Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi ve Kuzey Doğa Derneği başkanı Doçent Dr. Çağan Şekercioğlu’nun son makalesi ciddi bir tehlikeyi gözler önüne serdi.
Kene ısırması nedeniyle meydana gelen ölümlerin önüne geçmek isteyen Türkiye’nin Afrika’dan keneleri yok etmek için getirip doğaya bıraktığı İbikli Afrika Tavuklarının (Numida meleagris) öngörüldüğü gibi Kırım Kongo hastalığının önüne geçmek bir yana, hastalık mikrobunu tüyleri arasında taşıyarak daha fazla yayılmalarına sebep olacakları ortaya çıktı.
Çağan Şekercioğlu; online olarak da yayınlanan Trends in Parasitology dergisinde yer verdiği makalesinde araştırmaya başlama sürecini de aktarıyor. “Üç saatlik literatür taraması sonucunda Afrika Tavuklarının keneleri yok etmede yetersiz kaldığını öğrenmem mümkün oldu” diyen Şekercioğlu, 1992’de ABD’de yürütülen bir araştırmada Lyme Hastalığına yol açan keneler ile mücadelede Afrika Tavuklarının kullanılması fikrinin ortaya çıktığını belirtiyor.
Makalesi hakkında Mongabay.com’a açıklama yapan Şekercioğlu, “İnternet üzerinden 60 sayfalık bilimsel yayını taradım ve sonuçta Türkiye’de keneler ile mücadele için kullanılan Afrika Tavuklarının hastalığa neden olan mikrobu kendi tüyleri arasında taşıyarak kenelerin yaydığından çok daha fazla yayılmasına yol açacağını öğrendim” diye konuştu.
Türkiyede konu ile ilgilenen yetkili kurumları da pek çok defa uyarmasına rağmen dikkate alınmadığından yakınan Çağan Şekercioğlu, istatistiklere göre Türkiye’de 2002-2012 tarihleri arasında 6,392 kişinin keneler tarafından ısırılarak Kırım Kongo hastalığına yakalandığını, 322 kişinin de bu hastalık sonucu hayatını kaybettiğini belirtti. 2011 sonrası dönemde hastalık seyrinin ciddi biçimde düşmesinin Afrika Tavuklarının ülkeye getirilmesi ile bağdaştırıldığını ifade eden Şekercioğlu, yetkililerin hastalıkla mücadelede başarılı olduklarını düşünmeleri nedeniyle kendisini dinlemediklerini düşündüğünü belirtti.
“Bu duruma acilen bir son verilmesi gerekiyor, amaçlananın tam aksi şekilde hastalık çok daha geniş bir alana hızlı bir şekilde yayılacak” uyarısını yapan Çağan Şekercioğlu, “Mayıs 2011’den beri hükümeti üç defa bu hayvanların çözüm olmadığı konusunda uyardım fakat dikkate alınmadım. Şahsi kanaatim bu uygulamaya başlamadan önce yeterli ön araştırmanın yapılmadığı yönünde. Anladığım kadarı ile hükümet yetkilileri web sitelerindeki yetersiz bilgilerden Afrika tavuklarının kene mücadelesinde etkin olduğunu öğrendiler ve hemen bu yola başvurdular” şeklinde konuştu.
Son on yıllık dönemde Türkiye, Kırım Kongo mücadelesinde etkili olmak amacı ile Afrika’dan 300 binin üzerinde kuş getirerek doğaya bıraktı. Bu kuşların büyük çoğunluğu kınalı keklik (Alectoris chukar) ve boz yakalı keklik (Perdix perdix canescens). 2011 yılında hükümet aynı amaçla Afrikadan getirttiği binlerce Afrika tavuğunu doğaya bırakmıştı.
Habitata dışarıdan yapılan bu tür müdahalelerin önceden kestirilemeyen sonuçlara yol açtığı geçmiş örneklerden de anlaşılabiliyor. Çağan Şekercioğlu, Avustralya örneğini dile getiriyor. Avustralya’da şeker kamışı üretimine ciddi zarar veren böceklere karşı Hawaii’den 100 adet dev kurbağa getirilip doğaya bırakıldığını belirterek, sonraki dönemde bu kurbağaların dişilerinin yılda ikişer defa olmak üzere 8 bin ila 35 bin arası yumurta bırakmasının bölgede tarım yapılmasını neredeyse imkansız hale getirdiğini anımsatıyor.
(Mongabay.com, Yeşil Gazete)