KadınManşet

Kadınlar’dan ‘Boşanma Komisyonu’ tepkisi: Sessiz kalmayacağız!

0

Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu, kamuoyunda ‘Boşanma Komisyonu‘ olarak bilinen komisyonun taslak raporuna karşı Pazar günü (22 Mayıs 2016)İstanbul Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası’nın önünde bir eylem gerçekleştirdi.

42

Eylemde yapılan basın açıklamasında, Meclis’te kurulan ‘Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar İle Boşanma Olaylarının Araştırılması Ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu‘nun kadınların lehine yasa ve politikalara karşı faaliyet yürüttüğü belirtilerek, kadınların haklarının gasp edilmesine izin verilmeyeceği belirtildi.

Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu’nun eylem sırasında yaptığı yazılı açıklama şu şekilde:

“TBMM Boşanma Komisyonu haklarımızı gasp etmek için işbaşında!
Sessiz kalmıyoruz! Taslak geri çekilene kadar sokaklardayız!

41

Komisyonun taslak raporu, kadınlar olarak on yıllara dayanan mücadelemiz sonucunda kazandıklarımıza göz dikti. Raporda sahip olduğumuz birçok hak konusunda geri adım atılması amaçlanıyor. Komisyonun benimsediği bu zihniyeti bizler, senelerdir AKP’nin haklarımıza yönelttiği tehditlerden biliyoruz! Mantık aynı mantık, hedef aynı hedef: Kadını değil aileyi koru, erkek şiddetini değil boşanmayı engelle!

14 Ocak 2015 tarihinde bir araya gelen, ana akım medya kanallarının genel müdürlerinden, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet alanında çalışmayan, bizzat hükümet eli ile kurulmuş sivil toplum kuruluşlarına ve hatta kadınların haklarını kullanmasından rahatsız olan erkekler de dahil olmak üzere birçok kişi ve kurumu dinleyen; fakat, feministleri, alanda çalışan kadın örgütlerini bilerek ve sistematik olarak dışlayan TBMM boşanma komsiyonunun, 6 Mayıs 2016 tarihli taslak raporu kamuoyuna sızdı.

Kadınları sadece aile içinde tanımlayan, aksi takdirde yok sayan bu rapor, erkek şiddetine karşı yasal mekanizmaları zayıflatan ve kadınların boşanmasını zorlaştıran öneriler getiriyor. Rapordaki önerilerle kadınların ve çocukların hakları açıkça gasp ediliyor! Rapor kamuoyunda çocuk evliliği ve tecavüzcüyle evlendirme gibi konularla daha çok ön plana çıksa da, raporun kadınların bugüne değin kazanılmış olan tüm haklarına yönelik benzeri görülmemiş bir saldırı yönelttiğinin farkındayız!

Boşanma Komisyonu’nun önerileriyle yasa değişiklikleri meydana gelirse;

1. Fiilen yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulamada kadınların erkek şiddetine karşı mekanizmalara başvurmasını daha da güçleştiren 6284 Sayılı şiddet yasası, komisyonun önerileri ile kadınlar açısından daha da güvencesiz hale gelecek. Kadınlar 15 günden fazla koruma kararı almak için delil sunmak zorunda bırakılacak.

2. Şiddet yasası ile şiddete maruz kalan kadınlara sığınak, barınma yeri, geçici maddi yardım, iş edindirme gibi birçok şiddet tedbiri ve sosyal hizmeti sunmayı vaad eden, aradan geçen 3 yılda bir adım dahi ileri gitmemiş hükümet, tüm sosyal hizmet kurumunu, aileyi temel alarak yeniden yapılandırma politikası güdüyor. Kadınları sadece aile içinde tanımlıyor, aksi takdirde kadını birey olarak görmeyi reddediyor. Kadınların arasında evlilik temelli eşitsizlik yaratıyor.

3. Boşanma öncesi, boşanma sırasında ve sonrasında “danışmanlık” adı altında, fiilen kadınların boşanmalarını engelleyici keyfi uygulamalara açık bir nevi “ikna mekanizmaları” kurulmak isteniyor. Oysa, binlerce kadın şiddete karşı sosyal, psiokolojik ve hukuksal destekten yoksun.

4. Sığınakların sayısı artmıyor, belediyelere de sığınak açtırılmıyor. Ancak, aile danışmanlık merkezleri için hükümetin hedefi, 81 ilde aile merkezi açmak, belediyelere zorunlu merkezler açtırmak.

5.  Cüzi miktarlarda nafaka alan kadınlar, erkeklerin mağdur olduğu gerkeçesi ile bundan sonra nafaka alabilmek için kusurlu olmadıklarını ispat etmek zorunda bırakılmaları teklif ediliyor. Onlarca yıl önce edinilen kazanılmış hakkımız, şimdi kadınlara karşı işletiliyor.

6.  Kadınların çocukları ile birlikte yaşdıkları evi, şiddet uygulayan koca satamasın, kira sözleşmesini feshedemesin diye kadınların aile konutu şerhi koydurma hakkı, delil uygulamasına bağlanmak isteniyor! Yıllardır kadınların en en önemli güvencelerinden biri  fiilen işlevsiz hale getirilmek isteniyor.

7. Kadına, sadece evil ise bir statü sahibi olma hakkı tanıyan komisyon, evlenmemiş ama sevgilisi, partneri ile birlikte yaşayan kadınların anne ya da babasından alabildiği yetim aylığına dahi el koyma iradesi taşıyor. Kadınları heteroseksüel aile içine hapsediyor!

8. Kadınların şiddet ortamından uzaklaşması için gerekli olan sosyal hizmetler profesyonelce hasır altı edilirken boşanma danışmanlığı, uzlaştırmacı, aile danışmanı, adı her ne olursa olsun, eğitimleri, nitelikleri tek tipleştirilerek aile bütünlüğü adı altında din insanlarının yoğunluğu ile kadınların boşanma iradesine karşı topyekün bir saldırı başlatılıyor.

9.  Çocuklara karşı işlenen cinsel saldırı suçlarında, etkili bir ceza yöntemi olmayan ceza mekanizmalarına atıfta bulunulması, suçların önlenmesi amacını taşımıyor,

10. Komisyon, ceza kanununa göre, 15 yaşın altında çocuklarla cinsel ilişkinin çocuğun cinsel istismarı suçu olmasına ragmen, eğer bu 15 yaş altındaki çocuk ile evlilik yapılması ve 5 yıl sorunsuz, başarılı evliik yapılması halinde suç olmaktan çıkarıyor. 15 yaşın altında çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçu sonrası zorla evlilklere, “başarılı ve sorunsuz” evlilik kılıfı altında cezasızlık getiriliyor.

TBMM Boşanma Komisyonu kime çalışıyor?

Kadınlara olmadığı kesin! Raporu hazırlayan ve onaylayan komisyon üyeleri, her gün en az 3 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü, kadınların eve kapatılmak istendiği bir ülkede yaşadıklarının farkında mı? Taslak raporun yayılmasıyla kadınlardan gelen itirazlara karşı Komisyon başkanı Ayşe Keşir’in “kadınların faydasına” şeklinde savunduğu bu önerilerden kadınlar ne şekilde faydalanabilir? Bu öneriler aksine, kadınların şiddetten uzaklaşmasını zorlaştıracak ve hatta yaşadığı evin bile şiddet uygulayan erkekler tarafından elinden alınmasına imkan oluşturacak.

Bu komisyon, biz kadınlara, “evli değilsen sana sosyal hizmet yok” diyor! Şiddet gördüğümüzde, “delil yoksa tedbir de yok” diyor! Evlenen kadınlara, maruz kaldığı şiddet ve baskıya rağmen “boşanma, bir daha düşün”, her boşanana ise “nafaka yok” diyor.

Türkiye Boşanma Nedenleri Araştırması’nda, ”şiddet kadınların başlıca boşanma sebeplerinden biridir” tespiti yapılmasına rağmen, komisyon raporunda kadın ve çocuklara karşı erkek şiddeti nasıl görmezden gelinebilir? “Ev içi şiddet” derken kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizlikleri yok sayarak, kadınlarla erkekleri aynı kefeye koyarak bu işi çözemezsiniz! Güya “rehabilite etme” amaçlı uygulamalarla katilleri, tecavüzcüleri topluma kazandıramaz, erkek şiddetini engelleyemezsiniz! Ve siz bilimsel olduğunu iddia ettiğiniz araştırmalar ile bu raporlar ile kadınlar lehine çalışıyormuş gibi davranarak, suç ortaklığınızı da saklayamazısınız.  Erkek şiddetini engellemek için, kadınları değil, erkekleri engellemeniz gerekir! Devlet kadınların boşanmasını engellemek yerine, kadınlara şiddet yuvasından çıkması için her türlü hizmeti sağlamalıdır! Sosyal hizmetin sunulmasında, aile olmak, evli olmak, heteroseksüel olmak bir kriter olmaz.

Biz kadınlar Çorum’da bir boşanma hakiminin, “kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” lafına karşı 80’lerde sokaklara dökülmüş kadınlarız. Boşamayan mahkemelere karşı, boşanma eylemleri ile boşanan kadınlarız. Medeni yasa, ceza yasası, şiddet yasasını ve daha nice yasayı değiştiren, kürtajı yasaklatmayan, İstanbul sözleşmesinin imzalanması için, tüm ülkelerden kadınlar ile uluslararası kadın dayanışması kuran kadınlarız.

Boşanma komisyonu ve onun nezdinde bütün TBMM’ye sesleniyoruz. Kadınların mücadele tarihi, bu hakların geriye sarılmasıyla değil, kadınlar lehine yasa ve politikalarla kadınlar için daha eşit ve özgür bir hayatın kurulması adına devam edecek. Siz ise yapacağınız politikalar ile bugün olduğu gibi ya utancın tarihinde yanlış tarafta yer alacaksınız ya da kadınların mücadelesini kabul etmek zorunda kalacaksınız!

Biz kadınlar, boşanma komisyonunun raporunun yok hükmünde kılınmasını, kadın örgütleri ve alanda çalışan kadınların sürekli üyesi olduğu, kadınların lehine yasal değişiklik ve politikaları oluşturacak bir komisyon kurulmasını ve haklarımızın daha etkili kullanımının sağlanması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.

Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu

 

(Yeşil Gazete)

More in Kadın

You may also like

Comments

Comments are closed.