Foto GaleriManşet

Memleketten kuraklık manzaraları: Bursa

0

Türkiye aylardır kuraklığın gölgesi altında ve ‘su tasarrufu’ uyarılarıyla geçen günler yaşıyor. Ülkenin doğusundan batısına yoğun bir kuraklık sınavı veriliyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü‘nün verilerine göre; eylül, ekim ve kasım 2022 Türkiye’nin birçok bölgesinde şiddetli kuraklık hakimdi. Ülkenin su kaynakları 2022’de dip seviyeleri görmüştü.

Her gün incelediğimiz İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi‘nin (İSKİ) baraj doluluk seviyesine ilişkin verileri, her geçen hafta yüzde 1’i geçen oranlara varan düşüşlere işaret ediyor. Son verilere göre mevcut doluluk oranı yüzde 29,25. Ayrıca her günün verisi bir rekor niteliğinde.

Peki bu su kaynakları üzerine konuşulan veriler hayatın içinde nasıl bir soruna sebep oluyor? Bu sorun “yeşil Bursa”da oldukça kendini gösterir bir hale geldi. Kuraklığın yansıdığı görüntüleri Yeşiller Partisi’nden Koray Doğan Urbarlı kayıt altına aldı. İşte İznik Gölü‘nden Uludağ‘a kuraklık manzaraları:

Bursa, Uludağ

Görüntüler 24  Ocak’tan. Uludağ‘da önceki yıllara göre daha az kar örtüsü göze çarpıyor. Uludağ bugünlerde Uludağ Alan Başkanlığı ile oldukça gündemde. Aktivistler için nam-ı diğer ‘Uludağ (T)alan Başkanlığı’ dün (26 Ocak) Resmi Gazete‘de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın imzasının bulunduğu kararname ile resmen kuruldu.  Fotoğraflar: Koray Doğan Urbarlı

Bursa, Uludağ

Uludağ’da bir çekim yapan Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Urbarlı, bölgeden izlenimlerini şöyle aktardı: Geçtiğimiz seneni Temiz ayında Uludağ’da dört bin ağaç eksilmiş, sebebi de teleferik hattını uzatmak. Uludağ milli park statüsündeyken yapılmış. İnsanlar daha rahat kayak tatili yapsınlar diye. Ama şöyle bir sıkıntı var ki; Ocak’ın sonuna geliyoruz, 24 Ocak’tayız ve Uludağ’da kar yok. Kar tatili falan yok.

Bursa, Uludağ

“Uludağ neden milli park olmaktan çıkartılıp alan başkanlığı haline getirilmek isteniyor?” sorusunu da bölgeden yanıtlayan Urbarlı, bunun sebebinin Uludağ’a daha çok turist çekilmesi olduğunu belirtiyor ve ekliyor:
“Verdikleri kanun teklifinde de bu açık açık yazıyor. Bütün AKP’li Bursa milletvekilleri de imzalamışlar. Demişler ki; Uludağ’da birçok koruma statüsü var, bu durum yetki karmaşasına sebep oluyor ve yatırımcı açısından çok uzun ve bürokratik süreçlerin yaşanmasına sebep oluyor. İstiyorlar ki; yatırımcı hemen gelsin hiçbir bürokratik engele takılmasın ve Uludağ’a yatırımını yapsın. Daha çok turist gelsin, daha çok kayak yapsın. İnsanlar kayak yapsın tabi ama kar yok. Onu ne yapacağız? Ona tabi kanunda yanıt yok.”

Bursa, Uludağ

Alan Başkanlığı’yla bölgedeki turist varlığının da azalacağını belirten Urbarlı bu durumu “Kendi kendini yiyip bitiren bir canavar aslında: Daha fazla turist isteği, Uludağ’a hiç turist gelmemesini sağlayacak” şeklinde açıklıyor.

Bursa, Uludağ

Uludağ’da bin 308 bitki örtüsü tespit edildiğine de dikkat çeken Urbarlı, kararın yalnızca insanları değil, aynı zamanda bölgedeki biyoçeşitliliği de olumsuz etkileyeceğini aktarıyor.

Bursa, Uludağ

“Uludağ, Uludağ olduğu için turist çekiyor” diyen Urbarlı, son olarak şu ifadeleri kullanıyor:
“Uludağ’ı bir panayır alanına çevrildiği için turist çekmiyor. İnsanlar buraya nefes almak için geliyor. Ama milli park statüsünden alan başkanlığına geçirilmesi, bir süre sonra bu karşıki dağlarda daha az kar olması, belki de daha fazla otel olmasına sebep olacak. Çünkü bu ağaçların hepsi artık tehlikede.”

Bursa, Uludağ

Kanunnamede yer verilen görev alanlarına göre; Başkanlığın görev ve yetkileri arasında bulunanlardan dikkat çekenler şöyle:
*Uludağ Alanında, 2863 sayılı Kanun ile kültür varlıklarını koruma bölge kurulları ve tabiat varlıklarını koruma bölge komisyonlarına verilen yetki ve görevler Komisyon tarafından kullanılır. Ayrıca, *Komisyon, Uludağ Alanı içerisinde doğal sit alanlarının tescili, sınır değişiklikleri ve yeniden değerlendirilmesine yönelik karar almaya yetkilidir. Sit sınır ve derece değişiklikleri Komisyonun oy birliği ile aldığı karar doğrultusunda gerçekleştirilir,
*Komisyon, Uludağ Alanı sınırları içerisinde her türlü uygulamaya yönelik karar almaya yetkilidir.

İznik can çekişiyor

Bursa, İznik Gölü

Görüntüler 24 Ocak’tan… İklim krizi nedeniyle yoğunluğu gün geçtikçe artan kuraklık, Türkiye‘deki su kaynaklarını tehdit etmeye devam ediyor. Türkiye‘nin en büyük tatlı su kaynaklarından İznik Gölü‘nde mevsimsel kuraklık nedeniyle su çekilmesi korkutucu boyutlara ulaştı. Kıyıdan 400 metre çekilen İznik Gölü’nün en büyük iskelesi tamamen karada kaldı. Fotoğraflar: Koray Doğan Urbarlı

Bursa, İznik Gölü

Urbarlı, İznik Gölü’nden izlenimlerini tam olarak şu cümlelerle aktarıyor:
#YeşillerKuraklığınİzinde
“Türkiye’nin beşinci, Marmara Bölgesi’nin ise en büyük gölü olan #İznikGölü’nün hali ne yazık ki korkutucu.
Ülkemizin en güzel yerleri artık kıyamet sonrasını anlatan filmlerin doğal platosu haline geliyor. Sorumlular ise seyrediyor.”

Bursa, İznik Gölü

Gölün bu halde olmasının tek sebebinin iklim krizi olmadığını belirten Urbarlı, “Çevresindeki ağır ve çevreye zararlı sanayinin bitmek bilmeyen su ihtiyacı ve tarım sebebiyle gölden çekilen suyun artık sürdürülebilir olmaması da önemli bir etmen” diyor.

Bursa, İznik Gölü

Öte yandan Türkiye genelinde yağışlar son üç ayda, uzun yıl verilerine göre yüzde 40,6, geçen yıla göre yüzde 31 azalma gösterdi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, geçen günlerde mevsim normallerinin dışında sıcak bir kışa giriş yapan Türkiye’de, özellikle Marmara ve İç Ege bölgelerinde yaşanan kuraklığın ‘ileri derecede’ olduğunu açıkladı.

Bursa, İznik Gölü

Türkiye’de 2 bin 57 gözlem sisteminden elde edilen en az 30 yıllık kesintisiz yağış ve sıcaklık verileri ile üçer aylık dönemler halinde aylık meteorolojik kuraklık analizleri hazırlanıyor. Buna göre, Marmara Bölgesi’nin tamamında, Ege Bölgesi’nin Muğla’nın Bodrum ve Milas ilçeleri hariç diğer kesimlerinde, Akdeniz Bölgesi’nin batısı ile doğu kesimlerinde, İç Anadolu Bölgesi’nin ortası ile batısında, Karadeniz‘in batı, orta ve doğu kesimlerinde, Doğu Anadolu Bölgesi’nin ortası ile kuzey kesimlerinde değişen şiddetlerde kuraklık etkili oldu.

Son olarak Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından her yıl BM İklim Zirvesi başında yayınlanan, yıllık Küresel İklim Durumu raporu Şarm-El-Şeyh’te açıklandı. Rapora göre kayıtlara geçen en sıcak sekiz yıl, iklim değişikliğinin etkilerinde artışa tanıklık ediyor. Deniz seviyesindeki yükselme hızlanıyor, Avrupa‘da buzul erimesi rekor kırıyor, aşırı hava koşulları dünyanın her yerinde yıkıma neden oluyor.

Türkiye’de birçok sivil toplum kuruluşu ve aktivist iklim krizine karşı eylem alınması yönünde birçok platformda açıklamalarda, taleplerde bulunuyor. Birçok iklim ve çevre uzmanı da bugün yaşanılan kuraklığın yalnızca iklim krizi kaynaklı olmadığını, yanlış su yönetiminin sonuçlarının Türkiye’de birçok su kaynağını ölüme sürüklediğini belirtiyor. Bunun en büyük örneklerinden biri ise Marmara Gölü:

Comments

Comments are closed.