2011 yılında açıklanan ve kamuoyunda “çılgın proje” olarak adlandırılan “Kanal İstanbul” projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) bilgilendirme toplantısı Arnavutköy Belediyesi binasında gerçekleştirildi.
Toplantıda bazı yurttaşların ve köy muhtarlarının toplantı salonuna alınmadığı ve dışarıda bırakıldığı iddia edildi.
Yurttaşlar duruma tepki gösterdi.
Projenin ÇED süreci geçtiğimiz ay Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’nce web sitesi üzerinden yayınlanan ilanla duyurulmuştu.
Toplantıda söz alan bazı köylüler toplantının yapılma şeklini ve duyurunun yetersizliğini eleştirirken, bazı yurttaşlar da proje nedeniyle haklarının ellerinden alınacağı kaygısını dile getirdi.
Projeyi savunanlarla karşı çıkanlar arasında zaman zaman gerilim yaşandı, polis söz isteyen bir yurttaşın ağzını kapatarak susturmak istedi.
Toplantıdan saatler önce salonun dolu olması dikkat çekerken, çok sayıda güvenlik görevlisi de salonda görev yaptı.
Açılış toplantısından sonra söz alan Halkların Demokratik Kongresi Ekoloji Meclisi’nden Beyza Üstün, toplantının herkese haber verilmeden yapıldığını belirterek söz konusu toplantının halkın katılım toplantısı olmadığını, bu anlamıyla hukuken ve usulen yanlış olduğunu söyledi.
Üstün “Buranın halkı yok burada, Kanal İstanbul sadece Arnavutköy’ü, burada olanları ilgilendirmiyor, bütün İstanbul’u ve bütün Marmara’yı ilgilendiriyor” dedi.
Toplantı salonunda bulunanların bir kısmı Üstün’ün konuşmasına destek verirken, bir bölümü ise Üstün’e tepki gösterdi.
Toplantıyı yöneten bakanlık yetkilisi ise Üstün konuşurken “Burada herkes var, provokasyon yapıyorsunuz” dedi.
Üstün’den sonra söz alan başka bir yurttaş ise “Buraya 3. Havalimanı’ndan getirilen kişileri doldurmuşsunuz. Ben halkım, bu proje bana uygun bir proje değil” şeklindeki sözleriyle projeye karşı olduğunu belirtti.
Protestonun ardından toplantı, projeyi hazırlayan firma yetkilisinin proje hakkındaki bilgilendirmesiyle devam etti.
Sunumdan sonra söz alan İnönü Mahallesi’nden Mustafa Halil Özaydın, çalışma konusunda teşekkür ederek “yerli ve milli olduğunu iddia eden bir idarenin bir gram suyuna ve toprağına sahip çıkması bizim de beklentimizdir. Halk var mı yok mu? diye bakıyorum halk burada” dedi. “Halk burada sözlerine tepki gösteren başka bir yurttaş ise “halk nerede, buranın yerlisi dışarıda” diye konuştu.
Özyadın, bu toplantıya katılmayanlar içi ayrı bir toplantı yapılması gerektiğini söyledi.
Yeniköy Mahallesi’nden katılan bir yurttaş da “İki saatlik sunumdan bir köy çocuğu olarak hiçbir şey anlamadım. Bizim anlamak istediğimiz, bizim bölgemizden geçecek kanal bana ait olan 50 bin metrekare alanı gasp ediyor. Bizim haklarımız ne olacak? Biz bunları duymak ve öğrenmek istiyoruz. Biz yıllardan beri orada hayvancılık ve tarımcılık yapıyoruz, bizim haklarımız neler olacak?” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Ulaştırma ve Denizcilik Bakanlığı Altyapı ve Yatırım Genel Müdürü Yardımcısı Mustafa Nevzat Tüzel yurttaşların arazileriyle ilgili sorularına yanıt vererek “Alt yapı yatırımları müdürlüğünün yaptığı bütün çalışmalarda vatandaşımız mağdur edilmedi ve edilmeyecek” dedi.
Mustafa Oral adlı yurttaş da “Boyalı Köyü, Yeşilköy muhtarı nerede? Muhtarlar kapıda, içeriye alınmadı” diyerek toplantı için gazeteye verilen ilan için “O ilanı kimliğim kayboldu hükümsüzdür şeklindeki gibi verirseniz kimse görmez. Keşke daha bilgilendirici ve daha büyük bir yerde toplantı yapsaydınız da insanlar size rahatlıkla soru sorabilseydi ama siz halkı bilgilendirme diyerek halkı değil belediye görevlilerini bilgilendiriyorsunuz, sıkıntı burada” ifadelerini kullandı.
Yurttaşların proje hakkındaki konuşmalarını dinleyen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilisi ve toplantı başkanı Ali Rıza Tanas, bütün taleplerin kayıt altına alındığını ve tek tek değerlendirileceğini belirtti.
İçeride toplantı devam ederken dışarıda da eylem vardı. “Yıkımın ÇED’i olmaz” pankartı taşıyan TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu üyeleri bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasında konuşan TMMOB İKK Temsilcisi Hakan Tekin, içeride toplantının neden bu haliyle yapılamayacağına dair konuşma yaptıklarını belirterek, hukuksuz bir şekilde yürütülen bir sürecin ürünü olan projenin bütünüyle iptal edilmesi gerektiğini söyledi.
TMMOB İKK bugün saat 12.30’da Makina Mühendisleri Odası’nda Kanal İstanbul projesiyle ilgili bir rapor açıklayacak.
Beyoğlu Kent Savunması’ndan Deniz Özgür de, “Bu proje bütün Marmara’yı ilgilendiren bir projedir, Karadeniz’i ilgilendiren bir projedir. Uluslararası ayağı olan bir projedir. Birçok açıdan riskler taşımaktadır. İstanbul’un kentsel, sosyal ve ekonomik hayatını bitirecek projedir” diyerek “bu yüzden biz burada yapılan ÇED’in bir tiyatro olduğunu söylüyoruz. Sadece burada yapılan bir toplantıyla bu proje meşrulaştırılamaz” şeklinde konuştu.
DBP 3. Bölge Sorumlusu Yavuz Kahrıman da Kanal İstanbul projesinin yoksul halkı yerinden etme projesi olduğunu belirterek “Anadolu’dan canını dişine takarak buraya gelen insanların evleri bir veya iki yıl sonra rantsal dönüşüm adı altında ada bazında birleştirilerek buradaki demografik değiştirilerek buradaki yoksul halk ya geldiği yere gidecektir ya da başka bir yere mi belli değil. Ortada kanal olmamakla birlikte sanal konutlar satılıyor. Bunlar tamamen yabancı şirketler tarafından satılıyor. Katar, Bahreyn, Suudi Arabistan şirketlerine satılıyor” dedi.
Arnavutköy’de emlakçılık ile uğraşan Kahrıman, burada rantçıların ve sermaye gruplarının kazanacağını dile getirerek Kanal İstanbul’un halkın yararına bir proje olmadığını söyledi.
20 yıldır Arnavutköy’de oturduğunu ve içeride yapılan toplantıda oturanları tanımadığını belirten Kahrıman, “tamamen bu rant şirketlerinin içinde çalışan, onların ekmeğine yağ süren insanlar Arnavutköy adı altında salonu doldurmaktadır” dedi.
-Kanal İstanbul, şehrin Avrupa Yakası’nda hayata geçirilecek
-Avcılar, Küçükçekmece, Arnavutköy ve Başakşehir ilçelerinden geçecek kanal 400 metre genişliğinde, 45 kilometre uzunluğunda ve 25 metre derinliğinde olacak.
-Küçükçekmece Gölü ve Marmara Denizi’ni biribirinden ayıran dar boğazdan başlayacak.
-Kanal, Sazlıdere Barajı ve havzasını içine alarak kuzeye uzanacak.
-Sazlıbosna Köyü üzerinden Dursunköy’ün doğusuna erişen kanal, Baklalı Köyü’nü geçtikten sonra Durusu ve Terkos Gölü’nün doğusundan Karadeniz’e bağlanacak.
-Kanal üzerinde 6 köprü ve yol geçişi planlandı.
-Kanal projesinde 2 liman, 3 takımada, 2 yat limanı olacak.
-Çıkartılan topraklar, büyük bir havalimanı ve liman yapımında kullanılacak, taşocaklarının ve kapatılan madenlerin doldurulması için yararlanılacak.
-Proje nedeniyle İstanbul’un yedek su havzalarından Sazlıdere Barajı kullanımdan çıkacak.
-Projenin etüt çalışması iki yıl sürecek.
-İnşaatın yaklaşık 5 yıl sürmesi bekleniyor.
-Projenin maliyetinin 10 milyar doların üzerinde olabileceği belirtiliyor.
Haber: Rıfat Doğan
(Yeşil Gazete)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…