İnsan Haklarıİstanbul SözleşmesiKadınManşet

Kadın Savunması Ağı, erkek şiddetinin sorumlusunun neden mülteciler olmadığını anlattı

0

Kadın Savunması Ağı, Türkiye‘de bulunan mültecilerin erkek şiddetinin sorumlusu olduğuna dair tartışmalara nokta koydu. Kadın Savunması “Neden erkek şiddetinin sorumlusu göçmenler, mülteciler değil!” diyerek bu sorunun sorumlularını madde madde anlattı:

  • “Biz kadınlar 22 yıllık kadın, çocuk ve emek düşmanı iktidarı devirmek, diktatörü göndermek istiyoruz; bunun için yıllardır her zeminde mücadele ediyoruz, ettik, etmeye de devam edeceğiz.
  • Ancak diktatörü gönderme mücadelesinin sağcı, ırkçı, gerici biçimlerde yapılmasını reddettiğimiz gibi, bu mücadelenin bu yöntemlerle yapılamayacağını da çok iyi biliyoruz.
  • Sağcı, ırkçı ve gerici politikaların her yerde ve her zaman başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere hiç kimsenin yararına olmadığını, diktatörlüğün, diktatörün söylemleriyle yıkılamayacağını biliyoruz. Açıklamamızda hiçbir mültecinin asla hiçbir kadını taciz etmediğini değil, tıpkı Almanya’daki neo-Nazi, yabancı düşmanlarının yaptığı gibi; halkları ‘kara kafa‘, ‘göçmen‘, ‘zenci’ vs gibi aşağılayan, düşmanlaştıran klişe torbaların içine sokmanın başta kadınlar olmak üzere hiç kimsenin insanca yaşam koşullarına yararı olmadığını vurguladık.
  • Taciz, şiddet meselesine gelince: Erkek şiddeti, İskandinavya’dan Ortadoğu coğrafyasına, Latin Amerika’dan Afrika’ya uzanan bir coğrafyada mevcut yağmacı sistemin de derinleştirdiği toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden; erkeklerin kadınlar üzerindeki sistematik egemenlik ilişkilerinin tanımı olan ataerki-patriyarkadan kaynaklanır.
    Erkek şiddetinin esas nedeninin herhangi bir ülkeye gelen göçmenler, mülteciler olduğu kanısı doğru değildir!
  • Tıpkı Avrupa’da yaşayan Türklerin Avrupa toplumundaki erkek şiddetinin kaynağı olmadığı gibi! Ayrıca bu yaklaşım şiddet gören kadınlara şiddet uygulayanların çoğunun kadınların en yakınlarındaki erkekler (sevgililer, kocalar, babalar, abiler) olduğu bilgisiyle de yalanlanmaktadır.
  • Herhangi bir etnik kökenin, ulusal veya ırksal kimliğin, göz veya ten renginin şiddete diğerlerinden daha yatkın olduğu doğru değildir, bu kafatasçı bir yaklaşımdır ve insanlık tarihi bu yaklaşımın trajik sonuçlarıyla doludur.
  • Bu tutum, kadınların hayatın her alanında karşılaştığı her türlü şiddet biçimine karşı mücadelesini engeller, şiddete karşı evrensel anlamda geçerli olan mücadele yöntemlerini zayıflatır, şiddet sorununun gerçek kaynağının ne olduğu bilgisini karartır.
  • Kadınların erkek şiddetine karşı tutumu, fail her kim olursa olsun şiddetle, tüm kaynaklarını ortadan kaldıracak biçimde ve tavizsiz biçimde mücadele etmektir.
  • Erkek şiddetiyle mücadelenin yolu her yaştan, her milletten, her ten renginden erkeğin, her yaştan, her milletten ve her ten renginden kadın üstündeki egemenliğinin toplumsal kaynaklarını ortadan kaldıran toplumsal-kamusal düzenlemelerin, örneğin İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284’ün tavizsiz biçimde uygulanmasıdır!
  • Türkiye’de yaşanan ‘göçmen sorunu‘ emperyalist yayılmacılık ve savaş siyasetinin, Ortadoğu’daki egemenlik siyasetinin ve AKP diktatörlüğünün Kürt düşmanı cihatçı, Osmanlıcı politikalarının sonucudur.
  • Bu sorunu ‘çözmenin’ tek yöntemi göçmenler ve mültecilerle ilgili uluslararası insan hakları ve sığınma hukukunu ayaklar altına alan ırkçı ve göçmen düşmanı yöntemler değildir!
  • Bu haklar 20. yüzyılda Avrupa’da faşizmin ve ABD’de ırk ayrımcılığının yol açtığı kanlı tarihin içinden geçen insanlığın ortak kazanımlarıdır.
  • Hiçbir toplumsal sorunun çözümü insan kardeşliğimizin yok edilmesiyle sağlanamaz!
  • Esas mesele emperyalist ve cihatçı göçmen sorununu hangi politikalarla çözmek istediğinizdir.

Göçmen sorunu nasıl çözülür?

Kadın Savunması Ağı tarafından yapılan tartışmalara yönelik yapılan sosyal medya paylaşımında ayrıca çözülmek istenen göçmen sorunu için de açıklamalarda bulunuldu. Göçmen sorununun çözülmesi için şu öneriler ortaya atıldı:

  • Öncelikle Türkiye’de kitlesel göçmen yığılmasına yol açan Suriye Savaşı’na son verin ve Kürt sorununu barışçıl ve kardeşçe biçimlerde çözün!
  • İnsanlık dışı koşullarda yaşamaya ve çalışmaya zorlanan göçmenleri değil, AKP diktatörlüğünün her türlü iktidar ayrıcalığından yararlanan cihatçıları gönderin!
  • Suriye Savaşı’nın esas sorumlusu olan emperyalist Avrupa devletleriyle yapılan, Avrupa’ya göçmen girişini yasaklarken, Türkiye’ye göçmenleri para karşılığı yığan Göçmen İade Anlaşması’nı iptal edin!
  • Göçmenlerin AKP iktidarı tarafından Türkiye’de ucuz işgücü olarak çalıştırılmasına yol açan sendikasızlaşma, sigortasız çalıştırma, güvencesizlik, asgari ücret altı ücretin yaygınlaştırılması gibi sorunları çözün!
  • Sendikasız-sigortasız çalıştırmayı yasaklayın, tüm emekçilere her türlü örgütlenme, toplu pazarlık ve grev haklarını tavizsiz tanıyın, tüm emekçilerin sağlık, eğitim, barınma gibi sosyal haklarını ücretsiz sağlayın!
  • AKP diktatörlüğünün göçmenleri ucuz işgücü olarak depolamak için aldığı tüm kaynakları, sendikaların, kadın örgütlerinin dahil olduğu biçimde kamusal denetime açın, göçmenler dahil Türkiye’deki her milletten ve toplumsal cinsiyetten emek gücünün tamamının insanca şartlarda yaşaması için harcayın, kamuyu ve eğitim kurumlarını tüm gerici unsurlardan temizleyin!
  • Cihatçılarla iş birliği içindeki gerici tarikat örgütlenmelerini dağıtın, yargıda erkek adalete son verin!
  • İlk olarak İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasayı uygulamakla başlayarak, erkek şiddetinin tüm kaynakları ve görünümleriyle tavizsiz mücadele edin!

You may also like

Comments

Comments are closed.