Maden şirketi Anadolu Export, Ege Bölgesi’nin en önemli su kaynaklarının çıkış noktalarından olan Murat Dağı’nda altın çıkarmak için yaptığı başvuruya Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumsuz kararı veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na açtığı davada yürütmenin durdurulmasını istedi.
İlk duruşma 9 Ekim’de Kütahya İdare Mahkemesi’nde görülecek.
Şirket, dava gerekçesinde bakanlığın ‘kamuoyu baskısına’ göre karar verdiğini savunarak, altın madeni açılmasının kamu yararı doğuracağını ileri sürdü.
‘Özel kişilerin hakkı kamunun yaptırım gücü karşısında ihlal edildi’
Gazete Duvar‘ın aktardığına göre, Anadolu Export, bakanlıkça önce uygunluk verilen proje için hazırlanan ÇED raporuna “olumsuz” karar çıkmasına karşı açtığı davanın dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Davalı idarenin keyfi olarak dayanaksız biçimde söz konusu işlemi gerçekleştirdiği, dayanak olarak sunduğu yazıların kurumlardan alınan yazı ve görüşler ile çeliştiği yine bahse konu mahkeme kararındaki gerekçeleri bertaraf eden ÇED raporunu çürütemediği, kamunun yaptırım gücü karşısında güçsüz olan özel kişilerin yönetmelikler ile güvence altına alınmış haklarını ihlal ettiği, ağırlaştırdığı mutlaktır.”
Murat Dağı’nda madene verilen ÇED Olumlu kararına iptal
Murat Dağı’nda altın madeni projesine izin yok
Murat Dağı’nda altın madenine verilen ‘ÇED Olumlu’ raporunun iptali kesinleşti
‘Altın çıkarmak kamu yararıdır’
Başvuruda, ‘kamu yararının altın çıkarılmasıyla mümkün olacağını’ görüşü de şöyle savunuldu:
“Ayrıca dilekçenin ilerleyen kısımlarında etraflıca bahsedileceği üzere müvekkil şirketin bölgedeki önemi ile bölgeye katkısı düşünüldüğü vakit davalı idarenin kamu yararına aykırı hareket ettiği görülecektir. Müvekkil şirketin bölgedeki altın rezervlerini arama, çıkarma çalışması yapacağı nazara alındığında ÇED olumlu kararı talebinin bölge ve ülke geneli için büyük fayda sağlayacağı açıktır. Konuyu turizmin, hayvancılık ve tarım faaliyetlerinin korunması ile maden cevheri kazanımının karşılaştırması noktasına indirgemek bu halde son derece yanlış ve objektiflikten uzak bir tutum olacaktır. Kamu yararı kavramı genel ve kapsayıcı bir kavram olup toplum yararı ile de uyumludur.”
Murat Dağı köylüleri: Siyanür içmek istemiyoruz
‘Murat Dağı’nı madene kurban etmeyin’
Murat Dağı’nda yapılacak altın madenciliğinin arkasından Turgut Özal’ın yeğeni çıktı
Murat Dağı’nı unutmayın…
Günde 475 ton yeraltı suyu kullanılacak
Murat Dağı köylerinde 1000 hektardan fazla ormanlık alanda altın madeni işletmesi açmak isteyen Anadolu Export şirketinin Nihai ÇED raporuna göre günde 475 ton yeraltı suyu kullanılması planlanıyor. Maden sahasından yapılan drone çekimlerinde, bölgenin verimli orman alanlarından oluştuğu belirtiliyor.
Şirket, 2019 yılında bölgede 2 bin civarında ağaç kesileceğini söylerken, son hazırladığı ÇED raporunda ise 214 bin ağacın kesileceğini bildirdi.
Osman Çaklı‘ya konuşan Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akçura, Nihai ÇED raporu yeterince araştırma yapılmadan hazırlanmadığını, olası bir depremde, kütle hareketinin olup olmayacağının ÇED raporunda değerlendirmeye alınmadığını söyledi:
“Patlatmaların etkisinin su kaynaklarına vereceği zarar da ÇED raporunda değerlendirilmemiş. Herhangi bir ocak işletmesinde basamak usulü yapılan patlatmalar yer sarsıntılarına sebep olurlar. Patlatma ile oluşan şok dalgaları, havada ve ateşlemenin yapıldığı kaya kütlesi işçinde belirli bir hız, frekans ve genlikte yayılırlar. Nihai ÇED raporu toprakta, suda veya havada kalıcı özellik gösterip çevreyi kirletebileceği, ve çevreyi korumak için önleyici önlemleri içermiyor. Çevre ve insan sağlığına olumsuz etkilerin inşaat ve işletme sürecinde yaşanması muhtemel olaylar olduğu değerlendirildiğinde bilimsel ve teknik yönden ÇED yeterli değil.”
ÇED Raporu yetersiz ve hatalı
AFAD’ın 2017 yılında hazırladığı İl Afet Risk Planı’na atıf yapan Öz Akçura, Kütahya’da her an 7.1 büyüklüğünde deprem beklendiğini aktardı:
“Kütahya topraklarının önemli özelliği eğilim ve erozyona müsait olması. 400 küsür hektarlık alanı ormandan temizlersen, dere yatakları dahil olmak üzere bölgede heyelan riski artar. Maden eğilim bir alanda yapılacak. Depremler yüzünden beşik gibi sallanan bölgede pasa yığınlarını nasıl kontrol edeceksin. Toprakta zaten arsenik var, antimon var. Bu topraklarda asit kaya drenajı var. ÇED dosyasında, ‘yok’ diyorlar. Neye göre? Burası volkanik bir bölge. İki ayrı yerde maden çukuru açacaklar. Maden çukurlarının batı ocağında göllenme olacağını söylüyorlar. ÇED dosyasında bunu incelemediler. Bu ÇED dosyası 400 küsur hektarlık alan için yapıldı. Şirketin ruhsatı 1000 hektardan fazla. Daha sonraki yıllar genişleme yapacaklar. Kümülatif etkiyi hesaplamıyorlar.”
Ne olmuştu?
2013 yılında altın madeni çıkarma projesiyle ilgili 25 hektarlık alan için “ÇED gerekli değildir” kararı alan Anadolu Export, 2016’da bakanlığa başvurmuş, proje konusu faaliyete ilişkin 2019 yılında “ÇED olumlu kararı” almıştı.
Ancak karar davalı kurum aleyhine Kütahya İdare Mahkemesi tarafından iptal edilerek kesinleştirildi.
İptal kararında harita, biyoloji, kimya, çevre, hidrojeoloji, jeoloji, maden, orman ve ziraat mühendisliklerinden oluşan bilirkişi heyeti uygunsuzluk raporu vermişti. Şirket, zenginleştirme tesisine ilişkin gerekçelere istinaden cevher zenginleştirme tesisinden vazgeçmişti.