Kendilerine “Yurtta Sulh Konseyi” adını veren cuntacıların darbe girişiminin ardından hükümet tarafından ilân edilen Olağanüstü Hâl Kanun Hükmünde Kararnamesi’yle ihraç edilen ve işlerine geri dönmek amacıyla 74 gündür açlık grevi yapan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın evine özel harekat polisleri tarafından baskın düzenlendi.
Haklarında adli kontrol kararı bulunan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça adli kontrol kararı gereği karakolda imza atmalarının üzerinden gün geçmeden ev baskını ile gözaltına alındı.
Gülmen ve Özakça’nın evine çıkan bütün sokaklarda polis ekiplerinin olduğu bildirildi.
Baskın esnasında evlerinden canlı yayın yapan Semih Özakça’nın eşi Esra Özakça ise eve girmeye çalışan polislere tepki gösterdi.
Gülmen ve Özakça’nın adli kontrolleri nedeni ile imza atmak için sabah saatlerinde karakola gittiklerini belirten Esra Özakça, kapının ardından polislere “Gündüz ne zaman çağırdınız da gelmediler? Bu insanlar bugün adli kontrol imzalarını atmaya gittiler” diye seslendi.
Halkın Hukuk Bürosu tarafından Twitter’dan paylaşılan mesajda Gülmen ve Özakça hakkında yakalama kararı bulunduğu bildirildi.
Arama devam ediyor, evdeyiz. Nuriye ve Semih için yakalama kararı var. Gezi veya Tekel yapmayı düşünüyorlar diye yazmış savcı…
— Halkın Hukuk Bürosu (@halkinhukuk) 21 Mayıs 2017
Savcılık tarafından yakalama kararının gerekçesi ise avukatlara şöyle bildirildi: “Açlık grevinin ölüm orucuna dönüşebileceği, Gezi Direnişi ve Tekel Direnişi eylemleri gibi büyük eylemlere meydan verebileceği…”
Gözaltı sonrasın açıklama yapan avukat Selçuk Kozağaçlı şunları söyledi:
“Beklemediğimiz ve kötü bir saldırı gerçekleştirildi ve savcıyla görüşme taleplerimiz reddedildi. Evrakların örneğini alamadık. Bu açlık grevinin ileride ölüm orucuna dönüşmesinden, Ankara’da Gezi veya Tekel eylemleri gibi eylemlere dönüşmesinden söz ediliyor. Yakalama kararı vermiş savcı. Bugün öğle saatlerinde adli kontrol için gittiler. İfadelerini almak istiyorlarsa bugün oradalardı. Gelecekte meydana gelebilecek olaylar ile ilgili bizim hukukumuzda bir yakalama kararı olamaz. Avukatlarımız da bugün hırpalanarak gözaltına alındılar. Esra da işkence ile gözaltına alındı. Burada seslerinizi sloganlarınızı duydular ve size sevgilerini teşekkürlerini ilettiler. Direnişe devam ediyor olduklarını söylediler sizlere Yüksel’i emanet ettiler. Gecikmeden sakıncadan söz ediliyor, tamamen hukuka aykırı bir gözaltı yakalama. İkisinin önlüğüne kitaplarına ve bilgisayarlarına el koydular. Evde annelere ve kardeşlere el koymadılar. Durum budur. Hassasiyet gösteren herkese ve meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Sağlık durumları iyi. Şimdiki hırpalanmanın sonucunu öğreneceğiz. Çok ciddi bir şey olmadığını umuyorum, biz de orada engel olmaya çalıştık. Gözaltına alınanlar kolları bükülerek, sürüklenerek götürüldüler. Gece ilerleyen saatlerde şubede görüş yaptığımızda daha detaylı bilgi verebiliriz. Nuriye ve Semih hiçbir biçimde vazgeçmeyecekler bunu söylediler. Bu şekilde aynı şube tarafından 3. kez gözaltına alıyorlar. Aynı savcılık ilk ikisinde görmediği örgüt üyeliğini gördüğünü söylüyorsa bir hukuksuzluk yapmış olur. Yüksel’i size emanet ettiler. Ben de annelerle görüştükten sonra sizlere tekrar bilgi veririm.”
(Yeşil Gazete)