Muğla‘nın Milas ilçesine bağlı Akbelen Ormanı‘nda devam eden eylemler sırasında afiş astığı gerekçesiyle İkizköy Mahallesi Muhtarı Nejla Işık‘a verilen 40 bin TL para cezasının iptal edilmesi için açılan davanın duruşması bugün, (27 Mayıs’ta) Muğla 2. İdare Mahkemesi‘nde görüldü. Duruşma öncesinde, İkizköylülerin mahkeme binasına alınmak istenmediği bildirildi. Yaklaşık 20 dakika süren bekleyişin ardından mahkeme başkanının izin vermesiyle İkizköylüler içeri alındı.
Akbelen Ormanı’nın kömür madeni için kesilmesine karşı beş yıldır mücadele eden İkizköylüler, tarım arazilerini ve köylerini koruma mücadelesini sürdürüyor. Gündem Fethiye’nin aktardığına göre, nöbet alanının yok edilmesinin ardından yeni nöbet alanında devam eden bu mücadele sırasında, KARDOK başkanlığı yapan ve İkizköy Mahallesi Muhtarı seçilen Nejla Işık’a afiş astığı gerekçesiyle 40 bin TL para cezası kesilmişti.
İkizköylüler, mahkeme önünde yaşananları tutanak altına alarak, görevli polis memurlarının davayla ilgili vatandaşları içeri almayarak adil yargılanma haklarını ihlal ettiğini belirtti. Sonrasında, mahkeme başkanının izin vermesi üzerine İkizköylüler mahkeme binasına alındı.
Duruşma, saat 15.00’te başladı ve İkizköy Muhtarı Nejla Işık, avukatlar ve İkizköylüler hazır bulundu. Avukat İpek Sarıca, mahkeme başkanının İkizköylülerin binaya alınmasını sağladığını belirtti. Av. Sarıca, yargılamanın baskı altında sürdüğünü vurgulayarak, Akbelen Ormanı’nda altı gün içinde 65 bin ağacın kesildiğini hatırlattı. Köylülerin, ağaçları korumak için mücadele ettiklerini ve bu süreçte jandarma tarafından darp edildiklerini ifade etti.
Nejla Işık, afiş asmadığını belirterek, kendisine bulaşık yıkarken pankart astığı gerekçesiyle ceza kesildiğini söyledi. İdari para cezasını iptal etmek için yürütmeyi durdurma kararı aldıklarını belirten Av. Sarıca, para cezasının tutanaklarda belirtilen gerekçelerinin gerçeği yansıtmadığını ve yasalara aykırı olduğunu savundu.
İkizköylülerin gönüllü avukatları, Nejla Işık’a kesilen para cezasının usulsüz tebliğ edildiğini ve resmi evrakta tahrifat yapıldığını öne sürerek, cezaya karşı hukuki süreç başlattı. Avukatlar, tutanakların ve tebligat tarihlerinin birbirini tutmadığını, tutanakta yer alan parsel numaralarının da farklı olduğunu belirtti.
Nejla Işık, pankart asmadığını ve üzerine atılan bu suçu kabul etmediğini ifade ederek, adliyenin yolunu bilmeyen köylülerin iki yıldır mahkemelerde süründüğünü söyledi. Işık, Akbelen mücadelesinden onur duyduğunu ve mücadelelerinin para cezalarıyla engellenemeyeceğini belirtti.
‣ Termik santral yüzünden susuz bırakılan İkizköylüler Milas Kaymakamı’nı şikayet etti
‣ Akbelen Ormanı’ndaki kıyım Anayasa Mahkemesi’ne taşındı
Nejla Işık, paylaştığı mesajda şunları söyledi:
“Ben İkizköylü iki çocuk annesi tarım ve hayvancılıkla geçinmeye çalışan bir çiftçi bir kadınım. Köyümüzü, toprağımızı, köyümüzü, ormanımızı, yaşamımızı savunduk diye yıllardır haksızlıklara, baskılara maruz kaldık. 24 Temmuzdan itibaren jandarmanın biber gazı, tomalarının suları, üzerimize inen coplarıyla şiddet gördük. Aylarca hukuksuzluklar içinde köyümüzde yaşadık. Her gün defalarca kez bize GBT sorgulamaları yapıldı, üstümüz jandarma personelleri tarafından arandı, evlerimizin karşısına yerleşen jandarmaların gözetimi altında köyümüzde zorluklarla yaşadık. Hâlâ daha bu cehennem dolu günler bizim için bitmedi. Şirketin dinamit patlatmalarına, madenin çıkardığı tozlar içinde yaşama çalışıyoruz. Evlerimiz çatlak, geçimlik zeytinlerimiz kuruyor, hayvanlarımız tozdan ölü doğuyor. Bunca haksızlığın içinde şirketin ve yetkililerin tüm baskıları ve umursamazlıklarına karşı köyümüzü madene teslim etmemek için mücadelemiz sürüyor.
Tam da bu yüzdendir üzerime kesilen haksız cezalar. Bu yüzdendir aylardır çeşitli sudan ve yalan sebeplerle üzerimize para cezaları yağdırılması. Köylüler olarak şirketin tehditlerine pabuç bırakmıyoruz, haklı mücadelemize sahip çıkıyoruz, türlü oyunlara rağmen vazgeçmiyoruz diye şimdi çeşitli yollarla cezalandırılıyoruz. Aylardır defalarca kez sorguya çağrıldım. Birisi “Zeytincilik kanununu uygulayın” dediğim içindi. Bizim şikayetlerimiz, evlerimizdeki çatlaklarımız, köyümüzde yaşadığımız zulümler görülmezken, her defasında taleplerimiz haksızca reddedilirken; yapmadığımız şeyler üzerinden mücadeleden vazgeçmeyen biz köylülere cezalar kesiliyor. Ben de üzerime kesilen bu haksız cezayı kabul etmiyorum. Biliyoruz, bu ceza bizleri yıldırmak, caydırmak için yapılıyor! Köylüye ibret olsun, insanlara korku salsın, “direndiler de böyle oldu” denilsin diye çekinmeden yalan dolan içinde bu cezalara durmadan yenilerini ekliyorlar. Bu haksızlıklar durmadıkça, biz de durmayacağız. Bizler insanca yaşam mücadelemizi bırakmayacağız!”
Mahkeme, kararını 15 gün içinde taraflara tebliğ edeceğini bildirdi. Duruşmanın ardından mahkeme önünde basın açıklaması yapıldı.