Gün geçmiyor ki Japonya’dan Fukushima faciasının sonuçları diyebileceğimiz yeni bir sızıntıya, radyoaktif tehlikenin büyüdüğüne tiroid kanseri vakalarındaki artışa dair yeni bir üzücü haber gelmesin. Her bir nükleer santaldeki potansiyel tehlike sebebiyle müsibeti yaşamış insanlar izin vermediği için kapalı Japonların geriye kalan 50 nükleer reaktörü kazadan 3 yıl sonra bugün hala. İster miydiniz “Bu sene balıkçılık sezonu için tören yapılmayacak”, “Sinop’ta sezyum 137 varili kayboldu”,“Batı Karadeniz mantarında yüksek oranda radyasyon” , “Sinop ve Samsun’da 30 çocuktan 5’ine tiroid kanseri teşhisi kondu” gibi haberleri görmeyi, duymayı, yaşamayı. Daha korkuncu bu haberlerin, gerçeklikleri oranında bizlerden saklanma olasılığı. Aslında bir kazadan bile bahsetmedim yukarıdaki faraziyede zira, kaza senaryosu için Green Peace‘in videosunu http://www.youtube.com/watch?v=1iN1RTLLQjo izlemek yeterli. Dilerseniz hala bir şansımız varken gelin biz gözümüzü yukarıda bahsi geçen kabusu yaşamamak adına nükleer santrallerin karanlıklarına kürekle dikkat çeken Nükleersiz.org ve Yeşil Düşünce Derneği’ nin Karadeniz’de gerçekleştirmekte olduğu sivil toplum projesine çevirelim, bakalım Hüseyin Ürkmez nerede, ne yapıyor?
Hatırlayacağınız üzere en son 29 Ağustos günü HES mücadelesinde zaferle çıkmış Fatsa’da konaklamıştı Hüseyin . Ertesi gün Fatsa’lı dostlarla simitli çaylı bir kahvaltının tadına doyum olmazdı lakin , bekleyen projenin bir sonraki durağı Ünye için de yola çıkma vakti gelmişti , sandalına atladı. Ünye’ye vardığında oradaki dostlar iskelede sabırsızlıkla bekliyordu . Hava kapalıydı, yağmur geceden önce indi, Hüseyin’in ateşi çıktı, günlerdir ıslak gezmekten üşütmüştü. Dile kolay 3 haftada 450 km den fazla yol gitmişti, konaklamalarını çadır ya da sandalında yapardı ama o gece otelde kaldı.
31 Agustos günü ateşi düşmüştü fakat , hava ve deniz koşullarını dikkate alarak temkinli davranmalıydı, denize çıkmadı. İlgisini ve desteğini esirgemeyen Ulvi Bey ’e teşekkürler!
1 Eylül , 60 milyon insanın ölümüne ve milyonlarca insanın sakat kalmasına sebep olan II.Dünya Savaşı’nın başladığı günün, savaşın sonunda insanlığın hatalarından ders alabileceği umuduyla Barış gününe evrilişinin 73. yıldönümü : akıntı bile barışçı! ilk defa Hüseyin’den yana lakin, bu kez konaklama açısından hava kararsız , çare sandalla vedalaşıp Ünye’ye dönmekte.
2 Eylül, sandalını bıraktığı Terme’ye minibüsle ulaştıktan sonra yine gemisinin kaptanı Hüseyin, kıyı boyunca ve deniz üzerinde otoban, havaalanı, fabrika yok, mis gibi yeşil doğa! ne bana yazacak malzeme var ne Hüseyin’e hayıflanacak bir sebep. Yeşilırmak’ın Karadeniz’le kucaklaştığı yerde kaldı akşam, limana girdikten sonra konuşmak için aradığımda “cuvvv” diye bir ses geliyor kulağıma, etrafta dolaşan avcılar olsa gerek , birileri “saçma”lamıştı işte ! Endişeyle Ulvi Bey’i arıyorum, tekrarı yok asayiş berkemal .
3 Eylül, istikamet Samsun, bu sefer de Samsun’daki dostlar bekliyor, basın açıklaması yapılacak. Hüseyin limana yaklaştığında hepsi orada : Nükleer Karşıtı Platform, CHP Samsun Kadın Kolları, Samsun Çevre Platformu,Yesiller ve Sol Gelecek Partisi üyeleri, temsilcileri . Böyle de olmalı zira, nükleer santrallerin , karabasan gibi üzerimize çökeceğinin; bugün olmasa yarın , yarın olmasa öbür gün muhakkak bir soruna yol açacağının bilincindeki tüm sivil toplum insiyatiflerine düşen görev büyük çünkü, insan hata yapar! ve nükleer santralleri yapan da insandır. Umut edelim ki insan hatayı iletişimde yapmasın; hangi kesimden, görüşten , siyasi temelden, aidiyetten olursa olsun insan olmanın bilinciyle sağlıklı yaşam hakkı için asgari müşterekte buluşup diğerleriyle birlikte mücadele versin, verebilsin!
Hüseyin’i http://share.findmespot.com/shared/faces/viewspots.jsp?glId=0IsTDk7U0PboEv3f5T3TgDG6AE5DXLBZt takip edebilir ; Projeye http://www.fonlabeni.com/proje/detay/1763/nukleersiz-turkiye-icin-kurekle-karadeniz üzerinden katkıda bulunarak yerinizden kalkmadan nükleersiz bir Türkiye için bir kürek de siz atabilirsiniz. Not: Projeye katkılarınız karşılığında fonlabeni sistemi gereği ilginç hediyeler sizleri bekliyor.
Yeşil Gazete/Pınar Demircan