Doğa MücadelesiManşet

Marmara Kültürleri Ağı’ndan dayanışmacı bir kutu oyunu: Marmara

0

Marmara Denizi’ni kirlilikten ve bozulmadan korumak için çalışmalar yapan Adaları ve Boğazlarıyla Marmara Kültürleri Ağıyeni kutu oyunu ‘Marmara’yı tanıttı.

Sanatçılarla yapılan işbirliği neticesinde ortaya çıkan oyunun lansmanında, oyunun yaratıcıları Aslı Uludağ ve Kerem Ozan Bayraktar, oyun fikrinin oluşumunu, tasarım sürecini anlattı.

Sanatçılar, oyun tasarlanırken görselleştirmeler için yapay zekâdan faydalanıldığını aktardı. Bayraktar süreci anlatırken Marmara Adası‘nda kahvede oyun oynayan kadınları görünce; bir oyun ile ekolojik bilinci geliştirebileceklerini fark ettiklerine değindi:

“Genelde ekolojinin tam kelime anlamıyla değil ama ekolojik düşünmeye odaklı şekilde meselelere yaklaşıyoruz. Bunları nasıl çözümleyebiliriz diye düşünüyoruz. Oyunda bunu yansıtmayı amaçladık.”

Oyunun hazırlık aşamasında özellikle Marmara Kültürleri Ağı web sitesinden yararlandıklarını paylaşan Aslı Uludağ, “Oyunun diğer oyunlardan farkı ve ekoloji için de önemli olan kısmı, oyun haritasının değişken olması. Oyun haritası sürekli dönüşüyor” dedi:

“Kolektif olarak ya kazanılıyor ya kaybedilebiliyor. Bir kahramanın kazanması gibi bir durum söz konusu değil. İnsan merkezli, ben merkezli seçimler yaptığınızı fark ediyorsunuz. Bu noktada oyunu birkaç kez oynamak bu karar verme sistemini kırmanıza yardımcı oluyor.”

Biyoçeşitliliğin yüksek olduğu yerleri oyunun içinde tutmaya çalışmanın doğru bir hedef olacağını düşündüklerini, oynarken de bunu hissettirmeye özen gösterdiklerini belirten sanatçılar, konukları oyun masalarına davet etti. İki masada 8 kişi ve gözlemcileri ile oynanan oyunun kazananları kolektif ve dayanışarak hareket etmeyi başaran davetliler oldu.

Ege ve Karadeniz’i korumanın yolu, Marmara’yı korumak

Lansmanda Türk Deniz Araştırmaları Vakfı başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk yaptığı konuşmada, Marmara Denizi’ni korumanın, Ege ve Karadeniz’i korumanın yolu olduğunu belirtti:

Marmara Denizi’ni bir sistem olarak da hayal edebiliriz. Kalp gibi düşünebiliriz; hem damara, hem ayaklarımıza, hem beynimize, vücudun her tarafına sirayet eden, kan pompalayan ve oksijen üreten bir sistem. Bu yüzden Marmara’yı çok iyi korumalıyız.”

 

You may also like

Comments

Comments are closed.