Günün Manşetiİklim KriziManşet

İklim Krizi yeniden TBMM’ye taşınacak

0

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, TBMM’de iklim krizine ilişkin verdikleri önergenin reddedilmesinin ardından açıklamalarda bulundu. Karaca, Ekim ayında önergeyi tekrar Meclis’e taşıyacaklarını açıkladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, Düzce’de 5 kişinin yaşamını yitirdiği sel felaketinden iki gün önce iklim krizine ilişkin verdikleri önergenin AK Parti ve MHP milletvekilleri tarafından reddedildiğini açıklamıştı.

Karaca, önergenin; Türkiye’de iklim değişikliğinin nedenleri, boyutları, muhtemel sonuçları, buna ilişkin alınması gereken tedbir ve önlemler gibi soruları kapsadığını ve bunların araştırılması amacıyla meclis araştırması komisyonu kurulmasına dönük bir talep olduğunu belirterek, “CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili olarak Ekim ayında bunu yeniden gündeme getireceğim” dedi.

Araştırma komisyon önergesinde, komisyon önergesinin gerekçelerini mecliste dile getirdiğini ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı özellikle iklim krizine karşı ses vermeye çalışan çocukların düşüncelerini ifade ettiğini söyledi. Konuşmasında bu önergenin neden hayati önem taşıdığını anlattığını vurgulayan Karaca, “İklim krizi sadece doğa olayı değil, aynı zamanda göç krizi, açlık krizi, çiftçi krizidir. Konuşmamda ekonomik krizin temelini oluşturduğunu, bu gerekçelerle bunu siyaset üstü düşünmek gerektiğini, her türlü siyasi egolardan arınarak bugünümüzü ve yarınlarımızı doğru planlamak için bu komisyonun mutlaka kurulması gerektiğini ifade ettim” dedi.

“Paris Anlaşması’nı Acilen Meclisten Geçirmeliyiz”

Hollanda’da Türkiye’ye dair yapılan bir araştırmada, Türkiye iklim krizine acil bir çözüm üretmezse 50 yıllık bir süreçte ciddi bir çölleşme ve açlıkla karşı karşıya kalacağını, özellikle Suriye ve Irak gibi sınır komşularından Türkiye’ye, buradan da batıya doğru bir göçün kaçınılmaz olduğuna ilişkin bir değerlendirme yapıldığını hatırlatan Karaca, Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı acilen TBMM’de onaylaması gerektiğini söyledi: “Türkiye Paris Anlaşması’nı imzalamış ülkeler arasında bulunuyor. Ancak BM’ye üye ülkeler arasında sadece 18 ülke parlamentolarından bunu geçirip onaylamadı. Üzülerek ifade ediyorum ki o ülkelerden biri de Türkiye.”

Paris Anlaşması’nın iklim krizinin çözümüne ilişkin ülkelerin ciddi tedbirler almasına dönük düzenlemeler içerdiğini söyleyen Karaca, anlaşmanın, 2020’den itibaren orman varlığının azaltılmasının cezalandırılmasına yönelik bir tedbir içerdiğini, bunun da AK Parti’nin işine gelmediğini belirtti: “Cumhur İttifakı olduğu için MHP’de AK Parti ile birlikte hareket ediyor. Şunu da ifade etmek gerek. AK Parti’den, MHP’den ve diğer siyasi partilerden, bu önerge üzerine söz alanların tamamı Türkiye’de iklim krizinin mevcut olduğunu ve bu konuda bir tedbir alınması gerektiğini ifade ettiler. AK Parti’nin milletvekili Paris Anlaşması’nın imzalandığını ve mecliste henüz onaylanmadığını belirtti. Bu konudaki konuşmalarda hemfikir olunduğunu görüyorsunuz. Ancak iş oylamaya geldiği zaman maalesef o eller evet için kalkmadı.”

İklim krizinin sadece Türkiye’ye dair değil, küresel bir kriz olduğunun altını çizen Karaca, “O nedenle dünya ile entegre bir şekilde bu mücadelenin ortaklaşa verilmesi gerekiyor. Bu nedenle Paris Anlaşması’nın öncelikle parlamentodan geçirilerek onaylanması gerekiyor. Anlaşma, iklim krizine karşı ülkelere sorumluluk yüklerken bu krizin nedenlerin ortadan kaldırarak tedbir almaya ilişkin de maddi destekler içeren bir sözleşmedir. Bizim öncelikle yapmamız gereken iklim krizine karşı çözüm odaklı bir tablo çıkarmak ki meclis araştırma komisyonu bu anlamda çok önemliydi. İhmallerimiz neler, hangi noktalarda iklim krizine neden olan olaylar yaşanıyor, bunları engellemek için ön tedbir olarak neler yapmamız gerekir gibi soruların cevaplarını vermemiz gerekiyor.”

“Sigorta Şirketleri Sigorta Yapmıyor, Biz Ruhsat Veriyoruz”

Düzce’yi sel felaketinden sonra ziyaret ettiğini ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı, “Düzce’ye gittiğimde Akçakoca, Değirmenağzı mevkiinde dere yatağa imara açılmıştı. Dere ve menfezler daraltılmış, selle birlikte gelen odun, kütük, taş ve benzeri şeyler menfez ve dere dar olduğu için su taşkınının boyutunu ve şiddetini artırarak oradaki bütün işletmeleri kullanılamaz hale getirmiş ki çok şükür o bölgede can kaybı yaşanmadı. Esmahanım köyünde de dere kenarındaki yapılaşmanın her birinin tapulu ve ruhsatlı yapılaşma olduğunu hatırlatırım. Paris Anlaşması ‘bunlara tedbir alacaksın’ diyor. Vatandaşlara sigortaları olup olmadığını sordum, hayır cevabını aldım ‘Çünkü sigorta şirketleri dere yatağında ve sel riskinin olduğu alandaki yapıları ağır risk grubunda gördüğü için sigortalamıyorlar’ diyorlar. Sigorta şirketi bunu tespit edip sigortalamıyor ancak bizler buralara ruhsat veriyoruz.”

Bu işin peşini bırakmayacağını söyleyen Karaca, “CHP’nin böyle bir birimi var. Bugün iklim krizine karşı ses veren çocuklarımız var. Onlar geleceklerine sahip çıkıyorlar. 12-15 yaş arasında olan bu çocukların ‘40-50 yaşında da temiz su içebilmek istiyorum, temiz hava almak istiyorum’ gibi talepleri var. Biz siyasilerin önceliği bugünümüzü planlayarak yarınlarımızı doğru yönetmek olmalı. O çocuklara ses olmak zorundayız. Ben CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili olarak Ekim ayında yeniden bunu gündeme getireceğim. Hükümetin 10. ve 11. Kalkınma Planları’nda iklim değişikliğinden kaynaklı afetlerin sıklığının giderek arttığı ve sonuçlarının ve yıkımlarının daha da kötüleştiğine ilişkin bilgiler var. Her iki planda da buna ilişkin eylem planlarının oluşturulmasından söz ediliyor. Ancak alışkanlık şu: Bir eylem planı yapılıyor, kuşe kağıtlarla tanıtımı yapılıyor. Arkasından ise eylem planına ilişkin bir girişim, faaliyette bulunulmuyor. CHP olarak biz, iklim krizinin araştırılmasına dair bu çalışmamızı sürdüreceğiz. Bu hedefleri de hatırlatarak, bunun mücadelesini verip kamuoyu ile paylaşacağız.”

Devletlerin iklim krizine bir an önce çare bulabilmek ve yaşanacak daha ağır yıkımları önleyebilmek için üniversitelerden, bilim insanlarından, STK’lardan ciddi destek alarak el birliği ile bu konuya çözüm üretmeye çalıştıklarını hatırlatan Karaca, “Biz TBMM’den bunun boyutlarının araştırılması ve tedbirlerinin neler olduğuna ilişkin bir araştırma komisyonu kuralım teklifini bile geçiremiyoruz. Geçtiğimiz günlerde İrlanda Parlamentosu’nda benzer bir konu tartışıldı ve oylama yapılmaksızın kabul edildi. Tüm partilerin ittifakı ile kabul edildi. Biz de artık kuşe kağıtlar, pahalı lansmanlarla tanıtılan eylem planları değil, somut olarak bu sorunun çözümü noktasında tüm siyasi partilerin ortaklaşacağı bir mücadele anlayışında bizi yönetenlere, o gün o komisyonun kurulmasına hayır diyenleri bir an önce aklıselim olmaya davet ediyoruz. Gelin, Ekim ayından itibaren ilk işimiz bu olsun” dedi.

You may also like

Comments

Comments are closed.