TürkiyeKanal İstanbulManşet

İmamoğlu’ndan Kanal İstanbul tepkisi: Mutlaka engelleyeceğiz, siyasi ömürleri yetmeyecek

0

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ürdünlü bir emlak şirketinin, Kanal İstanbul güzergâhına kurulması planlanan ‘Yenişehir’le ilgili müşterilerine müjde verdiği videoyla ilgili konuştu. “Bu bir rant projesidir. Bu ihanet projesini mutlaka engelleyeceğiz” dedi.

İBB Başkanı İmamoğlu, “‘Hazırlarız, yaparız, satarız, para kazanırız.’ Kimi satıyorsun? İstanbul’u satıyorsun. İstanbul’un en kıymetli, en hayati damarı dediğimiz, akan damarı, kanı dediğimiz o güzelim soluk aldığımız alanını peşkeş çekiyorsunuz. Kime? Bir avuç zengin olacak insana. Ne için? İstanbul’un geleceğini mahvetmek için” sözleriyle tepki gösterdi.

Kanal İstanbul projesi üzerinden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı eleştiren İmamoğlu, “Ne çevresi ne şehirciliği Allah aşkına? Çevre ve şehircilik değil. Onun için yani bu vahşi durumu takip ediyoruz, içindeyiz. Tek bir gün bile zihnimizden çıkarmadık. Başından beri bu konuya nasıl müdahil olduğumu, nasıl karşıt olduğumu ifade etmeye devam ediyoruz. Bu ihanet projesini mutlaka engelleyeceğiz” dedi.

“İleride sorumluları da bunun hesabını verecek” diyen İBB Başkanı, “Bu emlak projesini hayata geçirmek isteyenlere de buradan ilanımdır” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tekrar o araziler, İstanbul’un çok sağlıklı tarım arazileri olmaya devam edecek. Aldıkları günkü fonksiyonuyla devam edecek. Yani o gün tarım arazisi olarak aldılar, ileride de tarım arazisi olacak. O gün rekreasyon alanıysa, rekreasyon alanı devam edecek. Yani fırsatçılık yapmalarına müsaade etmeyeceğiz.”

İBB Başkanı İmamoğlu, kentin Anadolu yakasındaki su baskınlarını giderecek ve 14 kilometrelik Kurbağalıdere hattı boyunca yaşam vadisine dönüşecek alanda incelemelerde bulundu. “Ataşehir Kurbağalıdere Göztepe Kavşağı E5 Geçişi Projesi” kapsamındaki çalışmaları, telsiz anonsuyla başlatan İmamoğlu’na, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ve İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu eşlik etti. İSKİ Atık Su İnşaat Daire Başkanı Mahmut Kahraman ve İBB Park Bahçe ve Yeşil Alan Daire Başkanı Yasin Çağatay Seçkin’den proje ve çalışmalarla ilgili bilgi alan İmamoğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Soru üzerine Kanal İstanbul’la ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“İBB bünyesinde Kanal İstanbul ya da Beton Kanal diye tariflediğimiz, az önce ifade ettiğim sıfatıyla, çıldırmış projeyle ilgili bir masamız var, bir platformumuz var. Burada, İBB’nin bütün kurum ve kuruluşlarıyla ilişkili hangi husus var ise, orada değerlendirip, o müşterek değerlendirmeden sonra da hukuki süreçleri harekete geçirdiğimiz ve takip ettiğimiz bir zeminde süreci ele alıyoruz. Yani çok ciddi ele aldığımız, takip ettiğimiz, İstanbul’un en büyük tehdidi olarak gördüğümüz, geleceğini ne yazık ki ipotek altına alan, geri dönüşü olmayan, büyük tabiat zararları veren, insanlığa zarar veren unsurlarıyla sıkı bir takibimizde. Bunu bir kere ifade edelim.

‘Burada hesap kitap, birilerinin cebine girecek olan paralardır’

Başından beri ifade ettiğimiz bir şey var. Bu bir rant projesidir. Bunun içinden geçecek tankerin, şilebin veya işte Boğaz’ı tehdit edecek unsurların bertaraf edilmesiyle, uzaktan, yakından ilgisi yoktur. Burada hesap kitap, birilerinin cebine girecek olan paralardır, kazanılacak paralardır. Oradaki zavallı köylülerimiz, oradaki yerlerinden edilen vatandaşlarımızı da ilgilendiren bir husus değildir. Bakın, o kadar çıkarcı davranılmıştır ki; hatırlarsanız en üst perdeden, en üst ağızdan şu söylenmiştir. ‘Güzergahını bile paylaşmıyoruz. Çünkü, buradaki arsa rantına izin vermeyeceğiz’ denildi. Tam tersine bunun altından şu çıkıyor: Güzergahının paylaşılmadığı doğru. Ama kime? Topluma, vatandaşa. Ama birilerine paylaşıldığı da bugün ortaya çıktı. Ama Ürdün’deki emlakçı ama başka ülkelerdeki bu işten para kazanan kişiler. Ve bunların çoğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da değil.

‘Kanal, İstanbul’a kötülüktür’

İkincisi; bir de para kazanan aracılar var tabii. Bir de bunların tespit edilmesi lazım. Bu aracılar, bu komisyoncular, bu devlet görevlileri kim? Bu siyasiler kim? Bu işe aracılık eden, pazarlamacılık yapan kim? Başından beri tarifim; ‘Bu Beton Kanal işi, bir emlak projesi’ demişimdir. ‘Hazırlarız, yaparız, satarız, para kazanırız.’ Kimi satıyorsun? İstanbul’u satıyorsun. İstanbul’un en kıymetli, en hayati damarı dediğimiz, akan damarı, kanı dediğimiz o güzelim soluk aldığımız alanını peşkeş çekiyorsunuz. Kime? Bir avuç zengin olacak insana. Ne için? İstanbul’un geleceğini mahvetmek için. Yenişehir. Adı bile Yenişehir. Yani adı bile konmuş. Düşünebiliyor musunuz? Ben bu kepazeliği her zaman ifade ettim. Kanal manal, ulaşım mulaşım hikaye. Orada 2 milyon insanın, belki de 2,5-3 milyon insanın İstanbul’a ilave edilmesiyle, İstanbul’un bütün doğal yapısını, bütün kurgusunu bertaraf etmesiyle sonuçlanacak kötülüktür bu, kötülük. Altını çiziyorum. Bunu engelleyeceğiz. Siyasi ömürleri buna yetmeyecek.

‘Yargı mensuplarını da göreve davet ediyorum’

Türkiye Cumhuriyeti’nin dönüşüm hikayesinin en önemli göstergesi olacaktır Kanal İstanbul’a karşıtlık, Beton Kanal projesine karşıtlık. Hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan bir avuç insanı zengin etme projesine karşıtlık, simgesi olacaktır ve değişimin, dönüşümün merkezi odağı olacaktır. Karşısındayız. Hukuki süreçlerimiz devam ediyor. Bilirkişilerin atandığı, hukuki süreçlerde yavaşlatılmış adımların sürdürüldüğünü gözetliyoruz. Yargı mensuplarını da bu anlamda göreve davet ediyorum. Bu ihanet projesine, hassasiyetle ve aciliyetle eğilsinler. Bir an önce kararları versinler. Tümden haklı olduğumuz, bir gecede 1/100.000’lik plan, bir gecede 1/5000’lik plan, bir gecede 1/1000’lik plan devreye sokup… Düşünsenize; Ankara‘da birileri oturmuş masanın üstünde; vatandaşın haberi yok, ilçe belediyelerinin haberi yok, Büyükşehir Belediyesi’nin haberi hiç yok; kararlar alıyor.

‘Bu ihanet projesini mutlaka engelleyeceğiz’

Birileri de çıkıyor, ‘Benim adım Çevre ve Şehircilik Bakanlığı…’ Ne çevresi ne şehirciliği Allah aşkına? Çevre ve şehircilik değil. Onun için yani bu vahşi durumu takip ediyoruz, içindeyiz. Tek bir gün bile zihnimizden çıkarmadık. Başından beri bu konuya nasıl müdahil olduğumu, nasıl karşıt olduğumu ifade etmeye devam ediyoruz. Bu ihanet projesini mutlaka engelleyeceğiz. İleride sorumluları da bunun hesabını verecek. Artı, bu emlak projesini hayata geçirmek isteyenlere de buradan ilanımdır ki; tekrar o araziler, İstanbul’un çok sağlıklı tarım arazileri olmaya devam edecek. Aldıkları günkü fonksiyonuyla devam edecek. Yani o gün tarım arazisi olarak aldılar, ileride de tarım arazisi olacak. O gün rekreasyon alanıysa, rekreasyon alanı devam edecek. Yani fırsatçılık yapmalarına müsaade etmeyeceğiz. Ama kimsenin hakkıyla, hukukuyla da işimiz yok. O bakımdan, İstanbul’un kaderini etkileyecek bu sürece karşı dik duruşumuz ve kararlı duruşumuz zerre geri değildir, ileri seviyede devam etmektedir.”

More in Türkiye

You may also like

Comments

Comments are closed.