Melih Bulu‘nun Boğaziçi Üniversitesi‘ne rektör olarak atanmasından sonra başlayan protestolar yurtdışında da destek bulmaya devam ediyor.
Birleşik Krallık‘ta bulunan Oxford Üniversitesi’ndeki bir grup akademisyen Boğaziçi eylemlerine destek vererek, protestoların şiddetle bastırılmaya çalışılmasını kınadı.
‘Direnişleri ilham verici’
Oxford Üniversitesi Felsefe bölümünden Prof. Timothy Williamson, eylemlerle ilgili “ilham verici” diyerek şu açıklamalarda bulundu:
Boğaziçi’ndeki arkadaşlarımız ve meslektaşlarımız eğitimin çoğulcu, kapsamlı, özgür ve açık bir ortamda devam etmesi için mücadele veriyorlar. Birçok öğrenci ve akademisyenin, büyük kişisel risk taşımasına rağmen, direnişleri ilham verici. Bu direnişin uluslararası akademik camia tarafından en güçlü ve yaygın şekilde destekleneceğini umuyorum.”
‘Bulu’nun şöhreti Türkiye’yi komik duruma düşürmektedir’
Oxford Üniversitesi Emeritus Profesörü Sir Chris Llewellyn Smith, 2014 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Türkiye’deki üniversitelerin düşüşe geçtiğini hatırlatarak şu açıklamalarda bulundu:
Bulu’nun homofobik ve intihalci şöhreti, Boğaziçi’ni olduğu kadar Türkiye’yi de komik duruma düşürmektedir. Daha da önemlisi, bu atama Boğaziçi’nin kırk yıldır korumakta ve geliştirmekte olduğu akademik özgürlüklere ve demokratik değerlere de bir darbedir. Özgürlüklere ve ayrıcalıklara sahip olma şansına sahip bizlerin görevi, Türkiyeli meslektaşlarımızdan esirgenen bu haklar için sesimizi yükseltmek ve Erdoğan’ın Türkiye’deki eğitim sistemine yapmış olduğu bu son saldırıyı protesto etmektir.”
‘Türkiye, paha biçilemez bir varlığını kaybedecek’
Oxford Üniversitesi Erken Modern Osmanlı Tarihi Doçenti Doç. Dr. Aslı Niyazioğlu ise Boğaziçi’nde yaşanan olaylarla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
Melih Bulu rektör olarak kalırsa liyakat ilkesi ve düşünce özgürlüğü yok edilecek, Türkiye paha biçilemez bir varlığını kaybedecek. Temel insan haklarını, öğrencilerin sağlığını ve ülkenin eğitim kaynaklarını kendi çıkarları için hiçe sayanlara Türkiye bu servetini emanet edemez.”
‘Seyirci kalmayacağız’
Aynı üniversitenin İslam Sanat ve Mimarisi Bölümü’nde Öğretim Görevlisi olan Dr. Umberto Bongianino, yaşananlara seyirci kalmayacaklarının altını çizerek şunları söyledi:
Öğrencilerimiz değişim programlarıyla Boğaziçi’nde okuyor, güçlü akademik donanım ile dönüyorlar. Ayrıca Oxford’daki birçok hoca, doktora öğrencisi ve araştırmacı Boğaziçi mezunu. Boğaziçi’nin uzun yıllar içinde, büyük özveriyle oluşturulmuş akademik birikiminin bir gecede yok edilmeye çalışılmasına seyirci kalmayacağız.”
Oxford Üniversitesi, Politika Bölümü, Prize Research Fellow Dr. Melis Laebens ise “Boğaziçi, dünya standartlarında eğitim vermenin yanı sıra özgür eleştirel düşünceyi de yeşertiyor. Siyasi çıkarlar ve ideolojik baskılar Boğaziçi’nin dünya çapında verdiği eğitimi kısıtladığı gibi Türkiye’yi de entelektüel çöllüğe sürüklemektedir” açıklamasını yaptı.
Boğaziçi’ne Almanya’dan da destek
Almanya’nın Schwenningen şehrinde, Sol Parti Üniversite Grubu, Yeşiller Partisi Gençler Birliği, Young Strugle, Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) üyelerinin olduğu bir grup, Boğaziçi Üniversitesi protestolarına destek vermek amacıyla toplandı ve “Aşağı bakmayacağız” pankartı açtı.
Grup, Boğaziçi’yle ilgili şunları kaydetti:
Boğaziçi Üniversitesini yürekten destekliyorum çünkü bilimin özgür olması gerektiğine inanıyorum. Şahsım hükümeti gençlerin aşağı bakmasını istiyor, aşağı bakmayacağız. Atanmış rektörü kabul etmiyoruz. Haksızlığı ve adaletsizliği kabul etmiyoruz. Adaletsizliğin, hukuksuzluğun, zulmün ve baskının olduğu her yerde başkaldırı haktır.”