Dünya

Macaristan basın kanunu tartışması büyüyor

0

Macaristan’da yılbaşında yürürlüğe giren ve ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle AB tarafından da yoğun bir şekilde eleştirilen yeni basın kanunu, Avrupa gündemini meşgul etmeye devam ediyor.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın, 1 Ocak’ta yürürlüğe giren tartışmalı yeni basın kanununda değişiklik yapmaya hazır olduklarını bildirmesi, muhalifleri sakinleştirmeye yetmedi. Avrupa Parlamentosu’ndaki Liberaller, konu hakkında dün bir oturum düzenledi. Macaristan’da sosyalist dönemde muhalefet hareketinin kurucularından ve daha sonra Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Basın Özgürlüğü Görevlisi olan Miklos Haraszti, alaycı bir dille, yeni basın kanununun sansür anlamına gelmediğini kaydediyordu:

“Kanun, sansür anlamına değil, otosansür anlamına geliyor. En son raddeye kadar korkudan yararlanılıyor. Bir işkence odası kurulursa, insan tabii ki bu odanın nasıl işlediğini denemek istemeyecektir. Bu Kiev’in doğusunda kalan her ülke için gerekli.”

Kanun bir çeşit darbe olarak nitelendiriliyor

Macar yazar György Konrad hastalığı nedeniyle Brüksel’e gelemedi, ancak bir video mesaj gönderdi. Yazar, Macar hükümetine tepkiliydi.

“Bu belki de bir çeşit hükümet darbesiydi. Yeni kanunların ne kadar hızlı çıkarıldığına dikkatinizi çekerim.” diyen Konrad, bu yeni basın kanununun, ne medya temsilcileriyle ne de yayıncılık sektöründen temsilciler ile konuşulduğuna dikkat çekiyor.

Macaristan toplumu, tepkiyi dışarıdan saldırı olarak algılıyor

Avrupa Parlamentosu’ndaki Liberaller, bir anlamda karşı tarafın avukatlığını yapması için, Budapeşte’de iktidarda olan Fidesz Partisi’ne mensup, Avrupa Parlamenteri György Schöpflin’i davet etmişlerdi. Öncelikle Macar hükümetinden bir temsilcinin konuşmacı olarak davet edilmemesini eleştiren Schöpflin, medyanın da siyaset gibi güç sahibi olduğunu ve bu nedenle kontrol edilmesi gerektiğini söyledi:

“Macaristan şu anda, tamamen kontrolden çıkmış bir medya çığının altında kalmak üzere. Macaristan toplumunun büyük bir çoğunluğu bu çığı, ülke dışından Macaristan’a yönelik bir saldırı olarak algılıyor.”

Schöpflin, bu nedenle basın kanununa yönelik eleştirilerin, Avrupa karşıtlarını ve aşırı sağcıları güçlendireceğini iddia ediyor.

Medya Denetim Kurulu’nun tarafsızlığı sorgulanıyor

Avrupa Birliği Komisyonu’nun dijital medyadan sorumlu üyesi Neelie Kroes, yeni basın kanunu hakkındaki çekincelerini geçen yılın sonunda bir mektupla Macar hükümetine bildirmişti. Yeni düzenleme ile oluşturulan Medya Denetim Kurulu’nun sadece Fidesz Partisi üyelerinden, ya da bu partiye yakın isimlerden oluşması nedeniyle, tarafsızlığını sorgulayan Kroes, “Bir haberin dengeli olması ve sorumluluk bilinciyle yazılması gerektiği” şeklindeki paragrafın çok geniş bir anlam içerdiğine dikkat çekiyor:

Neelie Kroes

“Yeni basın kanunu, ifade özgürlüğünü etkileyen siyasi soru işaretleri içeriyor. İfade özgürlüğü ise, demokratik toplumlarımızın temel taşlarından biri ve hem Avrupa’daki sözleşmelerle hem de AB Temel Haklar Bildirgesi ile güvence altına alınmıştır.”

Fakat Kroes yine de sabredilmesi gerektiğini, Komisyon’un basın kanununu etraflıca inceleyeceğini ve Avrupa Birliği hukukuna ters düşüp düşmediğini ancak ondan sonra söyleyebileceğini belirtiyor. (Deutsche Welle)

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.