EnerjiManşet

Kamu yararı değil kamu zararı

0

Milli Parklar Yönetmeliği’nde yapılan ve Resmi Gazete’de yayınlanan değişiklikle , milli parklarda gelişme planı şartı aranmadan tesis kurulmasının önü açıldı. “Kamu yararı” için değiştirilen maddenin dayandığı nokta ise içme suyu temini. İklim değişikliğe bağlı kuraklık ve su krizinin ortasında olan Türkiye’de içme suyu temini için yapılması gereken milli parklarda tesis kurulmasının önünü açmak mı? Kurulan tesislerden elde edilecek enerjinin ne kadarı içme suyu için kulanılıyor? Su Hakkı Kampanyası bugün konuyla ilgili bir açıklama yaparak “daha fazla elektrik elde etmek için yapılan hidroelektrik, kömürlü termik ve nükleer santralleri en temel yaşam hakkımız olan su hakkını gasp edecek.” dedi.

mermerocagc4b11

Yönetmeliğe eklenen bölüm şöyle:

“İçme suyu temini açısından yapımı aciliyet gösteren ve kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk arz eden tesisler için uzun devreli gelişme planı şartı aranmaz. İlgili kurumların görüşleri alındıktan sonra yapılan bu tesisler uzun devreli gelişme planlarına işlenir.”

“Uygulanan politikalar iklim değişikliğine, su krizine yol açtı”

Su Hakkı Kampanyası değişiklikle ilgili, “parkın kullanım yerine korunmasını hedefleyen yönetmeliğin tersine döndüğünü” belirtti.
Yönetmeliğin eski halindeyke yapılan Dersim’de Munzur Vadisi Milli Parkı’nda, Kırklareli’de İğneada Longoz Ormanları’nın yanı başında, Antalya’da Köprülü Kanyon’da planlanan termik ve HES projelerini hatırlatan kampanya “Türkiye’de kalkınma, büyüme, enerji, güvenlik ve hegemonya hedefleri doğrultusunda bugüne kadar uygulanan politikalar hem iklim değişikliğine hem de büyüyen bir su krizine yol açtı. Şimdi ise yaklaşan susuzluğa insani bir görünüm kazandırılarak “içme suyu ihtiyacı” adı altında krizin daha da büyümesine yol açacak adımlar atılmak istenmekte” dedi.

suhakki_logo

“Asıl yapılması gereken ambalajlı su şirketlerini durdurmak”

Türkiye’de toplam 40 milli parkın kapladığı alanın ülke topraklarının sadece %1’ine denk geldiğini hatırlatan Kampanya bileşenleri ,“bu yönetmelik değişikliğine birileri kamu yararı dese de, bu kamu zararıdır. Kamu yararı gerçekten gözetiliyor olsaydı, bir avuç kalmış milli parklar daha fazla kullanıma açılmaz, koruma altına alınırdı.” açıklamasını yaptı.

“Su krizine çözüm oluşturmak isteyenlerin yapması gereken; dünyada sayılı içilebilir kalitede su barındıran Sapanca Gölü’nden endüstriyel amaçlı su çekenlerin, ambalajlı su şirketlerinin faaliyetlerini durdurmaktır. Aynı şekilde, su kullanımının yüzde 85’inden sorumlu olan endüstriyel tarım ve sanayi faaliyetlerine sınırlama getirmek olmalıdır.”
“Endüstri ve tarımdaki su kullanımını azaltmak lazım“

images (3)

Basın açıklamasıyla ilgili konuştuğumuz Su Hakkı’ndan Nuran Yüce, “Ormanlık alanların kullanıma açılması su krizini daha da boyutlandıracak. Su krizi 2030 Milli Güvenlik Kurulu’nda bile gündem maddesi. Kriz söyleminden yola çıkarak aslında krizi yaratan politikalar üretiyorlar” dedi; ‘üstün kamu yararı’ söyleminin daha önce Hasankeyf’te kullanıldığını, sonuçta tarımsal alanı HES’in altında bırakılmış olduğunu vurguladı.

Yüce, yapılması gerekeni şöyle özetledi: “Endüstri ve tarımdaki su kullanımını azaltmak gerekiyor; içme suyu su harcamasının sadece %15’ini kapsıyor. Ayrıca iklim değişikliğini şiddetlendiren termik santral ve nükleer santrallerin iptalini talep etmek gerekir. Hükümet yaklaşık 80 termik santral açmak istiyor, hepsinde yüksek miktarlarda su kullanacak.”

Nuran Yüce, Dünya Su Günü’nden gösterimini yapacakları “Bottled Life” filminin de aynı sorunlar ilgili olduğunu sözlerine ekledi: “Belgeselin konu aldığı Nestle şirketi de koruma altındaki milli parklara göz dikmiş durumda. Çünkü temiz su maliyeti azaltıyor. Eğer içme suyu tesisi açılırsa burada da kamusal kaynak kullanmayacaklar, özel şirketlere satılacak. “

(Yeşil Gazete)

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.