EnerjiKadınManşet

Mersin’deki kadınlar nükleer karşıtlığında buluştu

0

Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma Derneği’nin 10 Aralık İnsan Hakları Günü kapsamındaki organizasyonuyla Mersin’deki kadın örgütleri, Mersin Mezitli Kültür Merkezi’nde bir araya geldi. Eşik Platformu’nun bileşeni olan kadın örgütlerinin yoğun katılım gösterdiği etkinlikte Mersin’de sağlıklı yaşam ve kent hakkı bağlamında Akkuyu Nükleer Santrali’nin kadınlar için ne ifade ettiği tartışmaya açıldı.

Panel ve Forum kısımlarından oluşan etkinlik kapsamında Nukleersiz.org Koordinatörü Bağımsız Araştırmacı Dr. Pınar Demircan,  “Nükleer Karşıtı Mücadeleye Ekofeminist Perspektif” başlığıyla bir sunum yaptı, diğer konuşmacı olan Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan da nükleer santrallerin genel risklerine dair açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin ilk nükleer santralinin AKP döneminde devletin bütün imkanlarının seferber edilerek hayata geçirilmesinin kadına karşı şiddet uygulayan erkeğin devlet eliyle desteklenmesinden farkı olmadığını belirten Demircan nükleer karşıtı hareketin kadınlarla güçlenebileceğini söyledi. Etkinliği de nükleer karşıtı hareketle ekofeminist mücadele arasında köprü olarak niteleyen Demircan kadınlığı ve doğayı tahakküm altında tutan eril yaklaşımların ortak mücadelesinin önemine vurgu yaptı.

‘Radyasyondan kadın ve çocuklar daha çok etkileniyor’

Demircan, Fukuşima sonrası toplum sağlığına değinerek nükleer felaketin etkilerini Fukuşima deneyimiyle aktardı ve “Nükleer felaket nedeniyle bölgede kontrol edilen 380 bin çocuk arasında tiroit teşhisi ve şüphesi konulan çocuk nüfusu her yıl artmakta, en son bu rakam 300’ü geçerek Fukuşima öncesi duruma göre 500 kat artmış bulunuyor” dedi. Bununla beraber Fukuşima öncesi ve sonrasında yapılan ölçümlerde 29 kat artan tiroit kanser vakaları gibi artış tespit edilen tüm hastalıklarda kadınların oranının erkeklere göre iki kat yüksek olduğuna işaret etti. Operasyon halindeki nükleer santrallerin de tesise 5 km yarıçaplı alanda tespit edilen çocukluk çağı lösemi ve çocukluk çağı tiroit kanserinin nedenleri arasında olduğunu bilimsel raporlara atıf yaparak paylaştı.

Kadınlar eril sistemi temelinden sarsabilir.

Fukuşima felaketini deneyimleyen kadınların Japonya’nın ataerkil sistemi ve patriyarka kültürünü haiz olması nedeniyle gerçekleri bilip savunmasının zor olduğunu belirten Demircan bölgede yürüttüğü araştırmalar çerçevesinde kadınların dayanışma ağları örmesinin eril sistemi temellerinden sarsma girişimi olduğuna işaret etti. Bununla birlikte Fukuşima sonrasında kadınların gönüllülük çerçevesinde sağlıklı gıdaya erişim için radyasyon ölçüm istasyonları kurduğunu anlattı. Akkuyu NGS’nin daha operasyona başlamadan ekoloji ve emek üzerindeki tahribatının santralin operasyona geçmesi halinde yaşanacak mağduriyetlerin göstergesi olduğunu belirten Demircan, kadınların çok geç kalmadan tepkileri örgütlemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

‘Türkiye’nin nükleer santrale ihtiyacı yok’

Türkiye’de nükleer santral kurulması kararının siyasi olduğunu belirten Aslan da  balıkçılığın olumsuz etkileneceğine ve santralin daha operasyona başlamadığı süreçte deniz suyunun 1 derece ısınmış olduğuna dikkat çekti; ÇED raporunda da santralin 3 derecelik ısınmaya yol açacağının kabul edildiğini söyledi.

‘Sızıntı halinde tarımsal üretim olumsuz etkilenecek’

Anamur’un muzu, Erdemli’nin limonu, Silifke’nin çileğinde radyasyon tespit edilirse bu durumun tarıma zarar vereceğini belirten Aslan, “Ayrıca uluslararası turizm lobileri dedikodu yayıp propaganda yaptıklarında yerli turistler bile olumsuz etkilenebilir. Bu durumdan dolayı turizm büyük zarar görecek” dedi.

‘Deprem riski de büyük’

Konuşmasında deprem riskine de işaret eden Aslan, Çernobil nükleer felaketinde soğutma sistemine dayandığını ve Kahramanmaraş depremlerinin Mersin’de hissedildiğini anımsattı ve soğutma sisteminin dolgu alanda yapılmasının da deprem halinde soğutma suyu sisteminin bozulması açısından risk olduğunu söyledi. Aslan Akkuyu’nun Çernobil ve Fukuşima’ya aday olduğunu da kaydetti.

Panelin ardından soru-cevap kısmında Akkuyu Nükleer Santrali’nin mülkiyetinin Rusya’ya atıkların ise Türkiye’ye ait olmasına yoğunlaşan sorular soruldu. Hava şartlarının günlük güneşlik olduğu etkinlikte bir gün önce AFAD‘dan gelen yağmur ve sel uyarılarının katılımı düşürmesi  de bu tartışmaların  yapılmasını engellemek amacı taşıdığı şeklinde esprilerle yorumlandı.

Deniz Yıldız Kadın Dayanışma Derneği ve Nükleersiz.org  nükleer karşıtlığı ile kadın farkındalığını yükseltmeyi amaçlayan çalışmalarına nükleer santral projelerinin ve radyoaktif atık risklerinin gündemde olduğu diğer kentlerde devam edecek.

 

 

 

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.