İstanbul Bilgi Üniversitesi CAMMA “Perşembe Konuşmaları”nın konuğu Pascal Gielen

İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Yönetimi Yüksek Lisans Programı (CAMMA) tarafından düzenlenen geleneksel Perşembe Konuşmaları devam ediyor.

Perşembe Konuşmaları’nın yeni etkinliği “Çokkültürlülüğün  Ötesinde Kültürleri Özgürleştirmek – Kültür Kurumları Kanonundan Sanat Oluşumlarında Müşterekleşmeye” başlıklı konuşmasıyla Pascal Gielen‘i ağırlıyor. Etkinlik, 28 Şubat Perşembe günü 18.00 – 20.00 saatleri arasında, santralistanbul E4-305 numaralı odada gerçekleşecek.

Tiyatrolar, müzeler ve kütüphaneler gibi sanat kurumları ve kültürel altyapılar, geleneksel olarak, ulus devlet değerlerini ayakta tutmak için kurulmuştur. Bu tarz kurumlar, jeopolitik alan içerisindeki bir nüfus için, tekkültürlülüğü ya da tek bir dili teşvik etmek gibi bir göreve sahipti. Kolonyal ve postkolonyal kritiğin birleştiği bu model, 1970’lerden beri güçlü bir şekilde eleştirilmiştir. Buna karşın çözüm ise farklı kültürlerin eşit olarak temsil edilmesini gerektiren çokkültürlü bir yaklaşımda aranır. Ancak, çokkültürlülük, uyumu ve uzlaşıyı kolayca tanıyan bir kimlik politikasına dayanmaktadır. Konferansta, Pascal Gielen görüş ayrılığına ve “müşterek” politikaya dayalı farklı bir modeli savunuyor. Bu modele göre, çatışmaları ve gerilimleri gidermek ya da baskılamak değil, onları görülür ve yaşanabilir kılmak önemlidir. Bu tarz bir müşterek politika, kültürler arası eşitlikten yola çıkmaz, fakat  daima toplumda daha “ikincil” olanlara, henüz temsil edilmeyenlere, kendi kültürel geçmişinden, toplumsal cinsiyetinden veya toplumsal sınıfından bağımsız bir sesi olmayanlara odaklanır. Kimliklere değil, eğitim, dil, kültür, iş gücü, sağlık hizmetleri ve barınma gibi zorunlu müşterek kaynakların demokratik ücretsiz dağılımı ve sahiplenilmesi üzerine odaklanır. Bu tür kaynaklar, daimi bir mücadele ve tartışmanın konusudur. Kültür kurumları ise bu türden bir uyuşmazlık politikası için ideal platformlar olabilirler.

Pascal Gielen aynı zamanda Kültür Müşterekleri Araştırma Ofisi’nin de başında bulunduğu (Culture Commons Quest Office, CCQO) Antwerp Research Institute for the Arts’da (ARIA, Antwerp Üniversitesi, Belçika) siyaset ve sanat sosyolojisi profesörüdür. Uluslararası kitap serisi Antennae-Arts in Society’nin editörü olan Gielen, 2016’da Belçika’daki, Fund for Scientific Research Flanders’in en üstün uluslararası bilimsel araştırmalar için verdiği Odysseus ödülünü kazanmıştır. Pek çok çalışması, İngilizce, Lehçe, Rusça, Portekizce, İspanyolca, Türkçe ve Ukraynacaya çevrilmiştir. Araştırmaları yaratıcı emek, müşterekler, kent ve kültür politikaları üzerine yoğunlaşır. Gielen, hâlen Antwerp, Belçika’da yaşamakta ve çalışmaktadır.

.

(Yeşil Gazete)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

Yandı Çukurova yandı

Türkiye’de tarımın geldiği yer içler acısı. Ülkenin dört bir yanındaki çiftçiler isyan halinde. Diğer taraftan en fazla artış gıda fiyatlarında. Dikkate alınması gereken ciddi bir dengesizlik var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

EN ÇOK OKUNANLAR