Türkiye

İşkencecilere zaman aşımı

0

bursa-iskenceBursa’da 12 Eylül darbesinde tutuklanan öğretmen Sait Özdemir’e işkence yaptıkları iddia edilen 5 sanığın davası, zamanaşımından düştü. Mahkeme, suç tarihi itibarıyla sanıkların o dönemde yürürlükte olan eski TCK’nın hükümlerine göre cezalandırılması gerektiğini ve o kanunda da işkence suçunun yer almadığını kaydetti.

Ordu’nun Aybastı ilçesi Sarıyer köyünde 1980’de 31 yaşında öğretmen olarak görev yaparken cezaevine düşen Sait Özdemir, 12 Eylül 2010’da yapılan anayasa referandumu sonrası darbe döneminde cezaevinde kendisine işkence yaptıklarını ileri sürdüğü Recep Ç., Nazmi B., Şemistan Ü., Galip Y. ve Zihni B. hakkında Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. 5 kişi hakkında Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘işkence yapmak’ iddiasıyla dava açıldı.

2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “işkence” suçundan 12 yıla kadar hapsi istenen ve şu an İmralı Cezaevi’nde başgardiyan olarak görev yapan Ş.Ü. (55), dün son kez hakim karşısına çıktı. Dönemin Bursa Özel Tip Cezaevi 2. Müdürü N.B. (54), dönemin diğer cezaevi müdürleri R.Ç. ve idari yöneticiler Z.B. ile G.Y. ise duruşmaya katılmadı. Mütalaasını veren savcı sanıkların afrada sui muamele suçundan zaman aşımı sebebiyle dosyanın ortadan kaldırılmasını istedi.

Sanık avukatları ise müvekkillerinin düzeni sağlamakla görevli olduklarını ifade ederek sanıkların beraatini talep etti. Davaya müşteki olarak katılan emekli öğretmen Sait Özdemir ve avukatı ise, mütalaaya katılmadıklarını kaydederek, sanıkların cezalandırılmasını istedi.

Kararını açıklayan mahkeme, suç tarihi itibariyle sanıkların o dönemde yürürlükte olan eski TCK’nın hükümlerine göre cezalandırılması gerektiğini ve bu TCK’da da işkence suçunun yer olmadığını kaydetti. Suçun eski TCK’nın hükümlerine göre “efrada sui muamele” olduğunu ifade eden mahkeme, bu yüzden de suçun zaman aşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına hükmetti.

Eşiyle birlikte geldiği dava sonunca, kararı değerlendiren davanın müştekisi Sait Özdemir, davayı açan savcının sevk maddesiyle, mahkemenin sevk maddesi arasında büyük bir çelişki olduğunu ifade ederek, “Davanın bu aşamaya gelmesi de önemlidir. Fakat dava burada bitmemiştir. Bunun nihai yolu Anayasa Mahkemesine gidecektir AİHM’e gidecektir. Burada insanlık suçu işlenmişti. Mahkeme, kötü muamele olduğunu söyledi. Zaman aşımına sarılarak davayı sonlandırdılar. Uygar ülkelerde kötü muamele hiçbir zaman zaman aşımına uğramaz. Demek ki uygar olamamışız. Ülkemizde de böyle değil. Ama Bursa’da bu böyle oldu. Bize yapılan küt muameleler yok edilmeyecektir. Dışkılar yendi, idrarlar içildi. Kötü muameleler yapıldı. Bu davaların mahkemeye gelmesi de çok önemlidir. Ben bu durumda bir adım atmamış olsaydım, tarih bizden hesap soracaktır. Ve adım atmayanlar tarih karşısında borçludur. Ben tarihe olan borcumu ödüyorum. Burada başladı. Darbeciler her yerde hesap veriyor” dedi.

Ankara’daki 12 Eylül davasının 21 Şubat tarihine atıldığını kaydeden Özdemir, “Orada çıkan sonuçlarla yerellerde durumlar kuvvetlenecektir. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya ceza alırsa, onun alttaki bürokratları da, darbeye yataklık yapanlar da cezalandırılacaktır. Burada bir yıldızı yere indirmiştik şimdi yıldızların diğerlerini aşağıya indirme zamanıdır. Ben bir cezaevinde 3 yıl kaldım. 3 yıl kalmama rağmen savcı işkence yapan sanıklara ulaşamadı. Ben burada varlığımı kanıtladım. İlgili ağır cezaya başvurdum. Bunlar sabır işidir. Bir arkeolog gibi çalışıyoruz. Samanlıkta iğne arıyoruz. Aramaya de devam edeceğiz” diye konuştu.

Özdemir’e destek için gelen ve basın açıklamasına katılan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Bursa il sözcüsü Yüksel Akgün ise kararla hukukun çiğnendiğini sanıkların ceza alması gerektiğini ileri sürdü.

(Bursa Hakimiyet, Zaman)

More in Türkiye

You may also like

Comments

Comments are closed.