Ana Sayfa Blog Sayfa 4415

HDK’lı vekiller Karadeniz’deki programını erteledi

BDP’li vekiller, Çorum’dan başladığı Karadeniz gezisine son verdi. Dün Sinop ve bugün de Samsun’da ırkçı grupların saldırısına uğrayan heyet, Trabzon turunu ertelediklerini duyurdu.

BDP İstanbul Milletvekili ve HDK Yürütme Kurulu üyesi Sırrı Süreyya Önder, “Biz polis konvoyu ile gezmek istemiyoruz. Halkla özgürce buluşmak istiyoruz” diyerek, gezilerini ileri tarihe ertelediklerini açıkladı.

Heyet bu akşam Ankara’ya dönecek.

(Firatnews, Yeşil Gazete)

Erdoğan, Sinop’ta yaşananlardan muhalefeti sorumlu tuttu

Başbakan Erdoğan, dün Sinop’ta BDP’li milletvekillerinin yaşadıklarından CHP ve MHP’li grupların sorumlu olduğunu söyledi.

Bugünkü grup toplantısında, CHP ve MHP’lilerden oluşan grupların provokasyonun içinde olduğunu belirten Başbakan, “Beğenirsin, beğenmezsin, bu gelenler bu ülkenin seçilmiş milletvekilleri… Yapacakları toplantı yasalar içinde olduğu sürece saygı duymak zorundasın. Bunların genlerinde bu tür toplantılara saygı yoktur, saygısızlık vardır” dedi.

Erdoğan, 13 yıl önce yola çıkarken, etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşı olduklarını söylediklerini belirterek, ”Biz Kürt milliyetçiliğini de ayaklarımızın altına alıyoruz. Laz, Türk ve Arap milliyetçiliğini de ayaklarımızın altına alıyoruz. Hepsini ayaklarımızın altına alıyoruz. Çünkü değerler silsilesi içerisinde böyle ırki, kavmiyete dayanan milliyetçilik yoktur. Bu şeytandandır” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu’ndan jet yanıt: Bu cümleyi git yüreğin varsa Rize’de söyle bakalım”

Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız” dediğini belirterek, “Şimdi Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunuyorum: Yüreğin yetiyorsa, cesaretin varsa, adam gibi adamsan git bu konuşmayı Rize’de yap” dedi.

Bahçeli: “Yediği ekmek haram, içtiği su zehir olacak”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Midyat’ta toplu açılış törenindeki, “Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle çıkmasın, kimse bizim karşımıza Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız” sözlerine tepki gösteren Bahçeli, Erdoğan’ın Türklük ve milliyetçilikle ilgili nefretini, tahammülsüzlüğünü akla ve hayale sığmayacak ifadelerle ortaya koyduğunu savundu.

Bahçeli, şöyle devam etti:

“Bize göre, Türklüğe hakaret eden, milliyetçiliği ayaklar altına aldığını söyleyebilecek kadar ileriye giden birisinin yediği ekmek haram lokma, içtiği su zehir olacak ve boğazına duracaktır. Varlıklarını küresel ve kanlı hesaplara paspas edenlerin milliyetçiliği ayaklarının altına aldığını ulu orta beyan etmeleri ve bununla yetinmeyerek Türklüğe saldırmaları asırlık sömürgeci planların kimlere kadar nüfuz ettiğini göstermesi bakımından anlamlıdır.”

(CNNTürk, Yeşil Gazete)

ÇED toplantısı yaptırılmadı, genç Hattat sinirlendi: ‘keseceksin bunların elektriğini…’

Amasra’da kurulması planlanan termik santral için Tarlaağzı Köyü’nde gerçekleştirilmek istenen bilgilendirme toplantısı, yöre halkının yoğun tepkisi nedeniyle yapılamadı. Termik santrali yapmak isteyen firma olan Hattat Holding’in patronunun kızı İpek Hattat’ın toplantı öncesi attığı tweet ise büyük tepki çekti.

Termik santralden doğrudan etkilenecek olan Tarlaağzı ve Gömü köylülerinin yanısıra Bartın ve Amasra kent merkezleri ve köylerinden gelen bine yakın kişi termik santral için yapılmak istenen bu toplantıya tepki gösterdi.

Toplantının yapıldığı Tarlaağzı Köyü’nde zaman zaman gerginlik anlar yaşansa da, Halkın yoğun tepkisi nedeniyle toplantının yapılamadığına dair tutanakların tutulmasının ardından heyet köyü terk etti.

Patronun kızından çözüm önerisi

Tarlaağzı köyü’ne termik santral kurmak isteyen Hattat Holding’in patronu Mehmet Hattat’ın kızı İpek Hattat’ın toplantı öncesi attığı tweet  dikkat çekiciydi.

İpek Hattat’ın (@Zillliii) köylerinde termik santral istemeyen bölge halkını kastederek attığı tweetinde, Esasında hükümetin, elektrik üretimine karşı hareket yapan insanları belirleyip, onları, elektriksiz, doğalgazsız bırakmaları gerekiyor ki, telefonlarını şarj edemesinler, internet ve bilgisayarları olmasın, mum ışığında yaşamaya mahkum olsunlar! İşte o zaman ilahi adalet olur:) O ufacık grupları karanlığa bürüyerek, biz büyük şehirlerdeki elektrik kısıntısını minimaze edebiliriz :)))” dedi.

http://www.youtube.com/watch?v=qZMaNhkpjV4

(Yeşil Gazete)

[Son Dakika] Samsun’da HDK’nın toplantı yapacağı TKP binasına saldırı

HDK heyetinin bugün Samsun’a yapacağı ziyaret öncesi kent merkezinde toplanan bir grup TKP Samsun İl Binasına saldırdı.

Sabah saat 08.30’da TKP İl Binası önüne gelen 50 kişilik bir grup taş atarak camları kırdı. Polis ekipleri, gruba biber gazıyla müdahale etti.

BDP’li vekillerin ziyaret etmeyi planladığı 78’liler Dayanışma ve Araştırma Derneği’nin bulunduğu binanın önünde toplanan yaklaşık 1000 kişilik grup ile onlara engel olmak isteyen polisler karşı karşıya geldi.

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı derneğin yanı sıra TKP, Halk Evleri ve Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin il teşkilatlarının da bulunduğu binaya girmek isteyen kalabalığa polisler biber gazı sıkarak müdahale etti.

Polis, binaya girerek TKP tabelasına bayrak asan kişileri güçlükle dışarı çıkardı.

Samsunspor adlı bir twitter hesabından atılan mesajda, adresi belirtilerek TKP binası hedef gösteriliyor. İlgili twitter hesabının takipçilerinden birisinin de Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç olması dikkat çekti.

Konuya ilişkin atılan Twitter mesajı şöyle:

 

 

 

 

 

 

 

Son yaşanan olaylardan sonra HDk heyetinin Trabzon ziyaretini İptal ettiği belirtildi .

(sol.org.tr, T24, Yeşil Gazete)

Artık “çevre hareketi” değil; gezegeni kurtarma seferberliği! – Gökşen Şahin

Bir yanda veganlar yürürken, diğer tarafta rahipler, sahnede Hiphop şarkıcıları, eylemciler arasında Hollywood aktörleri ve her tarafta sloganlar… ABD’de ilk defa beyazlar ve yerliler ve hatta Kanada’dan gelen aktivistler tek amaç için yürüdüler: Kanada’dan ABD’ye uzanacak ve petrol ihracatı için kullanılacak Keystone Boru Hattı projesini iptal ettirmek. Bu, iklim değişikliği konusunda başlayan kitlesel hareketlerin ilkiydi.

Bu eylem, ABD’de yapılmış en büyük iklim eylemi olmakla kalmadı. Aynı zamanda eylem yapılması yasak olan Washington’da, Beyaz Ev önünde 50.000 kişinin toplanması ile ABD tarihinin en büyük sivil itaatsizlik eylemlerinden biri oldu. Bu hem ABD hem de dünya için yeni bir hareketin doğuşu anlamına geliyor.

Bu hareket hep bir ağızdan tek bir şey söylüyor: “Artık iklim değişikliği bir çevre hareketinin de ötesinde bir varoluş mücadelesi ve varoluş mücadelemizi politikacıların sözleriyle geciktiremeyiz. Şimdiye kadar söylediklerinizi duyduk, şimdi yaptıklarınızı görmek istiyoruz.”

Eylemi düzenleyenlerden Sierra Club –ki Sierra Club, ABD tarihinin en eski sivil toplum kuruluşlarından birisi olmak ve hukuk kuralları çerçevesinde mücadele vermesi ile tanınırdı. Geçtiğimiz haftalarda iklim değişikliğinin hukuku bekleyemeyeceği ve bu yüzden sivil itaatsizliğe geçecekleri kararını alıp, 17 Şubat için on binlerce aktivisti sokağa çıkmaya teşvik edene kadar- Direktörü Michael Brune, aslında tüm mücadeleyi özetleyen konuşmasında şöyle dedi: ” Eğer ABD Başkanı iklim değişikliğine karşı harekete geçerse, onu destekleyecek binlerce kişiyiz. Eğer harekete geçmezse, mücadeleyi sürdürecek daha binlercemiz sokağa çıkacak. Çünkü, son bir kaç yılda yaşadığımız kuraklıklar, fırtınalar, kasırgalarda kaybettiğimiz yakınlarımız ve evlerimiz, gıda fiyatlarındaki artış ve diğerleri artık konuşmayı değil harekete geçmeyi gerektiriyor.”

ABD’den başlayan bu değişime gözlerimizi kapatamayız. Çünkü ABD’den başlayan bu mücadele, şimdiden dünyaya yayılacağını hissettiriyor. Uluslararası iklim müzakerelerinde tükenen umut, sokakta yeniden doğuyor.

Bu yazı ilk olarak www.marksist.org da yayınlanmıştır.

 

 

Gökşen Şahin

 

Avcılar’da trans kadına saldırı

İstanbul  Avcılar’da bir trans kadın önceki akşam evinin önünde iki kişinin fiziksel saldırısına uğradı.

Pazar günü akşamı 17:30 sularında evinin önünde iki kişi tarafından darp edilen Alev adlı trans kadın, saldırının ardından Avcılar Merkez Karakolu’na götürüldü. Mağdurla birlikte karakola giden Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi kurucu üyelerinden LGBT aktivisti Michelle Demishevich, twitter hesabında “Mağdur aşırı derecede darp edilmişti. Karakol darp raporu almak için bize refakat edecek eskort dahi vermedi’’ yazdı.

Saldırıya uğrayan Alev’in avukatlığını üstlenen Rozerin Seda Kip, olayı Kaos GL’ye şöyle anlattı: “Mağdur, dün akşam tam evine gireceği sırada önce hakarete uğrayıp ardından da ciddi derecede şiddete maruz kalmıştır.”

Şüpheli olarak karakola götürülen Tuğrul Çelik ve Topal İsmail takma isimli kişilerin daha önceden Avcılar dosyasında adlarının yer aldığına değinen Avukat Kip, hastane raporuna göre mağdurun kafasında ödem oluştuğu, boyun, sol kol ve sol ayağında da kırıkların olduğunu belirtti.

Avcılar’da Ekim 2012’de de trans kadınların oturdukları Meis Sitesi’nin önünde toplanan 50-60 kişilik bir grup ateş yakarak tehditkâr sloganlarla trans vatandaşlara karşı linç girişiminde bulunmuştu.

(Kaos GL)

Türkiye’de tango rüzgarı esecek

Bu yıl 5. si duzenlenecek olan “TanGo to İstanbul”, geniş kapsamıyla uluslararası bir etkinliğe dönüşüyor. Festival, birçok dansçının biraraya gelip bilgi ve deneyimlerini paylaşabileceği, keyifle dans edebileceği, yeni arkadaşlıklar kurabileceği Tango derslerinden ibaret değil. Buenos Aires’den dünyanın en iyi 2 Tango Orkestrası Color Tango De Roberto Alvarez ve Sexteto Milonguero, milonga ve ayrı konser performansları ile ve ayrıca ilk defa bu iki orkestra Cumartesi gecesi milongasında (Milonga Grande) tek bir orkestra gibi beraber çalacak. Milonga sonrası “After Hour Party”, Kapalı Çarşı ve tarihi mekanları ziyaret, Boğaz Turu ve yat milongası, her seviyede özenle seçilmiş dersler, Maestrolardan hem “Kadın” hemde “Erkek” tekniği seminerleri,  uluslar arası konuk dansçıların gösterileri, uluslar arası DJ’ler, Tango ayakkabı-kıyafet standları ve fotoğraf sergileri yer alacak.

COLOR TANGO de Roberto Alvarez; 2 Mart'ta Ankara Sanatolia, 3 Mart'ta Antalya Kültür Merkezi, 5 ve 8 Mart'ta Şişli Kent Sineması Kültür Merkezi'nde

ORQUESTA COLOR TANGO de Roberto Alvarez KONSERİ

Müzik otoriteleri tarafından dünyanın yaşayan “En iyi Tango orkestrası” kabul edilen efsanevi “COLOR TANGO de Roberto Alvarez”, tanGO TO istanbul festivalinin 5.’si kapsamında Türkiye’ ye geliyor. Grup, 2 Mart’ta Ankara Sanatolia, 3 Mart’ta Antalya Kültür Merkezi, 5 ve 8 Mart’ta Şişli Kent Sineması Kültür Merkezi’nde tango ateşini yakacak. 8 Mart Cuma günü gerçekleşecek konserde orkestraya festival kapsamında İstanbul’da olan dünyaca ünlü Arjantinli ve yerli çiftler eşlik edecek. Arjantin Tango müziğinin en büyük efsanelerinden ve Tango müziğinin “Altın Çağ”ına altın bir damga vurmuş olan Osvaldo Pugliese’nin başyardımcısı ve baş bandoneon sanatçısı Maestro Roberto Alvarez tarafından kurulan ve yönetilen COLOR TANGO orkestrası Pugliese gibi güçlü, dramatik ve dinlerken tüyleriniz diken diken edecek bir sese sahip.

Color Tango Orkestrası, 1920′lerin ortalarında ortaya çıkan, daha sonralarında ise Alfedo Gobbi ve özellikle Osvaldo Pugliese gibi büyük ustalarında katkılarıyla gelişimini sağlayan Decareana isimli ekolün en katıksız ustalarından oluşmaktadır. Romantik ve kuvvetli etkileyiciliğiyle tango, düzenlemelerine yapılan atik ve yenilikçi müdaheleler ile altın çağı olan 40′lı yıllar boyunca evrimini sürdürmüştür. Aynı bakış açısıyla orkestranın repertuarına katılan yeni eserler beraberlerinde her daim seçkin ve etkileyici materyalleri üretmek için yardımcı olacak yeni ilgi odaklarını da beraberlerinde getirmektedirler.

Bu muhteşem orkestraya dünyaca ünlü yerli ve yabancı çiftler  danslarıyla eşlik ederek görsel bir şölen sunacak.

5 MART SALI
Selim Yuna – Melin Levent Yuna (İstanbul)
Alper Ergokmen – Selen Surek (Ankara)
Ali Alper Ozdemir – Setenay Ersoy (İstanbul)
Eşref Tekinalp – Vanessa Gauch Arabacıoğlu (istanbul)
Murat Elmadagli – Elif Burcu Celik (istanbul)

8 MART CUMA
Javier Rodriguez – Virginia Pandolfi (Arjantin)
Sebastian Achaval – Roxana Suarez (Arjantin)
Javier Antar – Kara Wenham (Arjantin)
Tanju Yıldırım – Türkan Bulut Yiğitdinç (Türkiye)
İlkan Aydın – Buket Akdol (Türkiye)
Eşref Tekinalp – Vanessa Gauch Arabacıoğlu (Türkiye)

TanGo to İstanbul genel programı

6 Mart 2013 Çarşamba

22:00 – 04:00   Öpenine Milonga DJ: Armando Geday Ustaların Açılış Dansı

7 Mart 2013 Perşembe

13:30 – 20:45   Dersler

22:00 – 05:00   Milonga Color

DJ: Gianluca Zeccardo 00:00 – 01:00   Color Tango Live

01:00 – 02:00   Gösteriler

Sebastian Achaval – Roxana Suarez Javier Antar – Kara Wenham

02:00 – 03:00   Color Tango Live

8 Mart 2032 Cuma

10:00 -15:30   Boğaz Turu ve Teknede Milonga

DJ: Sermet Sünnetçioğlu 13:30 – 20:45   Dersler

20:30 – 22:30

Color Tango Theater Concert with Shows

22:00 – 06:00   Milonga Mujeres

DJ: Analia La Rubia Del Giglio

00:00 – 01:00   Sexteto Milonguero Live

01:00 – 02:00   Gösteriler

Esteban Moreno – Claudia Codega Fabián Peralta – Josephina Bermude

02:00 – 03:00   Sexteto Milonguero Live

9 Mart 2013 Cumartesi

12:00-19:15   Dersler

15:00-19:30   Tango Cafe

DJ: Öznem Kılınçkını

22:00 – 06:00   Milonga Grande

DJ: Florin Ovidiu Bilbiie

00:00 -01:00

Color Tango & Sexteto Milonguero TOGETHER AS ONE

01:00 – 02:00   Gösteriler

Javier Rodríguez – Virginia Pandolfi Serkan GÖkçesu – Cecilia García Murat Elmadağlı – Elif Burcu Çelik

02:00 – 03:00   Color Tango & Sexteto Milonguero TOGETHER AS ONE

10 Mart 2013 Pazar

12:00-19:15   Dersler

15:00-19:30   Tango Cafe

DJ: Burcu İris Tekin

20:00 – 22:00

Tango Poison Show with All Maestros

22:00 – 06:00   Kapanış Milongas!

DJ: Halil Ertekin

Maestroların Kapanış Dansı

Ayrıntılar için; tangotoistanbul.com

-Yeşil Gazete-

 

 

KCK davasında 10 tahliye

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde terör örgütü PKK’nın üst yapılanması KCK’ya ilişkin görülen 108’i tutuklu 175 sanıklı davada, aralarında 6 eski belediye başkanının da bulunduğu 10 sanık tahliye edildi.

Diyarbakır’daki davada tahliye edilenler arasında 6 eski belediye başkanı da bulunuyor.

4. yargı paketinin gündemde olduğu bu günlerde; paketin KCK tutuklularına tahliyenin önünü açacağı belirtiliyordu, Diyarbakır’da sıcak bir gelişme yaşandı.

Tahliyeler, 4. yargı paketinin konuşulduğu bir zamana denk geldi.

İki kez Bakanlar Kurulu’ndan dönen, geçen hafta başta Başbakan Erdoğan olmak üzere bazı bakanlara brifing verilmesiyle yeniden canlanan ve kısa süre içinde Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılması beklenen paketle, KCK tutuklularına tahliye yolunun açılacağı belirtiliyordu.

(Ntvmsnbc)

 

 

 

KESK Genel Merkezi’nde DHKP-C araması!

İzmir başta olmak üzere Ankara, Antalya ve Aydın’da DHKP- C adına faliyet gösteren devrimci memur hareketi adlı grubuna yönelik operasyon yapıldı, 15 kişi gözaltına alındı. Operasyon kapsamında 167 kişi hakkında gözaltı kararı alındığı bildirilirken, bu sayı doğrultusunda gözaltıların artması bekleniyor.

DHKP- C adına faliyet gösteren devrimci memur hareketi adlı grubuna (Kamu Emekçileri Cephesi) yönelik, İzmir Emniyet Müdürüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince operasyon düzenlendi.

10 adrese yaplan baskında İzmir merkezde 7, Torbalı İlçesi’nde 2, Tire İlçesi’nde 1, Antalya’da 2 ve Aydın’da 3 olmak üzere 15 kamu görevlisi gözaltına alındı. Zanlılar, emniyete getirildi.

Operasyon kapsamında KESK Genel Merkezi’nde de arama yapılıyor.

(Ajanslar)

ABD’de kapatılan nükleer tesiste sızıntı

Amerika’nın kuzeybatısındaki Washington eyaletinde bulunan eski bir plütonyum işleme tesisinde yıllardır sızıntı olduğu tespit edildi.

Artık faaliyette olmayan Hanford Nükleer Tesisi’nde tek bir tanktan her yıl bin 135 litre radyoaktif madde sızmış olabileceği bildiriliyor. Bu durumun ise yeraltı su kaynaklarına yönelik uzun vadeli bir tehdit oluşturabileceği belirtiliyor.

Sızıntının yol açtığı kirlenmenin milyarlarca dolara temizlenebileceği, bu temizliğin ise uzun yıllar alabileceği kaydedildi.

Washington eyaleti valisi Jay Inslee‘nin olayla ilgili tepkisi, “Bize bu sorunu yıllar önce çözdüklerini söylediler,” demek oldu.

Sızıntı yaptığı bildirilen tankta yıllar süren plütonyum üretiminden arta kalan 1 milyon 700 bin litre, radyoaktif madde içeren çamurlu su bulunuyor.

Hanford Nükleer Tesisi, İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerika’nın gizli atom bombası projesinde plütonyum işlemek amacıyla kuruldu. Tesisin işlediği plütonyum, 9 Ağustos 1945’te Nagazaki’ye atılan atom bombasının yanı sıra, Amerika’nın ürettiği çok sayıda nükleer bombada kullanıldı. Birçok reaktörü 1960 ve 70’li yıllarda kapatılan tesisin en son reaktörü 1987’de hizmete kapatıldı.

Aynı tankta ilk sızıntı 2005 yılında saptanmıştı. Ancak yetkililer sızıntının kontrol altına alındığı güvencesi vermişti.

(Amerikanın Sesi, Küresel Eylem.org)