EkolojiEnerjiManşet

Mersin Nükleer Karşıtı Platformu’ndan Hiroşima ve Nagasaki’nin yıldönümünde ‘nükleere son’ çağrısı

0

Mersin Nükleer Karşıtı Platform, Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki kentlerine atılan atom bombasının 76’ıncı yıldönümünde yazılı bir açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada “76 yıl önce insanlık o zamana değin görülmemiş bir kitle kırım silahının hedefi oldu” ifadeleri kullanıldı.

Üç gün arayla iki şehir yok edildi

2’inci Dünya Savaşı’nın sonuna doğru, Birleşik Krallık’ın onayını alan Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 6 Ağustos 1945 günü Hiroşima’ya atılan 4 ton ağırlığında ve 15 kiloton etkisindeki taktik atom bombası ile 70 bin kişiyi öldürmüş, bir o kadarını da yaralamıştı.

Üç gün sonra Nagazaki’ye atılan 20 kilotonluk taktik atom bombasıyla da 74 bin kişi ölmüş ve 75 bin kişi yaralanmıştı.

‘Etkileri bugün de devam ediyor’

Atom bombasının olumsuz etkilerinin günümüzde devam ettiği belirtilen açıklamada “Daha etkili olması amacıyla havada patlatılan bombalarla her iki şehir tamamen tahrip edilmiş, doğal çevrede yaşam olanaksız hale gelmişti. Radyoaktivite yıllar boyu yaşamı tehdit etmiş, hayatta kalabilen insanlardan yüz binlercesi sakatlıklar, yanıklar, sistemik hastalıklar ve kanserlerle yaşamlarını sonlandırmıştır. Olumsuz etkileri günümüzde hâlâ devam etmektedir” denildi.

O tarihten bu yana dünyada irili ufaklı yüzlerce nükleer felaket yaşandığı belirtilen açıklamada “Basit bir insan hatasından kaynaklanan Çernobil Nükleer Santral kazası ile deprem gibi bir doğal afet sonrasında meydana gelen Fukişima Nükleer Santral kazasında da gördüğümüz gibi bu tesisler böylesi durumlarda kendileri adeta nükleer bombalara dönüşüverdi” hatırlatması yapıldı.

Yangınlar nükleer riskini bir kez daha hatırlattı

Muğla Kemerköy Termik Santrali’ne sıçrayan orman yangınlarının hepimize “Söz konusu bir nükleer santral olsaydı başımıza gelecek felaket ne olurdu?” sorusunu sordurduğu belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Tıpkı topraklarının yüzde 92 si deprem bölgesinde olan ülkemizde her depremden sonra ‘Ya nükleer santralımız olsaydı?’ sorusunu sorduğumuz gibi. Fukuşima benzeri bir felaketin yaşanmayacağına hiç kimse garanti vermez. Çoğu büyük felaketin, çok küçük ihmaller ya da dikkatsizlikler sonucu ortaya çıktığı unutulmamalıdır. Hiroşima’da, Nagazaki’de Çernobil`de, Fukuşima`da yakılan ağıtlarla dökülen gözyaşına, Akkuyu için dökülecek gözyaşları eklenmesin…”

Milas’taki orman yangını Kemerköy Termik Santrali’ne sıçramış, santralde çalışan işçiler ve çevre mahalleler tahliye edilmek zorunda kalmıştı.

‘Güvenliğimiz tehditlere açık hale geliyor’

“Nükleer enerji santrallerinin gereksizliği, yanlışlığı konusunda konuşmaktan, anlatmaktan, sesimizi duymayan iki adım ötemizdeki ‘karar vericilerin’ etkili ve yetkili insanların aymazlığını deşifre etmekten asla yorulmayacağız” denilen açıklama şöyle sürdürüldü:

“Nükleer güce sahip olmayı ulusal bir itibar meselesine dönüştüren siyasi iktidar, milli güvenlik ve enerji ihtiyacı bahanesiyle, yarattığı çok yönlü tehlikelere rağmen, nükleer silahlara geçiş birikimi oluşturduğu kabul edilen; Mersin Akkuyu’da, Sinop İnceburun’da kurulması planlanan santrallar ile olası nükleer silah üretimine kapı aralamıştır.

Kapitalizmin sömürü hırsıyla, ulusal çıkarlar konusunda her an karşı karşıya gelebileceğimiz Akkuyu Nükleer Güç Santralı ve kurulması planlanan diğer nükleer santralleri inşa ederek faaliyete geçirecek ülkelerle, ulusal güvenliğimiz tehditlere açık hale getirilmiş, santrallerde yaşanacak olası bir kaza ya da düzenlenecek bir saldırı sonucunda kaybedilecek hayatlar, ulusal kaynaklar dikkate alınmamıştır.”

Mersin iklim krizi karşısında kırılgan

Kırılgan Akdeniz coğrafyasında yer alan Mersin’in iklim krizi karşısındaki kaderinin ülkemizin diğer coğrafyalarından farklı olmayacağı belirtilen açıklamada orman yangınlarının seyri hakkında şunlar söylendi:

“İlk olarak, 28 Temmuz 2021 tarihinde Antalya Manavgat’ta başlayan, bir haftadır Osmaniye, Adana, Muğla ve Mersin’de devam etmekte olan ve afet boyutuna ulaşmış orman yangınları ne yazık ki iklim krizinin en acı sonuçlarındadır. İklim krizinin etkilerini her gün daha çok ve daha vurucu şekilde yaşadığımız bugünlerde Mersin Akkuyu mevkiinde inşaası devam eden Akkuyu Nükleer Santrali, olası bir afetle bütün coğrafyayı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bırakmaktadır. Bu kapsamda, başta Akkuyu Mevkiinde yapımı süren ayrıca Sinop ve İğneada’da yapılması planlanan nükleer enerji santrallerinden ivedilikle vazgeçilmelidir”

Akkuyu Nükleer Santrali inşaatı.

‘Bu kirli teknoloji ile zaman kaybetmeyelim’

Açıklamada “Ülkemizin bu kirli ve geri kalmış teknoloji ile zaman kaybetmemesi, enerji planlamasını yapması, mevcut alt yapısını çevresel sorunları gözeterek yapılandırması ve hiç kuşkusuz enerjinin kim için ne için sorusuna kamu yararı gözetir bir biçimde cevaplayarak enerji politikasını bu kapsamda belirlemesi gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.

Ekonomik kriz sırasında yatırımların nükleer santrale yapılmasının kınandığı açıklamada “Bizler; Ülkemizde yaşanan derin krize rağmen, yoksulluğun önlenemez bir hızla büyüdüğü bir ortamda; insanlar ve diğer canlılarla birlikte doğayı yok etme pahasına, etkileri yüzyıllar süren nükleer teknolojilerin hayatlarımıza sokulmasını kabul etmiyoruz. Salgın, işsizlik, ekonomik kriz, temel insani ihtiyaçlara ulaşma güçlükleri gibi ciddi toplumsal sorunlarla yüz yüze olduğumuz bu günlerde, halkın acil sorunlarına çözüm üretmek yerine nükleer santral çalışmalarına hız verilmesini, kaynakların silahlara yatırılmasını kınıyoruz” denildi.

‘Tüm nükleer santraller kapatılsın’

“Mersin Nükleer Karşıtı Platform (NKP) olarak, Hiroşima ve Nagazaki’ye düzenlenen saldırıların 76. yıldönümünde uluslararası nükleer silahsızlanma kampanyasını destekliyoruz” denilen açıklama şu ifadelerle son buldu:

“Ülkemiz ve dünya hükümetlerine sorumluluklarını hatırlatıyor, Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması`nı samimiyetle destekleyerek onaylamalarını talep ediyor sadece Akkuyu’da değil tüm dünyada nükleer santrallerin kapatılmasını istiyoruz.”

NKP: Hiroşima ve Nagazaki’yi unutturmayacağız

Nükleer Karşıtı Platform (NKP) tarafından da Hiroşima ve Nagazaki katliamlarının 76’ıncı yıldönümünde ortak bir açıklama yayınlandı.

“Hiroşima ve Nagazaki saldırısını unutmadık, unutturmayacağız” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada “Hiroşima ve Nagazaki’de hayatını kaybedenleri saygı ile anıyor; Japon halkının 76 yıldır dinmeyen acısını paylaşıyoruz. Başta ülke topraklarımızda muhafaza edilen nükleer silahlar olmak üzere, tüm dünyada var olan nükleer silahlar, nükleer santrallar ve insanlığın ‘yok etme’ kültürüyle ürettiği bütün hayallerden vazgeçilmesi çağrımızı yineliyoruz” çağrısı yapıldı.

 

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.