İliç FaciasıManşet

Murat Kurum’dan İliç eleştirilerine yanıt: Bakanlıkla ne ilgisi var?

0

AKP‘nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Murat Kurum, Çevre Bakanı olduğu dönemde İliç‘teki Çöpler Altın Madeni için Anagold firmasına Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporu verilmesiyle ilgili eleştirilere yanıt verdi. Kurum, “Faaliyet iznini biz vermiyoruz. ÇED raporuyla, toprak kaymasının ne ilgisi var?” dedi.

KanalD‘de yayınlanan Neler Oluyor Hayatta programında açıklamalarda bulunan Kurum, şunları söyledi:

“İliç’teki kaza sonrasında dönemin çevre bakanı ÇED raporu verdi, bundan oldu diyorlar. Çevre bakanlığı çevre faaliyetini, çevreye olan etkisi var mı yok mu buna bakar. Her şey kuralına göre olur, bozan varsa da gereği yapılır. Bakanlık bu işletmenin sorunu var mı yok mu buna bakar. Faaliyet izni veremez. 135 kez denetlemişiz ve bu işletmeyi de kapatmışız üç ay. 2008’den beri ÇED’i var buranın. Birim artırmak istiyorum demiş, sorun olup olmadığının bildirilmesini istemiş. 21 kuruldan görüş aldık ve şu tedbirleri alırsanız çevresel açıdan sorunu yoktur demişiz. İlgili bakanlıktan da faaliyet izni almış. Şimdi oraya siz ÇED verdiğiniz için burası kaydı diyorlar ÇED raporu ile toprak kaymasının ne ilgisi var.”

Şimdiki Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki, dün İliç’i ziyaretinde, “ÇED raporunu elbette Çevre Bakanlığı” verir demişti.

‣  Çevre Bakanı faciadan dokuz gün sonra İliç’te: Aramalar durduruldu

Kurum’un konuşmasından başlıklar şöyle:

İSTANBUL’UN EN ÖNEMLİ SORUNLARI DEPREM VE ULAŞIM: Sahaya çıkmadan önce aylardır İstanbul’un sorunları ne diye takip ediyorduk. Öne çıkan 3 sorun var, biri deprem endişesi. Depremlerde acı tecrübelerimiz oldu. İstanbul’da 1.5 milyon konutun riskli olduğu söyleniyor. Deprem en önemli gündem olmalı. Ardından da ulaşım geliyor. Ömrünüzden zaman alan bir sıkıntı. Otopark sorunu var, sokak hayvanları sorunu, taksi sorunu var.

‘Evimizi bir an önce dönüştürün, deprem korkusu yaşamak istemiyoruz’ diyor vatandaş. İstanbul’da riskli yapı kalmasın istiyoruz. İş yerleri, sanayi üniteleri var. Depremin sizi nerede yakalayacağını bilmiyoruz. Bütün olarak, sanayi alanı, meydan ihyasına kadar, konutların dönüşümünü bütün olarak alan proje hazırladık. 650 bin konutun dönüşümü hedefledik.

Tuzla‘da 5 bin konutun temelini attık. Bir taraftan bakanlığımız bir taraftan İBB olarak elimizi taşın altına koyacağız. Kimseyi evinden mahallesinden etmeden o dönüşümü gerçekleştireceğiz. Yarısı bizden kampanyasını devam ettirirken bir taraftan 100 bin de kiralık konut yapacağız. Bu projeye entegre olacak. Sürekli İstanbul’un dönüşümü için bu konutları kullanacağız. Keşke İBB 5-10 bin konut yapsaydı da kullansaydık.

İMAMOĞLU’NA: SEN NE YAPACAKSIN? Bu konutların dönüşmesi gerekiyor diyoruz. Mevcut İBB yönetiminin danışman hocaları da söylüyor bunu. Alkışlıyoruz bunu da. Ekrem Bey şimdi ‘aha bizi alkışladılar’ diyecek. Bilim insanları bunu söylerken İBB yönetimi 650 bin konut yapımını doğru bulmuyoruz diyor. İstanbul’da deprem riskini herkes söylüyor. Bilim insanları söylerken buna rağmen yönetim, Ekrem bey çıkıp diyor ki gülerek yapılmaması konusunda net duruş sergiliyor. Sen ne yapacaksın? Bu insanlar depremin olmasını mı beklesin?

Milletin beklediği süslü laflar, kavga, ayrıştırma değil. Bir taraftan cemevi temeli atarken öbür taraftan esnafla buluştuk. Biz kimin dili, dini nedir diye bakmadık. Bizi biz yapan değerler budur. Bizim Alevi komşumuz da var, Kürt komşumuz da vardı, Laz komşumuz da vardı. Sevincimizi de hüznümüzü de beraber yaşadık. Birileri bu değerler üzerinden siyaset yapmayı meslek edinmiş. Şu anki anlayış maalesef İstanbul’u konuşmak yerine polemik siyasetinden medet umuyorlar. Proje yok, hayal yok.

SOKAKTA YAŞAYAN HAYVANLAR: Maalesef mevcut İBB yönetimi her soruna duyarsız kaldı. Sorunu görmezlikten gelmiş. Soruna karşı çaba göstermemiş. Sokak hayvanları var, kötülükleri görmüyorum diye insanların aklı ile dalga geçen cevaplar verilmiş. Bu anlayış bizi bir yere götürmez. Kadınların çocukların endişe ile gezdiği sorun haline gelmiş. Sokak hayvanlarına yapacağımız rehabilitasyon merkezlerinde bakımını üstleneceğiz. 39 ilçede rehabilitasyon merkezi kurup hayvanların her türlü bakımı yapılacak. 350-400 bin sahipsiz hayvandan bahsediyoruz ve sürekli ürüyorlar. Kontrol altına alamazsak sokakta bambaşka boyutu göreceğiz. Bu sorun var, ne yapalım görmezden mi gelelim?”

You may also like

Comments

Comments are closed.