ABD’nin Kaliforniya eyelatinde devam eden açlık grevinin 43. gününde, savcı, grevdeki mahkumları zorla besleme talebini onadı.
Perşembe günü (dün), Kaliforniya hapishane sistemindeki geniş çaplı açlık grevinin 46. günüydü. Grev, 8 temmuzda başladığında, aşırı sert grup cezalarını, uzatmalı hücre hapsi ve telefon kullanımı, kalın giysiler, eğitsel programlar gibi temel haklardan yoksun olmalarını ptotesto eden mahkumların sayısı 30,000’i buluyordu.
Tutuklular, devletin bazı mahkumları yıllarca tecritte tutmasını protesto etmek için ikinci kez açlık grevi başlattı.
Hafta başı, Associated Press, grevin başından beri hiçbir şey yemeyen yaklaşık 70 kişi olduğunu bildirdi; tutuklu hakları avukatları, bu sayının çok daha fazla olduğunu söylüyor.
Geçen hafta 120 tıp uzmanı, Vali Jerry Brown ve Jeffrey Beard ile Kaliforniya Islah ve Rehabilitasyon Bölümü Sekreteri’ne (CDCR) grevdeki tutuklulların sağlık durumlarına ilişkin endişelerini belirten bir açık mektup yazdı.
Mektupta, dışarıdaki destekçilerine CDCR’nin (California Department of Corrections and Rehabilitation – Kaliforniya Düzeltme ve Rehabilite etme Departmanı)grevdeki tutuklulara su haricindeki sıvıları ve gerekli ilaçları vermeyi reddettiğini belirten tutukluların sözleri de yer alıyor. Mektupta, “Bir keresinde, kalp yetmezliği olan bir hastaya, açlık grevinde olduğu için gereksinimi olmadığı gibi belirsiz bir gerekçeyle ilaçlarını alması durduruldu.” yazıyor.
Jeffrey Beard, Los Angeles Times’da “Kaliforniya Hapishanelerindeki Açlık Grevi, Çetelerin Güç Oyunudur” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Beard, tutukluların açlık grevine katılmaya zorlandığını; çetelerin hapishane politikasının çetelere katılım ve iletişimi başarıyla kısıtlamadan önceki güç ve etkilerini yeniden kazanmaya çalıştıklarını iddia etti ve hapishane çetelerinin önünü kesmek için tecrit hücrelerine ihtiyaç duyulduğunu ekledi.
Pazartesi günü, federal savcı, hapishanelere tıbbi gereksinim görüldüğü takdirde tutukluların zorla beslenmelerine dair geniş yetkiler verdi. Açlık grevi yapan tutukluların hepsi, eylemlerinin başında hapishanelerin yasal olarak tutukların zorla beslenmesini yasaklayan hayata dönmeme taleplerine imza atmışlardı. Bu yeni talimatla hapishane doktorlarına, intravenüs sıvı başlatma ya da burundan mideye giden beslenme tüpleri yerleştirme hakkı verildi.
Pelican Bay Devlet Hapishanesi’nde uzatmalı tecrit cezalarını sonlandırmak için dava açan 10 mahkumu temsil eden Anayasal Haklar Merkezi Başkanı Jules Nobel, zorla beslemenin “rızası olmayan kişileri kapsadığı takdirde uluslararası kanunları ihlal ettiğini” söyledi.
Lobel, cezaevi yetkililerinin mahkumlarıtalep ettikleri üzere meyve ya da sebze içecekleri ile besleme ya da onlarla talepleri konusunda görüşme gibi farklı seçenekler aramaları gerektiğini söyledi.
Cezaevi yetkilileri Pazartesi günü, tutukluların sıvı beslenmekte serbest olduklarını; fakat su, vitamin ve elektrolit dışında bir besin aldıkları takdirde grevi sona ermiş sayacaklarını açıkladılar.
Guantanoma Bay’de onlarca zanlının burun yoluyla beslenmeye zorlanması büyük yankı uyandırmıştı.
Aşağıda ünlü müzisyen/aktör Mos Def’in tutukluların Guantanoma Bay’de maruz kaldığı insanlık dışı muameleyi canlandırmasını izleyebilirsiniz:
Haber: Özde Çakmak
(Yeşil Gazete, Guardian, PsMag, Associated Press, Los Angeles Times)