Hermann Sheer (1944-2010): Yenilenebilir enerji kaynakları savunucularının kaybı
Hermann Sheer yenilenebilir enerjiler dalında bir öncü, özellikle güneş enerjisinin büyük bir savunucusuydu. SPD-Yeşiller koalisyonunda Yenilenebilir Enerjilerin Önceliği Kanunu'yla, yaygın uygulamaların önünü açtı.
“Bugünki medeniyetimizin trajedisi, tâlî enerji kaynaklarına bağımlı hale gelmiş olmamız… Fosil yakıtlar ve nükleer enerjinin yerini alacak kadar yenilenebilir enerji kaynağı olduğundan şüphe duymak saçmalıktır, yeterden çok daha fazlası var.”
Bu sözlerin sahibi Hermann Sheer’i (1944-2010) bugün kaybettik. Sheer 66 yaşındaydı. Sheer yenilenebilir enerjiler dalında bir öncü, özellikle güneş enerjisinin büyük bir savunucusuydu. EUROSOLAR’ın (Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği) ve Dünya Yenilenebilir Enerjiler Konseyi’nin başkanı, Sosyaldemokrat Parti’den (SPD) Almanya Federal Parlementosu Bundestag üyesi, ısrarcı muhalif ses Sheer 1944’de Wehrheim’da doğmuştu. Heidelberg’de ekonomi ve hukuk okuyan Sheer, 1979’da Freie Universität Berlin’den siyaset bilimi doktorasını aldı.
Sheer’in en büyük başarılarısı SPD-Yeşiller koalisyonunda kabul edilen Yenilenebilir Enerjilerin Önceliği Kanunu’yla gerçekleşti. Böylece, 1999’da kanunu hazırlayan bir avuç parlementerle birlikte Almanya’da yenilenebilir enerjilerin yaygın uygulamaya geçmesinin önünü açtı. Dünyaya örnek olacak bir feed-in tariff (FiT, tarifeli alım garantisi) sistemi hayata geçmiş oldu. Bu çabalar neticesinde şu anda ülke enerjisinin %16sını yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyor, bu oran gün be gün artıyor ve yüzbinlerce insan bu sayede iş sahibi. Sheer, süreçteki rolü için ayni sene ‘alternatif Nobel ödülü’ sayılan Right Livelihood Award’u almıştı.
Kitapları arasında Enerji Özerkliği (2006), Güneş Manifestosu (2005) ve Güneş Ekonomisi (2004) zikredilmelidir. İyi hatırlanmasını dileriz. (commondreams.org, Deutsche Welle, Yeşil Gazete)
Yanlış zamanda doğanlardan Alidost, doksanlarda üniversite yıllarında çevre aktivisti ve sahte hippie birkaç senenin ardından tarih doktorasına devam etti. Hrant Dink’in katliyle sarsılanlardan biriyken 2009’daki Kopenhag zirvesine doğru iklim krizinin aciliyeti karşısında artık sadece haftada birkaç dilekçe imzalamakla yetinmek istemedi; Türkiye’ye döndükten sonra, 2008’de kurulan Yeşiller Partisi’nin izini sürdü ve katıldı. O gün bugündür aslında 16. yüzyıl Osmanlı entelektüelleri üzerine düşünerek geçirmesi gereken zamanı sık sık Yeşil Gazete ve iklim mücadelesinin başka ayaklarında mesaiyle sekteye uğratıyor.
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.