Mekan ve Özgürlük Üzerine

Kim istemez ki alıp başını gitmeyi? Gittiğimiz yere kendimizi de götürdüğümüzü biliriz ama gene de gitmek kurtulmak isteriz koltuğumuzdan, odamızdan, evimizden ya da şehrimizden… Yola çıkma anı ve yolculuk hep keyiflidir. Bizi toprağa bağlayan yerçekiminden kurtulmak gibi… Mekânın yokluğu ya da terk edilişi özgürlüğe özdeş gibi gelir. Ne yazık o kadar kolay değil insan ve mekân ilişkileri. Gün gelir deli gibi özlersin hep gittiğin kahveyi, yürüdüğün yolları, uyuduğun yatağı…

Gezgin ruhların huzursuzluğu geçmez, mutluluğu da hiç bilemezlermiş. Belki vakti geldi belki de çoktan geç kaldık! Şu koca şehirde bir mekânımız olsun, adı olsun, içinde bizden bir şeyler olsun, mecburiyetten değil de özlediğimizden gidelim arzusunu içinde taşımayanımız var mı?

Çok zaman oldu, o kadar çok zaman oldu ki belki de artık geçmişi olduğu gibi değil, düşlediğim gibi anımsamaya başladım. Böyle bir yer vardı bir zamanlar deniz vardı, daha güzeli deniz kokardı buram buram… Nedense hep açık havada otururduk, çok üşürdük ve bu yüzden hep birbirimize sokulurduk. Nereye mi gitti bu mekân? Önce yaktılar sonra da gözden uzak bir yere taşıdılar. Benzer yerler aradık içine bizden bir şeyler koyalım diye… Hazır bir yer bulamadık. Bulduklarımızın kimisi çok kirliydi, kimisi fazla temiz. Bu yüzden de kendimize yeni bir mekân yaptık.

Yeni yerimiz Beyoğlun da Balo Sokak 21 numara… Adını sonra koyarız, içini yavaş yavaş doldururuz. Şimdilik yeşil ev diyelim adına yeşilzade de uygun isimdi ama her neyse…

Kurulacak yeşil partinin yeni mekânı olsun, kültür merkezi olsun, yeme içme yeri olsun dedik ama bakalım biz destek olmazsak dört duvar bu kadar yükü taşıyabilecek mi? Daha şimdiden yeni mekânı bu kadar çok sahiplenen olması umutlandırıyor beni. Aslına bakarsanız iş üstlenen, sorumluluk alan her zamanki gibi üç beş kişi ama olsun en azından fikir ve öneri sunanların sayısı hiç de fena değil.

Ekoloji seminerleri bu hafta başlıyor. Sinema ve fotoğraf gösterim ve eğitimleri çoktan planlandı. Canlı müzik ve partiler mekânın programında yer kapmak için birbiriyle yarışıyor. Yemek mönüleri önerilerinizle zenginleşmeyi bekliyor.

Öyle görünüyor ki yeniden yola koyulmadan önce bir süre burada dinleneceğiz.

Savaş Çömlek
Savaş Çömlek

Miting ve gösteriler sırasında doktor yok mu dediğinizde koşan kişidir. Yeşil Gazete muhabirliği ve köşe yazarlığının yanısıra röportaj da yapar. Yeşil Düşünce Derneği gönüllüsüdür. Açık havadaki sportif etkinlikler ile mekan sınırlaması olmaksızın muhtelif sanat dallarının müdavimi olmaktan hoşlanır. Kendini aktivist olarak tarif ediyor. Tanısanız seversiniz.
[email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kardan Kadın da Roma Bostanı’nda

İstanbul’da kar yağınca hayat yavaşlar. Okullar tatil olur, araçlar...

ABD’de seçimi izlemek: Korkuların cisimleştiği gece – Göktuğ Taner

Bizim evin geleni gideni bitmez, sağolsunlar. Amerika’daki seçim gecesi...

Bir “teferruat” hikayesi değil: Kaz Dağları, Termik, Baraj, HES!

Çanakkale’nin Yenice ilçesi geçtiğimiz günlerde siyanürle altın arama izni...

İklim Forumu ilk gününden izlenimler – Didem Usluca

Bundan bir yıl önce çalışmalarına başlayan #IklimIcin Hareketinin düzenlediği...

“G 20 Krizler ve Alternatifler” toplantısı ile benim krizim – Fatoş Çırnaz

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinin Yeşil Sol buluşma G2O...

EN ÇOK OKUNANLAR