev (47) ve Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı eski Adalet Bakanı Margarita Popova (55) seçimi kazandı.

Plevneliev ve Popova’nın başarısı, Sofya merkezindeki Ulusal Halk Sarayı’nda (NDK) kurulan uluslararası basın merkezinde şampanya patlatılarak kutlandı.

Henüz resmi olmayan sonuçlara göre Plevneliev–Popova ikilisi ikinci turda verilen oyların yüzde 55,3’ünü, anamuhalefet Bulgaristan Sosyalist Partisi’nin adayları olan eski Dışişleri Bakanı İvaylo Kalfin ve sinema oyuncusu Stefan Danailov ise yüzde 44,7’sini aldı.

Üyelerin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin (DPS–HÖH) verdiği desteğe rağmen iki aday arasında ilk turda belirlenen yaklaşık yüzde 11 oranındaki fark ikinci turda da korundu.

Plevneliev ve Popova

Başbakan Boyko Borisov’un 2009 yılında kurduğu hükümette Bölgesel Kalkınma Bakanı olarak yer alan Plevneliev, seçim öncesinde yaptığı açıklamalarda “cumhurbaşkanı olmak istemediğini” ısrarla söylemişti.

İktidardaki GERB partisine uzman olarak girerek, başarılı bir siyasi kariyer yapan bilişim teknolojiler uzmanı Plevneliev politikaya katılmadan önce işadamı olarak etkileyici bir kariyer yaptı. İşadamı olarak 6 milyon avroluk bir servet yapan Plevneliev, evli ve üç çocuk babası.

Seçim öncesi halka ve topluma açık bir politika sürdüreceğini bildiren Plevneliev, Türkiye’nin ve tüm Avrupa ülkelerinin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini destekleyeceğini bildirmişti.

Devlet idari yapısında tecrübeli olan Plevneliev, bakan olarak çalışmalarında sorumluluk sahibi olduğu ve ekip içinde çalışabildiğini kanıtlamıştı. Plevneliev İngilizce ve Almanca konuşuyor.

Hukuk mezunu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Margarita Popova da 1981 yılında savcı olarak başladığı kariyerinden sonra Temmuz 2009’da Boyko Borisov hükümetinde Adalet Bakanı olarak görev aldı.

Evli ve iki çocuk sahibi Popova, hukuk alanındaki uzmanlığı ve “tavizsiz profesyonel ilkelere sahip olması’ ile tanınıyor.

Plevneliev ve Popova Ocak 2012’de göreve başlayacak.

Camila Vallejo: Başkanı devireceğim

Şilili öğrenciler Devlet Başkanı Pinera’yı devirene kadar devam edecek.

Parasız eğitim ve devlet üniversitelerinin artırılmasını isteyen Şilili öğrencilerin lideri Camila Vallejo hedefini açıkladı. “Devlet Başkanı Pinera’yı devireceğim” diyerek başkan devrilene kadar devam sözü verdi…

Mayıs ayından beri Şili’de hem lise öğrencileri hem de üniversite öğrencileri okullar yerine sokakları dolduruyor. Bazı günler yüzbinleri bulan göstericilerin hükümetten istediği kendilerine daha fazla eğitim hakkı tanınması. Devlete bağlı eğitim kurumlarının eksikliği ve özel okulların eğitim sistemini domine etmesine karşı çıkan öğrencilerin lideri Camila Vallejo. Yaptığı açıklamalarla dikkat çeken ve hükümet ile masaya oturan Öğrenci Birlikleri Federasyonu başkanı Vallejo dün eylemlerin devam edeceğini açıkladı.

BAKAN AYRILDI

23 yaşındaki Coğrafya Bölümü mezunu Vallejo “Bu hükümetin görevde kalmasını istemiyoruz, buna izin vermeyeceğiz. Hükümet ile öğrenciler arasındaki görüşmeler başarısız oldu ama başkan Sebastian Pinera’yı devireceğiz. Gösteriler devam edecektir” dedi. Şili’de öğrenci ayaklanması Mayıs’ta Eğitim Bakanı Joaquin Lavin’in, yolsuzluk yapan bazı eğitim kurumlarıyla bağlantısı çıkmasıyla başladı. Kar amacı güden eğitim sistemiyle mücadele eden öğrenciler 100 okulu işgal etti. Haziranda ülke çapında düzenlenen gösterilere 200 bin öğrenci katıldı. Devlet başkanı Pinera, temmuzda yeni kararları açıkladı ama öğrenciler tatmin olmadı. Eğitim Bakanı Lavin görevinden alındı. Öğrenciler ekimde hükümet ile masaya oturdu. Fakat 5 Ekim’de Vallejo hükümetin görüşmeleri durdurduğunu açıkladı.

OY ORANINI YARI YARIYA AZALTTI

Mayıs ayından beri Şili’de yaklaşık 1000 öğrenci gözaltına alındı, bir öğrenci ile bir öğrenci grubu lideri hayatını kaybetti. 200’e yakın gösterici ve 100’ü aşkın polis yaralandı. Gösterilerin başladığı Mayıs ayından beri, yüzde 51 oy ile yönetime geçen Pinera’yı destekleyenlerin oranı yüzde 26’ya geriledi. Yapılan anket sonuçlarına göre Şili halkının yüzde 81’i öğrenci hareketini destekliyor.

ŞİLİLİ ÖĞRENCİLER NE İSTİYOR?

– Liseli öğrenciler, bölgeler tarafından yönetilen eğitim sistemi yerine ulusal bir eğitim sistemini, eğitim harcamalarının artmasını, otobüslerde paso geçmesini, 2010 Şili depreminden sonra hasar gören okulların onarılmasını ve öğretmenlere daha fazla maaş verilmesini istiyor.

– Üniversite öğrencileri ise, devlet üniversitelerine ağırlık verilmesini, ücretsiz eğitim haklarına sahip olmayı ve özel üniversitelere girişte fırsat eşitliğini, özel üniversiteleri denetleyen bir kurumun oluşturulmasını ve daha fazla devlet üniversitesi kurulmasını istiyor.

Van’da 231 kişi enkazdan sağ kurtarıldı

Van’daki depremin üzerinden bir hafta geçmesinin ardından enkaz altında canlı bulma ümidi kalmazken, çalışmalar sağ kurtulan depremzedelerin durumunu iyileştirmeye yöneldi.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, 231 kişinin enkazdan sağ kurtarıldığını, 582 kişinin öldüğünü bildirdi. 832 yaralının ise Van, çevre iller ve Ankara’da tedavi altına alındığı kaydedildi.

Afet bölgesine 35 bin çadır gönderilirken, çadırlardan daha donanımlı ve yalıtımlı 1000’den fazla Mevlana evi de bölgeye ulaştı.

WTA İstanbul’da kraliçe Kvitova

0

TEB BNP Paribas WTA Championships Dünya Kadınlar Tenis Şampiyonası‘nda teklerdeki şampiyon bu yılın Wimbledon galibi Petra Kvitova oldu. Çek raket, bu şampiyonlukla 1 milyon 750 bin TL’lik ödülün de sahibi oldu.

Sinan Erdem Spor Salonu’nda yapılan şampiyonanın altıncı ve son gününde oynanan tekler finalinde, bu yılın Wimbledon galibi Kvitova, 7-5, 4-6, 6-3’lük setlerle Victoria Azarenka’yı mağlup etti.

Maça hızlı başlayan Kvitova, iki kez servis kırarak, 5. oyun sonunda 5-0 öne geçti. Ancak Azarenka, güzel bir geri dönüş yaparak, rakibi gibi iki kez servis kırdı ve 10. oyunda durumu 5-5’e getirdi. 11. oyunda servis attığı oyunu alan Çek raket, 12. oyunda da servis kırarak, çekişmeli geçen ilk seti 7-5 kazanarak, 1-0 öne geçti.

Maçın 2. setinde iki kez rakibinin servisini kıran Azarenka, 6. oyun sonunda 4-2 öne geçti. 6. oyundan sonra iki tenisçi de kendi servis oyunlarını alınca, Azarenka seti 6-4 kazanarak, 1-1 eşitliği sağladı.

Üçüncü sette rakibinin servis attığı 1. oyunda 40-0 öne geçen Azarenka, 3 kez oyunu alma şansını değerlendiremedi. 40-0’den gelerek oyunu alan Kvitova, 1-0 öne geçti. Rakibinin servis attığı 2. oyunda da 30-0’den geri gelen Çek raket, servis kırarak, 2-0 öne geçti. 2. oyundan sonra iki oyuncu da servis oyununu kazanırken, 7. oyun sonunda Kvitova durumu 5-2 yaptı. 8. oyunda 40-15 geriden gelerek, skoru 40-40 yapan Çek oyuncu, 1 kez servis kırma ve maçı alma şansını değerlendiremeyince Azarenka oyunu alarak durumu 5-3 yaptı. Ancak servis attığı 9. oyunu alan Kvitova, seti 6-3 ve 2 saat 28 dakika süren maçı da 2-1 kazanarak, şampiyon oldu.

Kvitova 1 milyon 750 bin dolar kazandı
İstanbul’da düzenlenen ilk organizasyonda yenilgisiz şampiyonluğa ulaşan Kvitova, 1 milyon 750 bin dolar para ödülü kazandı. Grup maçlarında 1 yenilgi alarak finale gelen Azarenka ise 775 bin dolar para ödülü aldı.

Kvitova, dünya sıralamasında 2. sıraya yükseldi
Kvitova, teklerde kadınlar dünya sıralamasında yılı 1. sırada tamamlamayı garantileyen Danimarkalı Caroline Wozniacki’nin ardından 2. sıraya yükseldi. Finalde yenilen Azarenka ise yılı dünya sıralamasında 3. sırada bitirirken, şampiyona öncesi 2. sırada bulunan Rus Maria Sharapova ise 4. sıraya geriledi. Öte yandan, şampiyonada yaptığı 5 maçı da kazanan Kvitova, bu sezon sert kort salon turnuvalarında 19 maçta 19. galibiyetini aldı.

7 şampiyonluğun 6’sını bu sezon kazandı
21 yaşındaki Kvitova, kariyerinde elde ettiği toplam 7 şampiyonluğun 6’sını bu sezon kazandı. Wimbledon’un haricinde Brisbane, Paris, Madrid ve Linz’te zafer gören Çek raket, son olarak İstanbul’daki sezon sonu şampiyonasında da mutlu sona ulaştı.
Kvitova, Azarenka’yı son 4 maçta da yendi

İki tenisçi arasında yapılan 6 maçın 4’ünü Kvitova, 2’sini ise Azeranka kazandı. Rakibine en son 2009 yılında Avustralya Açık’ta yenilen Kvitova, Azarenka’yı son 4 maçta da yenmeyi başardı.