Metin Lokumcu davasında 13 polis beraat etti: Biber gazının etkisi yokmuş!

Metin Lokumcu'nun, dönemin Başbakanı Erdoğan'a yönelik protestoda biber gazı nedeniyle kalp krizi geçirerek ölümüne ilişkin 13 polisin yargılandığı davada tüm sanıklar beraat etti.

Lokumcu’nun dosyası mahkeme mahkeme gezdi

Olayla ilgili Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, aralarında dönemin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan‘ın da bulunduğu 13 polis hakkında, ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Hopa Asliye Ceza Mahkemesi‘nde kabul edildi. Lokumcu’nun ölümüyle ilgili 10 yıl sonra açılan davanın ilk duruşması, Trabzon 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi‘nde görüldü. Ancak mahkemenin mevcut delil durumu göz önünde bulundurulup, görevsizlik kararı verdiği dosya, Trabzon 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi‘ne gönderildi.

Trabzon 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen 14’üncü duruşmaya Metin Lokumcu’nun ailesi, avukatları, arkadaşları ve vatandaşlar katıldı. Duruşmayı CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, Sol Parti PM üyesi Alper Taş, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu, Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan, DEM Parti Iğdır Milletvekili Yılmaz Hun, DEM Parti PM Üyesi Zeynep Bayramoğlu, Halkevi Genel Başkanı Nebiye Merttürk de takip etti.

Duruşma öncesi adliye önü ve çevresinde polis ekipleri tarafından yoğun güvenlik önlemleri alınırken, mahkeme heyeti, duruşma salonunda yer kalmadığı gerekçesiyle birçok kişiyi duruşma salonuna almadı.

‘Bu ülke için adalete inanmak istiyoruz’

Karar beklenen duruşmada ilk konuşan Lokumcu ailesinin avukatı Meriç Eyüboğlu, “Biz maddi gerçeğe ulaşalım istiyoruz. Türkiye’de bu kararların vermenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Ama heyetinizden umudumuzu kaybetmedik. Savcının mütalaasına rağmen sizden hukuki bir karar bekliyoruz. Bu kadar insan ‘Trabzon’da adalet var mı?’ diye geldi. Tüm rapor ve delillerin yeniden incelenmesini, mahkeme heyetinden bir kez daha keşif talebinde bulunuyoruz” dedi.

Eyüboğlu’nun yeniden keşif talebi, mahkeme tarafından reddedildi.

‘Yasaya uygun ölüm olur mu, oluyormuş’

Lokumcu Ailesi’nin avukatlarından Sercan Aran da savcı mütalaasından insanların yasalara uygun şekilde öldürülebileceği anlamı çıktığını ifade etti. Aran, “Yasaya uygun ölüm olur mu? Mütalaaya göre oluyormuş. Ancak bu durumu kabul etmiyoruz. Avukatlar ve yakınları 13 yıldır bunun için mücadele ediyoruz” dedi.

Duruşmada söz alan Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu da şunları söyledi:

“babasının kalp hastası olmadığını belirterek “Babamın kullandığı bir tane hariç kullandığı ilaç bile yoktu. Siz yazdınız bütün hastanelere, herkes burada anlattı. Kalp rahatsızlığı yüzünden ölmedi dedik. Hiç mi hükmümüz yok! Sayın savcıya soruyorum, buna rağmen mi yazdınız bu mütalaayı? Bu ülke için adalete inanmak istiyoruz. Daha 2 gün önce Hopa’da gariban köylüyü ‘ormanlarını koruyor’ diyor öldürdüler. İşin arkasındakiler yargılanacak mı? Biz adalet istiyoruz. Babam eğitimciydi kimseye de bir şey yapmadı. Polis de yetiştirdi, savcı da yetiştirdi. Bizim onlarla değil, adaletle derdimiz var. Mütalaayı anlayamıyorum; deli saçması bir şey. Hukukun, adaletin sağlanması gerekiyor. Umarım vicdan ve mantık çerçevesinde karar verilir. Sizin dik duruşunuz olsun istiyoruz.”

13 sanık polise de beraat

Duruşmada savcı, esas hakkındaki açıkladığı mütalaada yargılanan 13 polis için ayrı ayrı beraat talebini yinelerken, ifadelerin ardından mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, yargılanan 13 polisin tümünün beraat etmesine karar verdi. Mahkeme Başkanı karar açıklamasında, kalp krizi nedeniyle yaşamını yitiren Metin Lokumcu’nun ölümüyle polisin biber gazı kullanımı arasında ‘illiyet bağı bulunmadığını’ ifade etti.

Karar sonrası tepki: Haklıyız, kararı kabul etmiyoruz

Kararın ardından duruşmayı takip etmeye gelenler “Metin’den Reşit’e herkes için adalet”, “Metin Lokumcu ölümsüzdür”, “AKP halka hesap verecek” ve “Her yer Hopa her yer direniş” şeklinde sloganlar attı.

Adliye önünde karara tepki gösteren Ulaş Lokumcu, “Sonucun böyle çıkacağını tahmin ediyorduk ama son ana kadar bir umut dedik. Hukukun sınıfta kaldığını bugün izledik. Üzüldüğüm nokta, gerekçeli kararda bizi hiç dinlememeleri, adliye koridorlarda süründürmeleri. Biz inatla adalete, hukuka inanmaya çalışırken maalesef yargı güçlülerin yanında olmaya çalışıyor, haklının yanında olmuyor. Biz haklıyız, hiçbiri şekilde bu kararı kabul etmiyoruz. Takdiri kamuoyuna bırakıyorum” diye konuştu.

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR