Evimiz yanarken...

İktidarın yangın kumarı: Bütçe şişiriliyor ve harcanmıyor; kaybetmeye mahkum

Günlerdir ülkenin birçok yerinde söndürülemeyen yangınlar, yurttaşın gündeminde uçak ve helikopterler, yetersiz müdahale var. Peki yangınla mücadelede neden sınıfta kalıyoruz? Prof. Dr. Erdoğan Atmış, 'İktidar bir kumar oynuyor. Başarılı olursa, ‘başarılı oldum’ diyecek ama başarılı olma şansı da yok. Kaybetmeye mahkum. Ama iktidar kaybedince de bir sorumluluğu yok ortada. Suçlu olduğunu da kabul etmiyor. Olan ormanlarımıza, halka ve geleceğimize oluyor' diyor.

Türkiye günlerdir yangınlarla mücadele ediyor. Eş zamanlı olarak birçok şehirde çıkan yangınlar, alevlere müdahalenin geciktiğiyle ilgili eleştiriler, daha önce çok kez ortaya koyduğumuz üzere yangın öncesinde alınan önlemlerin yetersizliğini yeniden ortaya koydu.

Vrije Universiteit Amsterdam‘dan Ormancılık Politikası Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Atmış ile daha önce bu konuyu gündeme aldığımızda, Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) ormanlar üzerinden bir kumar oynadığını söylemişti. İktidarın bu kumarda kazanma şansının olmadığını, kaybedenin ise yalnızca kendileri değil, bütün halk olacağını belirten Prof. Dr. Atmış, bugünkü tabloyu değerlendirdi:

“İktidar bir kumar oynuyor. Başarılı olursa, ‘başarılı oldum’ diyecek ama başarılı olma şansı da yok. Kaybetmeye mahkum. Ama iktidar kaybedince de bir sorumluluğu yok ortada. Suçlu olduğunu da kabul etmiyor. Olan ormanlarımıza, halka ve geleceğimize oluyor. Bu kafayla bizim orman yangınlarına karşı ciddi bir önlem alma şansımız yok.”

2018’de yaşanan ekonomik krizin ardından kısıtlanan bütçeye işaret eden Prof. Dr. Erdoğan Atmış, bütçesi kısıtlanan kurumlardan birinin de Orman Genel Müdürlüğü olduğunu belirtiyor.

Orman Genel Müdürlüğü’nün 2024’ün ilk yarısında hayata geçirdiği ve yıl sonuna kadar gerçekleştirmeyi planladığı faaliyetleri konu alan 2024 Mali Durum ve Beklentiler Raporu’ndaki veriler ise bu bütçeye dair şunları söylüyor:

 

Helikopter ve Uçak Alımı:

  • Küçük Yangın Tanker Uçağı için planlanan iş, 460 milyon TL
  • Helikopter Su Atma Kovası için planlanan iş, 10 milyon TL
  • Uçuş Takip Sistem Donanımı için planlanan iş, 20 milyon TL
  • Uçuş Takip Sistem Yazılımı için planlanan iş, 10 milyon TL

Ancak herhangi biri için alım gerçekleşmemiş.

 

Kaynak: OGM 2024 Mali Durum ve Beklentiler Raporu
Kaynak: OGM 2024 Mali Durum ve Beklentiler Raporu

‘Bütçeyi şişirdiler’

Prof. Dr. Atmış söz konusu bütçeye ve bu bütçeyle yangınların önlenmesi planına ilişkin şunları aktarıyor:

“Bütçeyi şişirdiler. Bu şişik bütçeyle o konuyla ilgili [yangınları önlemede] ne kadar bilgili olduklarını kendilerince kanıtlamaya çalıştılar. Fakat iki yıl önce verdiğimiz verilerde, sizin de burada yaptığınız çalışmada görüldüğü gibi bu dediği bütçe kalemlerini harcamıyor ki. Yani bütçede duruyor. Ondan sonra harcanmadan geçiyor. Yangına karşı alınacak araç gereç, işçi ve diğer harcamalar çok düşük düzeyde kalıyor. Ciddi bir mücadele yapılmıyor yangına karşı. Üstelik buradaki genel bütçeden değil, Orman Genel Müdürlüğü’nün döner sermaye bütçesinden harcanmaya başlandı. Bir taraftan ağaç kestirecek, satacak, bir taraftan turizme, enerjiye, madene tahsis edecek… Buradan aldığı geliri orman yangınlarıyla mücadelede kullanacak. Tarım ve Orman Bakanlığı ya da Orman Genel Müdürlüğü ‘ormanları yangından koruyayım’ derken diğer konularda ormanları diğer tehditlere açıyor. Daha çok yok ediyor ormanları.”

OGM’nin raporunda da “Helikopter ve Uçak Alımı Projesi” için 500 milyon TL başlangıç ödeneği olduğu belirtiliyor. Ancak henüz herhangi bir alım gerçekleşmemiş. Akdeniz havzasında yer alan bir ülke olarak Türkiye’deki yangınlarla mücadele için ise yazdan önce, yani Temmuz ayından önce zaten yangına karşı önlemle ilişkili faaliyetlerin üst düzeye çıkarılması bekleniyor. Ancak uzmanların bu beklentisine rağmen OGM’nin raporunda, yangınlara karşı mücadelede kamuoyu tarafından en çok dile getirilen uçak ve helikopter projesinde dahi herhangi bir şekilde yılın ilk yarısında faaliyete geçilmediği görülüyor. Ancak yıl sonunda OGM, bu kalem için toplamı 500 milyon TL olan ödeneğin, 300 milyon TL’sinin harcanmış olmasını planlıyor.

[Bir konu/k] OGM’nin orman kumarı: Yangın sayısına göre kazanacak ya da kaybedecekler

‘İktidar birçok konuda olduğu gibi bu işte de başarısız’

Bütçenin şişirildiğini ancak pratikte bunun hayata geçirilmediğini ifade eden Prof. Dr. Atmış, “Alınması gereken ekipmanı, aracı alınması gereken sayıda almadılar. Bütçe fazlası verdiler. Bütçeyi artırdılar kendilerince. Daha önce yedi bin hektar orman yanarken, yılda ortalama 2019’da 2020’de bu rakam bunun üç katına, 2021’de bunun 20 katına çıktı. Ondan sonra üç katından aşağı düşmedi. 15-20 bin hektar civarlarında devam ediyor. Ve biz bunu ne yazık ki daha göreceğiz. Çünkü bu iktidar birçok konuda olduğu gibi bu işte de başarısız“ diyor.

‘Liyakatlılar etkili görevlerde değil’

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı son iki gün içerisinde 72 yangın çıktğını bildirmiş, bunlardan 69’unun ise kontrol altına alındığı belirtmişti. Öte yandan altı aktif yangın olduğunu duyurmuştu.

OGM’nin bu çapta bir yangına veya şu an olduğu gibi eşzamanlı çıkan yangınlarla müdahale edebilecek kapasitesi/hazırlığı olup olmadığını sorduğumuz Ormancılık Politikası Uzmanı Erdoğan Atmış, kurumdaki bozulmalara işaret ediyor:

“Böyle bir hazırlık yok. OGM’nin organizasyon yapısı bozuldu. Liyakatlılar etkili görevlerde değil, alt düzeylerde çalışanlar da uzmanlıklarına göre değerlendirilmiyor. Orman yangınlarıyla mücadelede eskiden mükelleflik vardı. Orman köylerinde belli bir yaştaki insanlar yangın çıkınca anında oraya müdahale etmekle mükelleftiler. Onlar orman yangını konusunda da tecrübeliydiler ve anında müdahale edip etkili de olabiliyorlardı. Sonra 2018’de bunu kaldırdılar. ‘Gönüllülük’ diye bir sistem getirdiler. Bu sistemde 100 bin gönüllü yetiştirdiklerini söylediler ama ciddi bir eğitim falan yok. AKUT gibi ya da sivil toplum kuruluşlarına, belediyelere ait örgütler gibi eğitim veren birimler olsaydı orman yangınlarına karşı burada da etkili olunabilirdi. Kaldı ki sivilleri yangında ön safta değil de -tehlikeli çünkü- arkada lojistik hizmette değerlendirmek gerekiyor.”

‘OGM ya da merkezi yönetim bütün suçları bu yerel yönetimlere atıyor’

Yangınla mücadelede en önemli konulardan birinin de merkezi yönetim ve yerel yönetim arasındaki işbirliği olduğunu belirten Prof. Dr. Atmış, “Yangın çıkan illere baktığınız zaman bunlar genellikle muhalif belediyelerin elindeki iller. 2012 yılında Büyükşehir Yasası değiştikten sonra, belediyeler sadece kent merkezinde değil, aynı zamanda kırsal alanda da yetkili oldu. Ama orman yangınları konusunda hiçbir yetkileri yok çünkü muhalifler. Çünkü birçok yangınla ilgili müdahalede ya da önlemler alınmasında dışlanıyorlar merkez hükümet tarafından. Ya da yangınla ilgili bütçe ve diğer konularda da epey haklarının engellendiğini görüyoruz. Bir çatışma var. Hatta OGM ya da merkezi yönetim bütün suçları bu yerel yönetimlere atıyor” diyor.

‘Yok. Bu önlemler yok: Başarılı olamayız’’

Son olarak Atmış, sadece OGM’nin değil, devletin bütün kurumlarının, yerel yönetimlerin, sivil toplumun hem yangını önlemede, hem de yangına erken müdahalede ya da yangının söndürülmesinde yetkili hale getirilmesinin ve bunun organizasyonunu yapmanın gerekliliğini ifade ederek şunları aktarıyor:

“Ama böyle bir organizasyon yok ortada. Yaptıklarını söyledikleri organizasyon her sene, rutin olarak yapılmış raporlar, planlar ve bunların tarihsel olarak yenilenmesi şeklinde. Ama bu yangınların, yanan alan miktarının artması… Bunların gerçek nedenlerini sorgulayıp bunlara göre gerçek önlemler alınmıyor. Yok. Bu önlemler yok. O nedenle biz başarılı olabilir miyiz sorusunun cevabı; Hayır, başarılı olamayız. Çünkü diğer yandan ormanlardaki etkileşim alanları artıyor; ormanlara insanlar artık yerleşiyor, ormanlarda hizmet görülüyor, madencilik faaliyetleri gibi faaliyetler yapılıyor. Bunların hepsinin iktidar tarafından kolaylaştırılması, miktarın artırılması, orman yangını riskini de artırıyor. Bu bize daha çok orman yangını göreceğimizi, özellikle kuraklık dönemlerinde; Temmuz’un ikinci yarısı ve Ağustos ayında da büyük, mega yangınlar göreceğimizin göstergesi. O zaman buna göre önlem alınması gerekiyor. Ama hayır, alınmıyor.

Bütçe oluşturuyorlar ama o bütçe içerisindeki kalemler bile harcanmıyor. Hatta bu bütçedeki harcama kalemleri, harcanmadığı gibi belli dönemlerde düşürülüyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Geri dönüşümün davranışsal ekonomisi-2

Türkiye’nin atık yönetim karnesi ciddi anlamda endişe verici. Henüz kendi atıklarımızla ne yapacağımızı yönetemiyorken, Avrupa’nın atıklarının yarısının ülkemize gönderilmesi bu endişeyi daha da derinleştiriyor.

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

Yandı Çukurova yandı

Türkiye’de tarımın geldiği yer içler acısı. Ülkenin dört bir yanındaki çiftçiler isyan halinde. Diğer taraftan en fazla artış gıda fiyatlarında. Dikkate alınması gereken ciddi bir dengesizlik var.

EN ÇOK OKUNANLAR