Bilim-TeknolojiHayvan HaklarıManşet

Köpekler gerçekten aklımızı mı okuyor?

0

Köpekler aklımızı okuyabiliyor mu? Yoksa bizimle o kadar uzun süre yaşadılar ki bir insan eli ve lezzetli ödül maması arasında bir ilişki kurmayı mı öğrendiler?

Viyana Veterinerlik Üniversitesi‘nden karşılaştırmalı psikolog Christoph Völter, “Bu spesifik nokta hakkında hâlâ çok fazla tartışma olduğunu düşünüyorum” diyor.

Yürüttükleri yeni bir çalışmada Völter ve meslektaşları, insan bebeklerinin yetişkinlerin niyetlerini okuyup okuyamadığını belirlemek için tasarlanmış bir deneydekine benzer bir yöntem kullandılar.

Araştırmacılar, bir grup köpeğe ödül maması verdi, sonra ya “yanlışlıkla” (yani kötü niyet olmadan) ödülü düşürdüler ya da köpeklerle alay ederek köpek onu yemek üzereyken önünden aldılar.

Temel el hareketleri aynı olsa da köpekler, alay etme durumunda daha fazla hüsrana uğradı. Bu bulgu da, iyi ve kötü niyetimiz arasındaki farkı anladıklarını düşündürdü.

Arizona Üniversitesi Canine Cognition Center‘ın yöneticisi Evan MacLean, köpeklerin insan işaretlerini takip etme yeteneklerinin genetik  olabileceğini söylüyor. Yine de, bunun köpeklerin zihin okuyor olmasından  başka açıklamaları da olabileceğini belirtiyor.

Deney sırasında bir kişi önünde şeffaf plastik bir panel bulunan dikdörtgen bir kutunun, bir kafesin içine oturtuldu. Panelin ortasında golf topu büyüklüğünde bir delik açıldı.

Çeşitli ırklardan 48 köpek arka arkaya odaya getirildi. Çeşitli konumlardaki sekiz kamera yapay zeka tarafından desteklenen 3D izleme yazılımı onları kuyruklarındaki en ufak harekete kadar kaydetti.

Bir dizi deneyde kişi, deliğin yanında bir parça sosis tuttu, köpek her yaklaştığında, sosis parmaklarından “yanlışlıkla kayıp” ve kafesin içine geri düştü. Sonra, ödülü tekrar deliğe tuttu, ancak köpeğin burnu yaklaşır yaklaşmaz onu kendisi geri çekti. Bir sonrakinde ise ekip deliği kapattı; ve köpeği ödüle gelmek için çekmeye çalıştı, ama başarısız oldu. Her deneme yaklaşık 30 saniye sürdü.

Deney boyunca köpekler ne zamankendileriyle ‘alay edildiğini’ yani kasıtlı olarak mamanın geri çekildiğini biliyor gibiydi. Araştırmanın ortalama yüzde 89’unda plastik bariyerin önünde takılıp kaldılar, kişi ödül mamasını ‘yanlışlıkla düşürmeye’ devam ettikçe, rapora göre, “Aptal insan elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor ama beceriksiz” diye düşünüyor gibiydiler.

Bununla birlikte, onlarla dalga geçildiğinde, köpekler daha çabuk geri döndüler ve deneme ortalama yüzde 78’de kaldı.

Delik kapatıldığında isedeneme süresinin sadece yüzde 64’ünü plastik bariyerin yanında geçirerek, mamayı farklı bir açıdan alabileceklerini düşünerek kafesin yan tarafına geçtiler.

Völter burada, köpeklerin “Bana yemek vermek istiyor ama veremiyor. Başka bir yol bulmaya çalışacağım” diye düşündüğünü hayal ediyor.

Köpeklerin kuyrukları da onların zihniyetlerine dair ipuçları verdi.

3D izleme yazılımı, araştırmacı mamayı ‘yanlışlıkla’ düşürdüğünde köpeklerin kuyruklarını vücutlarının sağ tarafında daha fazla sallama eğiliminde olduklarını gösterdi.

MacLean, “Bu gerçekten ilgi çekici” diyor, önceki araştırmalar sağa doğru kuyruk hareketlerini olumlu duygularla ilişkilendirdi. “Bu, köpeklerin insanın niyetinin iyi olduğunu düşündüğü fikriyle tutarlı.”

Çalışma bir ön hazırlık olmasına rağmen MacLean, özellikle başka bir türün zihninde neler olup bittiğini anlamanın ne kadar zor olduğu göz önüne alındığında, bulguların önemli olduğunu söylüyor. Çalışmanın, köpeklerin eylemlerimize olduğu kadar niyetlerimize de tepki verdiği fikrini desteklediğini söylüyor.

MacLean, 3D izlemenin ince ipuçlarını yakalayarak ve insan faktörünü azaltarak bu tür bilişsel deneylere yeni bir titizlik düzeyi getirdiğini de ekliyor. “Büyük içgörüler edinme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorum.”

Yine de yeni çalışmanın köpeklerin insanların niyetini anladığına kesin olarak göstermediğini söylüyor, çünkü geçmişteki deneyimlerinden de bunu  öğrenmiş ve  “İnsan ‘yanlışlıkla’ düşürse bile yine de sonunda ödülü kaptım, bu yüzden etrafta dolaşmaya değerdi. Ama beni kızdırdığında, buna değmedi” diye düşünmüş olabilir, yani burada akıl okumaya gerek yok.

Tuhaf bir şekilde, en yakın akrabalarımız olan şempanzeler klasik ‘işaret etme’ testlerinde başarısız olsalar da diğer araştırmalar, bu yeni çalışmada yürütülen deney türünde köpeklere benzer şekilde performans gösterdiklerini ortaya koydu. Bu, şempanzelerin niyetlerimizi de okuyabildiği anlamına gelebilir.

Völter, bu yeteneğin herhangi bir sosyal hayvan için yararlı olabileceğini söylüyor, çünkü grubundaki bireylerin, örneğin ellerinde bir sopayla yaklaştıklarında onlara zarar vermek veya onlara yardım etmek üzere olup olmadığını sezmeleri gerekiyor.

MacLean’ egöre köpekler hem işaret etme hem de ‘yanlışlıkla düşürme’ testlerini gerçekten geçerlerse bu, ilkel bir ‘zihin teorisi’ne, yani başkalarının ne düşündüğünü anlama konusunda gerçek bir yeteneğe sahip olduklarını gösterebilir.

Ve bu, başkalarının motivasyonlarını anlamada şempanzelere göre “önemli ölçüde daha karmaşık” oldukları anlamına gelebilir: Çünkü sadece ne düşündüğümüzü anlamayacaklar, aynı zamanda ne düşündüğümüzü bilmelerini istediğimizi de anlıyor olacaklar.

Yine de MacLean bunu göstermek için çok daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu ekliyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.