EnerjiManşet

Nükleersiz Türkiye için kürekle Karadeniz – 6. 7. ve 8.günler ve Hüseyin Açık Radyo’da!

0

Nükleersiz org. ve Yeşil Düşünce Derneği’nin girişimleriyle gerçekleştirilen  Nükleersiz Türkiye için Kürekle Karadeniz  Projesi hatırlayacağınız üzere resmi olarak 3 Ağustos’ta Hüseyin’in sandalını Hopa’ya  karayolundan getirmesinin ardından yapılan  basın açıklamasıyla , fiili olarak  ise   14 Ağustos tarihinde sandalını denize indirmesiyle başlamıştı .  Dolayısıyla Hüseyin bugün itibariyle denizde dolu dolu 1 hafta geçirmiş bulunuyor . Önce Yüreğine , sonra  küreğine sağlık Hüseyin!

Ben de son olarak Sürmene ayağını anlattığım günlüklerime sırasıyla Araklı ,Trabzon ve Akçaabat duraklarını ekleyerek devam ediyorum ;

19 Agustos sabahı Sürmene’den çıkıp  denizdeyken başladı yağmur , Trabzon/Araklı’da limana sığındı ; sandalı da su almaya başladığı için  güverteye macun çekmek şart olmuştu . Geceyi geçirmek için neyse ki çadırı vardı .

20 Agustos sabahı tekrar denize çıkıp Yomra’ya geldiğinde Açık Radyo’dan Açık Yeşil Programının yapımcısı Ümit Şahin telefondaydı , kendisini  cep telefonundan programa bağlamak için  saat 10:30’a sözleştiler . İlk telefon geldiğinde uzaktaki limanı gören Hüseyin program başladığında limanın içindeydi .

trabzon balıkçı barınağı 2

Benim de pür dikkat programı dinlediğim üzere  projeden biraz bahsedip  hayalkırıklıklarına geçti , belli ki dokunmuştu Hüseyin’e  insanların duyarsızlığı … Ne zaman  Nükleersiz Türkiye için bu projeyi anlatmaya başlıyorsa insanlar ona soruyordu  “günde ne kadar gidiyorsun” , “bu sandal  kaç para …”. Görünen oydu ki halk sadece bilinçsiz değil, duyarlı da değildi… Genelleme yapmak doğru değilse de Hopa’dan Trabzon’a kadar bir kişinin bile ilgi gösterip tebrik etmemesi başka nasıl anlaşılabilirdi …? Yine de Proje büyüktü ,20 yılda bir çıkıyordu böylesi  son büyük proje 1994 yılında  Timur Danış’ın Nükleere karşı yaptığı 4000km’lik yürüyüştü .Timur Danış İstanbul-Sinop -Mersin/Akkuyu -İstanbul arasını yürümüştü .

Ardından, Ümit Şahin ile Ömer Madra’nın konuğu olmanın dayanılmaz ağırlığı ile ekoloji konularına girildi tabi , mümkün müydü  denizin üstüne döşenen  otobana bu programda değinmeden Trabzon’a geçmek?  Ben bu konuda Karadenizli müteaahitlerin Karadeniz’in “kara”sını anakara olarak anlamasından şüphelenmişimdir hep … ya İkiztepe’de denizin doldurulmasıyla yapılan havalimanına ne dersiniz?  Güzel soru sordu Ümit Şahin  , tehlike arz etmiyor muydu , denize döşenen havalimanı yüzünden  kıyı  kıyı gitmek varken açıktan dolaşmak zorunda kalmak ?  Oysa ki Hüseyin  otobanın gürültüsünden uzak olmak için zaten hep açıktan ilerliyordu…

Sonra biraz kendinden de bahsetti Hüseyin , denizi nasıl sevdiğinden neden yıllardır amatör olarak kürek çektiğinden … Çocukken başlamıştı deniz sevdası , ailesi yaban değildi denize …Oysa insanlar öyle mi ya? Hep korkutulur çocuklar, “ yaramazlık yaparsan seni denize atarım” diye, sonra gelsin “denize düşen yılana sarılır”, “bu iş olmazsa denize atarım kendimi”  söylenmeleri …bunlar genel olarak denizden korkulduğunun kanıtı olabilir miydi?  Acaba çocukluğumuzdan mı başlıyor denizle/doğayla  mücadele ? Denizi doldurup yol yapmanın ,denizi temiz tutma çabası içinde olmamanın, fabrika atığını denize olduğu gibi  boşaltmanın çocukluğumuza uzanan bir endişeyle , can acıtan tembihlerle  ilgisi olabilir miydi acaba? Program biterken  çevre ve ekoloji  uzmanlarımızın , Hüseyin’i  yol boyunca Karadeniz kıyı şeridinde yaşanan kirlenme ve imar yozlaşması için somut bilgi kaynağı olarak gördüğü üzere  önümüzdeki günlerde sık sık  programa bağlayacaklarına şüphem  yoktu.

20 Ağustos günü Yerel basından 1-2 gazeteciyle karşılandı Hüseyin , aslında basın açıklaması yapılacaktı ama haberleşme problemi yaşanmıştı ,sadece fotografları çekildi kayaların önünde . Hava şartları da elvermediğinden tekrar çıkamazdı denize ,dinlenmeye çekildi .

21 Ağustos  günü  Trabzon /Salacak’taydı hava ve deniz koşullarının el verdiği sıklıkta kürek çekerek vardı oraya  , son havadisleri kendisinden aldığımda Trabzon merkezi geçmiş Akçaabat’a girmişti hatta minibüsteydi  ,  gürültüden anlaşamayınca  o indiğinde konuşmaya karar verdik . Akşam bir kamping alanında kalacak ve nihayet, havlusu dahil tüm eşyaları iki gündür su içinde olan sandalının güvertesine macun çekebilecekti , mutluydu .

 

akcaabat camping2

 

Hüseyin’i http://share.findmespot.com/shared/faces/viewspots.jsp?glId=0IsTDk7U0PboEv3f5T3TgDG6AE5DXLBZt  takip edebilir ; Projeye  http://www.fonlabeni.com/proje/detay/1763/nukleersiz-turkiye-icin-kurekle-karadeniz üzerinden katkıda bulunarak yerinizden kalkmadan  nükleersiz bir Türkiye için bir kürek de siz atabilirsiniz.

Yeşil Gazete/Pınar Demircan

 

 

 

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.