Kanal İstanbulDoğa MücadelesiManşet

İBB Meclisi’nde Kanal İstanbul tartışması: Bu ısrar neden?

0

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nde, Kanal İstanbul Projesi için genel görüşme yapıldı ve Meclis üyeleri proje hakkında görüşlerini söyledi.

Millet İttifakı, Kanal İstanbul projesiyle İstanbul’a ihanet edildiğini, projenin neden yapıldığı ve bilim insanlarının olumsuz görüşlerine rağmen projede neden ısrar edildiğini sordu. Ayrıca, projenin hayata geçmesinin Marmara Denizi için ölüm anlamına geleceğini, ekonomik ve toplumsal çöküşe neden olacağı ifade edildi.

Cumhur İttifakı ise projenin İstanbul için gerekli olduğunu, Kanal İstanbul’un bazı kimseler için patolojik hale geldiğini ileri sürdü.

‘Kanal İstanbul biyoçeşitliliği tehdit ediyor’

ANKA‘da yer alan habere göre, İBB Meclisi’nin ocak ayı toplantısının son oturumunda yapılan genel görüşmede Cumhur İttifakı’nda 11, Millet İttifakı’ndan da 12 meclis üyesi projeye ilişkin görüşlerini dile getirdi.

Toplantıda konuşan isimlerden İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, şehrin iyileştirici projelere ihtiyacı olduğuna vurgu yaptı ve İstanbul’un sürüklendiği kitlesel ormansızlaşmayı daha da artıracağını dile getirdi:

İstanbullunun çılgın müteahhitlik projelerine değil, sağlıklı yaşam projelerine ihtiyacı var. İstanbul’un da sağlıklı bir yaşam ve refahı artırmak için antropojenik kirletici faaliyetleri artırmak yerine iyileştirici projelere ihtiyacı var. Kanal İstanbul projesi, bölgedeki biyoçeşitliliği de tehdit etmektedir.

Biyoçeşitliliği azaltacak, yeni zararlıları ve istilacı türleri tetikleyerek şehirdeki insan sağlığı ve refahı üzerinde art arda olumsuz etkilere yol açacaktır. Ancak vatanını, milletini sevmeyen, halkının yarınlarını düşünmeyenlerin yapacağı tarzda bir proje yani bu, yerli ve milliliğiniz lafta değilse derhal vazgeçer, derhal iptal edersiniz. Hem de derhal.

Bakın, Kanal İstanbul denilen çılgın müteahhitlik projesi, İstanbul’un rant uğruna sürüklendiği kitlesel ormansızlaşmayı daha da artıracak. Kanal İstanbul ile son 50 yılda 27 bin hektar kadar azalan İstanbul ormanları daha da azalacak. Projenin yer alması planlanan kuzey ormanları, Dünya çapında önemli 200 ekolojik bölgeden, Avrupa’da ise acil korunması gereken 100 ormandan biri olarak kabul ediliyor. Bu proje de AK Parti, diğer akla zarar projeleriyle birlikte çok yakında karanlığa gömülecektir. İktidar, bir an önce bu konulara kafa yormayı bırakıp, mevcut kaynaklarını ve enerjisini ekonomi gibi, deprem gibi, pandemi gibi çok daha acil sorunlara ayırmalı, bu sorunları daha da körükleyecek gereksiz konuları da acilen rafa kaldırmalıdır.”

‘İstanbul için gerekli görüyoruz’

MHP Grup Başkanvekili ve Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz da proje kapsamında millet bahçeleri ve millet kıraathanelerinin yapılacağından bahsetti:

Uzunca bir süreden bu yana teknik altyapı üzerinde çalışmalar yapılan ve içerisinde AR-GE çalışmalarının, üniversitelerin, teknoparkın, insanların vakit geçireceği millet bahçelerinin, millet kıraathanelerinin, kütüphanelerin ve yatay şehircilik anlayışıyla zemin artı üç, dördü geçmeyen mevcut yerlerde finans şirketlerinin olduğu, üretim merkezlerinin olduğu bir şehircilik anlayışıyla hazırlanan Kanal İstanbul projesini, İstanbul için gerekli görüyoruz, faydalı görüyoruz ve destekliyoruz.”

‘Patolojik kanal haline geldi’

AKP Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, bazı kişiler için Kanal İstanbul’un patolojik kanal haline geldiğini ileri sürdü:

Türkiye’nin merkezi sosyolojik olarak İstanbul. Türkiye’nin ekonomisinin en önemli kaynağı, en önemli üreten gücü, en önemli merkezi İstanbul. ‘Ben İstanbul’a öyle bir proje yapmalıyım ki bu aynı zamanda ülkemin projesi, aynı zamanda devletimin projesi, aynı zamanda milletimin projesi, aynı zamanda da 21. yüzyıla, çağın ruhuna, zamanın ruhuna hitap eden, Z kuşağına, Y kuşağına geleceğini inşa eden bir proje yapmalıyım’ dedi. Ve bu tarihi projeyi bütün dünyaya açıkladı.

Bütün dünyaya açıkladıktan sonra her zaman olduğu gibi ‘istemezükler’ çıktı. Karşıyız diye çıkanlar oldu. Hatta öyle bir karşı çıkış oldu ki artık bu karşı çıkışlar birilerinin patolojik kanalı haline geldi. Ve öyle bir şey oldu ki mesela soruyorsunuz; ‘Çevreyle, iklim değişikliğiyle ilgili projeniz nedir?’, ‘Kanal İstanbul’a karşıyım’ diyor. ‘Depremle ilgili projeniz nedir?’, ‘Kanal İstanbul’a karşıyım’ diyor. ‘Ya yüz bin konut söz verdiniz. Nerede?’, ‘Kanal İstanbul’a karşıyım’ diyor. Patolojik kanal haline geldi.”

‘Kim bu ısrarcılar?’

Sarıyer Belediye Başkanı CHP’li Şükrü Genç ise bilim insanları ve meslek odalarının itirazlarına rağmen bu projede neden ısrar edildiğini sordu:

Mühendislik hizmeti almamış, ÇED raporu başta olmak üzere bilimsel niteliklere uymayan, vatandaşın öncelikleri arasında yer almayan, meslek odaları ve bilim insanlarının bütün itirazlarına rağmen tasarım projesinde bu denli ısrar etmenin ve inatlaşmanın sebebi ne ola ki? Kim bu ısrarcılar? Son sözü her zaman doğa söylemiştir. Kanal İstanbul ısrarcılarını buradan uyarıyorum. İlla bir kanal ısrarı olacaksa gelin çocuklarımızın, gençlerimizin, torunlarımızın yarınlarını güvence altına alan, halkımızın rahat nefes almasını sağlayacak bir Yaşam Kanalı kuralım.”

‘Ekonomik ve toplumsal çöküntü yaratacak’

Kanalın açılmasıyla zaten oksijen kıtlığı yaşayan Marmara Denizi‘nin tamamen öleceğinden bahseden Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, İstanbul’u etkisi altına alabilecek kirlilikten şöyle bahsetti:

Belki de yaşanacak en büyük çevresel ekonomik maliyet unsurlarından biri olarak Sazlıdere Barajı devre dışı kalacak. Değerli arkadaşlarım, Kanal İstanbul inşa edildikten sonra ortaya çıkacak yeni durumda su açığının telafi edilmesinin maliyeti İSKİ’ye göre güncel döviz kuruyla en az 35,8 milyar TL olacaktır. Kanalın açılmasıyla halihazırda oksijen kıtlığı yaşayan Marmara Denizi’nin tamamen ölmesi gündeme gelecek.

Kirlilik oranı yüksek olan Karadeniz’in oksijen seviyesi zaten düşük olan Marmara’ya yüksek debide akması, Marmara Denizi’ni oksijensiz bırakacak ve tüm İstanbul’u etkisi altına alabilecek bir kirlilik ve koku sorunu ortaya çıkacaktır. Deniz ekosisteminin çökmesinin yanında, bu kirlilikle mücadelenin de devasa ekonomik ve toplumsal çöküntü yaratacağı kuşkusuzdur.”

‘Kanal değil talan İstanbul’

Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Kanal İstanbul’un neden yapıldığının hala belli olmadığını ve projenin İSKİ’ye 45 milyar TL yük getireceğini söyledi:

Hala amacı, önemi, faydası belli değil. Yapılma nedeni ile ilgili ortaya konmuş tek mantıklı açıklama yok. Ekonomik kriz buhrana dönmüşken, her dört gençten biri işsizken Kanal İstanbul’da ısrar neden? Çünkü rant burada. Kanal değil talan İstanbul. Proje güzergahında 30 milyon metrekare arazi el değiştirdi. Kanalın maliyeti en iyimser tahminle 65 milyar dolar. Kanal İstanbul’un maliyeti, İstanbul’un 2022 yılındaki tüm ilçe bütçelerinin toplamının 37 katına denk. Proje, İSKİ’ye 45 milyar TL yük getirecek. Kanal ancak 130 yıl sonra kendini geri ödemeye başlayacak.”

‘Bu kadim kente ihanet edilmektedir’

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık da proje için herhangi bir fizibilite çalışması yapılmadığını, kamuoyunun yeterince bilgilendirilmediğinden bahsetti:

Projelerde herhangi bir fizibilite çalışması olmadan, kamuoyu yeterince bilgilendirilmeden, yeterince tartışılmadan, sürece dahil edilmeden bu kadim kente ihanet edilmektedir arkadaşlar. Büyük lider olmak büyük inşaatlar yapmak anlamına gelmez. Başta İstanbul olmak üzere sırf bu projeler için ülkenin her yerinde plan tadilatı kültürü yerleşiyor arkadaşlar.”

You may also like

Comments

Comments are closed.