Ana Sayfa Blog Sayfa 4196

UEFA’dan Şampiyonlar Ligi’nde bir men

0

UEFA resmi internet sitesinden yaptığı açıklama ile Metalist Kharkiv’i 2013-14 sezonunda UEFA organizasyonlarından men ettiğini duyurdu.

UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turunda Schalke ile gruplara kalma mücadelesi veren Metalist Kharkiv’i bir yıl süre ile UEFA organizasyonlarından men etti. UEFA’nın resmi internet sitesinden yapılan açıklamaya göre Ukrayna temsilcisi bu yıl UEFA tarafından düzenlenecek olan hiçbir organizasyonda mücadele edemeyecek. Ukrayna ekibine verilen cezanın sebebi ise 2008 yılında Karpaty ile oynadıkları mücadelede şike yaptıkları iddiası.

Yapılan açıkmada UEFA’nın dosyaları ve belgeleri derinlemesine incelediğine ve sonunda böyle bir karara varıldığına yer verilirken, Metalist’in de kararı CAS’a taşıma hakkı olduğuna vurgu yapıldı.

Ayrıca bugün yapılacak olan bir toplantı ile bu kararın sonuçları doğrultusunda Schalke’nin durumu ve Şampiyonlar Ligi’nde yapılacak olan uygulamalarla ilgili de yeni kararlar açıklanacak.

 

Oliver Stone’dan Snowden’a destek

Oscar ödüllü yönetmen Oliver Stone, eski CIA çalışanı Edward Snowden’ın “kahraman” olduğunu söyledi. Japonya’da bir konferansa katılan Stone, Amerikan yönetiminin terör tehdidi gerekçesiyle insanları izlemesini de eleştirdi.

“Benim için Edward Snowden bir kahraman” diyen Stone, “Çünkü bunu kar amacıyla yapmadı. Ülkesine zarar vermek için de yapmadı. Bununla ilgili en ufak bir kanıt yok. Bunu vicdanı rahatsız olduğu için yaptı. Bunun için hayatını feda etti” şeklinde konuştu.

Ünlü yönetmen konuşmasında, Amerika’nın terör tehdidi gerekçesiyle insanları izlemesini de eleştirdi. Orwell, “Bu izleme, George Orwell’in bile tahmin edemeyeceği bir “Büyük Birader”, her evi gözetliyorlar.” şeklinde konuştu

 

 

 

Dave Egger’ın yeni romanı ekim ayında çıkıyor

Yayıncısı Alfred A. Knopf’un web sitesi’ne göre, Dave Egger’ın yeni romanı “The Circle” ekim ayında basılacak. Duyurulduktan sonra bir aydan kısa süre içinde basılan son romanı “A Hologram for the King” gibi, “The Circle” da okurlarını fazla bekletmeyecek.

Knopf’un sitesine göre, romanın kahramanı “dünyanın en güçlü internet şirketi” Circle’da işe alınan Mae Holland adlı bir kadın. İşler yolunda gitmeyince, kitap, “hafıza, tarih, özel hayat, demokrasi ve insan bilgisinin sınırları üzerine bir gerilim romanına” dönüşüyor.

San Fransisco’da bağımsız bir yayınevi olan McSweeney ve aylık dergi Believer’ın kurucusu olan Dave Egger, National Book Award, Pulitzer Price ve National Book Critics Circle Award gibi önemli ödüllere aday oldu ve çok sayıda ödül kazandı. Ülkemizde de kitapları basılan ve oldukça sevilen Eggers’ın özellikle Siren Yayınları’ndan çıkan “Vahşi Şeyler” kitabını tavsiye ederim çünkü diğerlerini okumadım.

Haber: Özde Çakmak

(Yeşil Gazete, New York Times)

 

İsrail, Filistinli mahkumları serbest bıraktı

0

İsrail, salıverilmeleri  barış müzakerelerinin sürmesi için yapılan anlaşmanın parçası olan bir grup Filistinli mahkumu serbest bırakmaya başladı.

Hepsi 1993’den önce meydana gelen saldırılardan hüküm giyen 26 mahkumdan oluşan grup, camları karartılmış minibüslerle hapisten uzaklaştırıldı.

Mahkumların bazıları Gazze’ye götürülürken, bir kısmı da Batı Şeria’ya gitti.

Filistin ve İsrail müzakerecileri, üç yıldan beri ilk kez iki hafta önce yüzyüze görüşmelere tekrar başladı.

Çarşamba günü Kudüs’te görüşmelerin devam etmesi bekleniyor.

Mahkumların serbest bırakılması İsrail’de oldukça tartışılan bir konu. Sevinç gösterilerinin önüne geçmek için, mahkumların gecenin ilerleyen saatlerinde camları karartılan araçlarla uzaklaştırıldığı belirtiliyor.

Bu arada, Filistinli müzakereciler İsrailli yetkililerin Filistinlilerin hak iddia ettiği topraklarda 1,000’den fazla ev inşa edilmesinin onaylandığı haberine sert tepki gösterdi.

İsrail, yeni evlerin, bölgede ileride yapılacak olan bir anlaşmaya göre kendilerinde kalmasını umdukları topraklar üzerine inşa edileceğini belirtti.

İsrail’in 1967’de Batı Şeria ve Doğu Küdüs’ü işgal etmesinden beri inşa edilen 100’den fazla yerleşimde yaklaşık olarak 500,000 yahudi yaşıyor. Filistinliler, devletlerini Gazze Şeridi’ni içine alan bu topraklar üzerinde kurmak istiyorlar.

İsrail karşı çıksa da, yerleşimler uluslararası hukuka aykırı.

Haber: Özde Çakmak

(Yeşil Gazete, BBC)

 

Apple’ın Çinli kölelerinden Tian Yu: iPad’inizi yaparken neredeyse ölen kadın

5 Ağustos tarihinde Aditya Chakrabortty imzasıyla Guardian’da yayınlanan yazıyı, Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Sinem İçen‘in çevirisiyle sunuyoruz.

* * *

Tian Yu, haftanın altı günü, günde 12 saatten fazla çalışıyordu. Fazla mesai yapabilmek için öğünleri atlamak zorundaydı. Sonra, kendini dördüncü katın penceresinden attı.

Foxconn şirketindeki 17 arkadaşı gibi Tian Yu’da 2010 senesinde intihara teşebbüs etmişti. Fotoğraf: University Research Group

17 mart 2010’da saat sabah 8’de Tian Yu kendini Çin’in güneyindeki Şenzhen kentindeki çalıştığı fabrikanın yatakhanesinin 4. Katından aşağı attı.

Genç kız, son aylarda Apple Iphone ve iPad üreten montaj hattında çalışıyordu. Smartphone ve tabletlerin üretiminin yapıldığı Foxconn şirketinin Longhua yerleşkesinde çalışan diğer 400bin işçinin yaptığı da bu: Samsung, Sony ya da Dell tarafından satılan ve İngiliz ya da Amerikan evlerinde bulunan smartphone ya da iphone’ları üretmek.

Ama, Çin’in bu en büyük fabrikası herşeyden önce Apple düzeneklerini üretiyor. 1 numaralı tedarikçisi olmadan bu Cupertino devinin zenginliği mümkün olmazdı, çünkü 2001’de Longhua işçileri günde 137bin iPhone üretmişlerdi. Bir başka deyişle dakikada 90 adet.

Foxconn’un tesislerinde aynı sene içerisinde hiçbiri 25 yaşını aşmamış 18 işçi intihara teşebbüs etti. Bunlardan 14’ü hayatını kaybetti. Tian Yu şanslılardandı. 12 gün komada kaldıktan sonra omurga ve kaburgalarında kırıklarla ve belden aşağısı felçli olarak hastaneden çıkarıldığında 17 yaşındaydı.

Ardarda gelen intihar haberleri üzerine gazeteciler Apple’ın tedarikçi zincirindeki sorunun ne olduğunu bulmak için birbirleriyle yarıştılar. Şirketin güvenlik ağının dışında fotoğraflar çekildi, işçilerle yapılan röpörtajlar durumun vehametini ortaya koyuyordu. Bazıları Foxconn’daki ölümlerin alışılmadık bir durum olduğunu söyleyerek geçiştiriyor ve bunun Çin’deki genel intihar değerleriyle alakalı olduğunu iddia ediyorlardı. Ancak, bu iddia Kaliforniya’da ve Şenzen’de vicdanları ne kadar rahatlatırsa rahatlatsın, görmezden geldikleri şey Çin’deki istatistiki intiharlarda hayatını kaybedenlerin kaderlerini ellerine almak amacıyla şehirlere taşınan gençler değil, kasabalardaki kadınlar yada daha yaşlı insanlar olduklarıydı.

O zamandan bugüne geçen 3 senede tartışmalar bu noktada tıkandı. Şirketlerin toplumsal sorumlulukları ve aktivistlerin iPad ve İphone üreticilerinin hala “çalışma kampı” koşullarında ter döktüğü karşı iddiaları arasında, Foxconn’da çalışanların detaylı ve kendi bakış açılarına göre konuştukları pek duyulmuyor. Tian Yu gibilerin.

Yu, 3 sene boyunca Hong Kong merkezli bir hukuk savunucuları gurubundan Jenny Çan ve Sacom ile röportajlar yaptı. Şenzen’deki hastanede nekahat döneminden, ailesinin evine tekrar dönene kadar Çan Yu ile yaptığı röportajları Yeni Teknoloji, İş ve İşçilik (New Technology, Work and Employement) adı altındaki akademik bir gazetede yayınladı. Sonuç, büyük elektronik şirketlerin insan çiftliği sistemine nasıl bel bağladıklarını ortaya koyuyordu: Çin köylerinden genç, yoksul göçmenleri işe almak, onları büyük atölyelere ve kalabalık yatakhanelere istiflemek, sonra da uyum sağlamakta zorlananları tükürüp atmak.

Yu 2010 senesinin Şubat ayında merkez Çin’de yaşadığı kasabadaki ailesinin müstakil evinden, para kazanmak ve güçten düşmüş ailesine destek olabilmek için ayrıldı. Babası da yanına 500 Yen’i (50 sterlin) ve ikinci el bir cep telefonu verdi. Yu, nerdeyse 1126 km’lik bir yolculuktan sonra Foxconn’da işe başladı.. Çalışanlara verilen el kitabındaki yazı şuydu”Muhteşem bir hayata ulaşmak için hayallerinin peşinden koş”.

Yu günlük rutinin içinde muhteşemlik hatırlamıyor; idareciler, her sabah vardiyaya  “nasılsınız” diye sorarak başlıyorlardı. Çalışanlar, “iyiyiz, çok iyiyiz, çok çok iyiyiz” demeye mecburlardı. Ardından sessizliğe maruz bırakılıyorlardı.

Haftada 6 gün, günde 12 saat çalışıyordu. Sabahları erkenden çağrıldığı toplantılar iş saatinden sayılmıyor ve mesai yapabilmek için öğle yemeklerini atlıyordu. İhtiyaç molaları kısıtlıydı, hata yaptığında azarlanıyordu ve tabiki eğitimden geçmemişlerdi.

Çalışmaya başladığı ilk ayda Yu 14 gün ard arda çalıştırılmıştı. Yabancı gazetecilere gösterilen Longhua kampüsündeki Olimpik havuza, alış veriş merkezine gidebilecek gücü yoktu. Gündüz gece vardiyaları arasında gidip geliyor, 8 kişilik yatakhanedeki kişilerin isimlerini ancak öğrenebiliyordu.

Ailesinden kilometrelerce uzakta, doğru dürüst uyku alamadan, arkadaş edinme şansı olmadan  geçen günlerin ardından, idarenin düzgün çalışmaması nedeniyle işçilere aylarca paralarını vermemesi sonucu Yu bir kırılma yaşamış. O umutsuzluk içinde kendini camdan atmıştı. Alacağı olan para 140 Sterlinmiş, yani bir iPhone 5’in ¼ fiyatı.

Yu’nun yaşadıkları bırakın Apple’ı, Foxconn’un kendi kurallarıyla da çelişiyor. Fakat, elbette bu, Foxonn’un Apple için ürettiklerinden çok az kar elde edebildiği ve bu yüzden de çalışanları daha da çok çalışmaya zorladığı bir sistemin yan etkisi.

Foxconn’un Apple ürünlerinde küçük marjlarla çalışıp, işçileri daha fazla çalıştırmaya yönelik sistemi artık çöküşte.

Apple CEO'su Tim Cook

Artan intihar teşebbüsleri üzerine Apple CEO’su Tim Cook, Foxconn’u arayıp çalışma koşullarını düzeltmesini istemiş. Ancak Apple’ın daha fazla para vereceğine ya da Foxconn’a dayattığı acımasız anlaşma şartlarında değişiklik yapacağına dair hiçbir kayıt yok.Dün aradığımda Apple’ın haber ofisinden verilen cevap, bu tür konuları konuşmadıklarını söyleyerek bana “Tedarikçilerin Sorumluluk Raporu” göndermeleri oldu. Kuşe kağıda basılı olan raporun “Çalışanları geliştirmek ve güçlendirmek için şunları yapıyoruz” cümlesi ile açılıyor ve altında çalışanların nasıl yükselebileceği anlatılıyor

İntihar girişiminin ardından Yu’ya  180bin Yenlik yani 18bin Sterlinlik insani yardım verildi. Babası “Sanki bir ŞEY alıp satıyor gibi” diyor. Geçen sene Tim Cook, Apple’ın CEO’su 4 Milyon dolar aldı. 2011’de cebine inenden çok düşük bir meblağ.

Yazı: Aditya Chakrabortty – Guardian

Yeşil Gazete için çeviren: Sinem İçen

Yazının özgün hali

(Guardian.com, Yeşil Gazete)

 

 

[Seçim 2014] Kaplan: Seçime BDP girmeli!

BDP’li Hasip Kaplan seçimlere BDP olarak mı, HDK olarak mı girileceği yönündeki tartışmaya Twitter’dan yaptığı açıklamalarla yanıt verdi.

Kaplan, yerel seçimlere BDP ile girilmesi gerektiğini belirtirken, sol bir “Türkiye Partisi” için uygun zaman olmadığını söyledi. Kaplan’ın konuyla ilgili tweetleri şu şekilde:

“dereyi geçerken at değiştirilmez,yerel secimlere BDP genel secimlere HDK hazırlanmalı;Cbaskanligi secimi birliğin fırsatı olabilir

sol yelpazede ki mevcut duruş orgutlenme duzeyi,”Türkiye Partisi” icin henüz kabul ve olgunlaşma aşamasında değil

BDP indinamik belirleyici demokratik muhalefetinin cozum süreci ile sandığa gitmesi ittifaklara engel değil;reel bütünleşme fırsatı yaratır

yerel secimlere 5 kala yeni bir partinin amblemin tanıtım zorluğu ortadadır; BDP tarihsel sürecin en tanınmış partisi mese ağacı kök saldı

sag ve sol hastalıklardan arınacak bir yol bulunur;solda halklardan emekten eşitlikten adalet ve ozgurukten yana potansiyel mevcuttur”

(Sol)

 

49 ton Türk üzümünü geri yolladı!

Novorossiysk gümrük limanında Türkiye’den gelen 49 ton üzüm geri gönderildi.

Rusya Federal Bitki Koruma ve Karantina Servisi (Rosselkhoznadzor) uzmanları Türkiye’den gelen üzümde yetişkin batı çiçek thripsi bulduklarını ve dolayısı ile Rusya’ya girişine izin vermediklerini belirttiler.

Batı çiçek thrips’inin sebze ve meyveleri tehlikeli ve zararlı hale getirdiğini belirten uzmanlar, bu böceklerin tehlikeli viral hastalıklar taşıyabileceklerini belirttiler. Bu haşerelerin hızlı bir şekilde geliştirilen ilaçlara dirençli hale geldiklerinin altını da çizen uzmanlar, tek güvenilir mücadele şeklinin ülkeye sokulmaması olduğunu dile getirdiler.

Bu yılın başından bu yana, bölgesel Rosselkhoznadzor personeli sınırından yaklaşık 700 ton sebze ve meyvenin thrips nedeni ile geri gönderildiğini belirtirken bunun çoğunluğunun Türkiye’den olduğunu geri kalanların ise İsrail ve Ürdün’den olduğunu açıkladılar.

(Ajanslar)

Sol Parti lideri Bisky öldü

0

Alman Sol Parti’nin eski genel başkanlarından Lothar Bisky, 71 yaşında hayata veda etti.

Lothar Bisky 1993 – 2000 ve 2003 – 2007 yılları arasında Demokratik Sosyalizm Partisi’nin (PDS) genel başkanlığını yaptı. Bisky, 2010’a kadar Oskar Lafontaine ile birlikte Sol Parti eş başkanlığını yürüttü. 2009’da Avrupa Parlamentosu’na seçilen Bisky, burada da Sol Parti Meclis Grubu Başkanlığı’nda bulunmuş, bu görevinden geçen yıl ayrılmıştı.

Sol Parti eş başkanları Katja Kipping ve Bernd Riexinger’in Bisky’nin ölümü nedeniyle yayınladıkları mesajda, “Avrupa, kıtanın siyasi, sosyal ve ekonomik birleşmesi sürecinde esaslı bir savaşçısını kaybetti” ifadesine yer verildi. Sol Parti Federal Meclis Grubu Başkan Vekili Dietmar Bartsch, Bisky’nin her anlamda eksikliğini duyacağını söyledi.

“Siyaset tarzıyla köprüler kurdu”

Yeşiller Partisi eş başkanları Claudia Roth ve Cem Özdemir tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Lothar Bisky’nin siyaset tarzıyla köprüler kurduğuna” dikkat çekildi. Açıklamada, Bisky’nin Avrupa fikrine inanan, tartışmayı seven kişiliğine işaret edildi. “Hep adil ve tartışmaların samimiyetle yapılmasından yanaydı” denildi.

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Bisky’nin ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Westerwelle, “Farklı siyasi hedefler gütmüş olsak da Bisky’nin yardımsever ve güvenilir yönüne, kültür konularına gösterdiği ilgiye hep saygı duydum” dedi.

(DW)

Memet Ali Alabora’ya polis koruması

Gezi eylemlerinin ardından tehdit aldığını açıklayan Alabora’yı polis koruyacak.

Gezi eylemlerinin ardından önce Başbakan Erdoğan ardından da Ankara Büyükşehir Belediyesi başkanı Melih Gökçek tarafından hedef gösterilen Memet Ali Alabora’yı polis koruyacak. Habertürk’ün haberine göre ünlü oyuncu, avukatı aracılığıyla İstanbul Valiliği’ne başvurarak koruma verilmesini istedi. Polisin yaptığı araştırma sonunda Alabora’ya koruma verilmesi uygun görüldü. Ünlü tiyatrocu Alabora’ya bundan sonra Koruma Şube Müdürlüğü’ne bağlı bir polis memuru yakın koruma eşlik edecek.Alabora’nın çok sayıda tehdit aldığı biliniyor.

 

Ece Temelkuran Birgün’e yayın yönetmeni oldu

Bir süredir Birgün gazetesinde köşe yazan Ece Temelkuran, yeni görevini Twitter hesabından şöyle duyurdu: “Bugün özel ve atlatma haberlerimiz varken artık söyleyebilirim.6 gündür BirGün’ün “şimdilik” genel yayın yönetmeniyim. Allah utandırmasın:)”

Gazeteci Ece Temelkuran’ın Birgün gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliği’ni üstlendiği ortaya çıktı. Bir süredir Birgün gazetesinde köşe yazarlığı yapan Ece Temelkuran, 6 gündür üstlendiğini duyurduğu yayın yönetmenliği görevi için ‘şimdilik’ tanımını kullandı.

Temelkuran Twitter hesabından şöyle yazdı:  Bugün özel ve atlatma haberlerimiz varken artık söyleyebilirim.6 gündür BirGün’ün “şimdilik” genel yayın yönetmeniyim. Allah utandırmasın:)