Doğa MücadelesiHafta SonuManşetYerel

Hemşin taş ocağından kurtuldu, horonlarla kutlandı: Cennetimizi cehennem etmekten kurtardık

0

Rize‘nin organik tarım havzası Hemşin ilçesi Levent köyünde 99 hektarlık alanda planlanan taş ocağı için verilen ‘ÇED gerekli değil’ kararının iptaline yönelik Rize İdare Mahkemesi‘nin iptal kararı, Danıştay tarafından onandı.

AKP, CHP, MHP ve İYİ Parti ilçe başkanları ile 12 köy ve mahalle muhtarının imzaladığı ortak bildiriyle karşı çıktığı taş ocağı projesi, kestane, kızılağaç, gürgen, çam, ladin, kayın, dağ karayemişi, likapa gibi zengin bitki çeşitliliği bulunan ormandaki ekosistemin tamamen bozulmasına neden olacaktı.

Bölge, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ‘bal ormanı’ ilan edilen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesinin yaşadığı dereyi de kapsayan Hemşin Vadisi‘nde yer alıyor.

İptal kararı sevinçle karşılandı ve horonlarla kutlandı.

Umuyoruz ki doğa mücadelesi veren herkes bu mutluluğu yaşar

Yöre halkı, içinden yol bilegeçmeyen ormandaki taş ocağı projesine karşı dört yıldır hukuki mücadele veriyor.

Şirketin toplam ruhsat alanı 99 hektar olan arazide ilk aşamada 24,7 hektarlık alan için yaptığı başvuruda ‘ÇED gerekli değil’ kararı verilmiş, daha önce de HES’e karşı bir araya gelip projeyi iptal ettiren AKP, CHP, MHP ve İYİ Parti ilçe başkanları ile 12 köy ve mahalle muhtarı, bu kez Levent köyünde taş ocağına karşı birleşerek ortak bildiriye imza atmıştı.

2018 yılının Aralık ayında açılan iptal davasında sunulan raporları inceleyen Rize İdare Mahkemesi, ‘ÇED gerekli değil’ kararını iptal etti.

Şirketin temyiz başvurusu üzerine yedi kişilik bilirkişi heyeti, taş ocağı açılmak istenen alanda inceleme yaptı. Raporda projenin fiziksel ve biyolojik çevresel değerlerin ve ekolojik dengenin tahribine ve yok olmasına neden olacağı yönünde karar açıklandı. Bu sonuç sonrası sonrası ‘ÇED gerekli değil’ kararı, yine iptal edildi.

“Orman alanlarının yöresel ekonomiye katkısı olan nektar bakımından zengin kestane, yaban yemişi, ıhlamur üretimi alanı olup flora ve fauna bakımından zengin bakir orman olduğu, madencilik faaliyeti halinde gürültü, çevre kirliliği, aşırı tozlanma nedeniyle bitkilerin zamanla yok olacağı ve endemik türler ile doğal yaşamın doğrudan olumsuz etkileneceği, proje alanı çevresindeki ormanların ‘Doğal Yaşlı Ormanlar’ olmasından dolayı korumaya öncelikli alanlardan olduğu çevresinde yaban hayvanlarının yaşam ortamlarının olduğu görüldü.”

Yeniden temyize gönderilen bu karar, bu kez Danıştay 6’ncı Dairesi‘nce de onandı.

Köylüler kararı kutlamak için yağmura aldırış etmeden, tulum eşliğinde horon oynadı.

Yöre halkından Birgöl Demirci, dört yıldır süren bir mücadelenenin sonunda, içinden yol bile geçmeyen ormanı taş ocağı olmaktan kurtardıklarını söyledi:

“Davamız sonuçlandı. Bunun haklı gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Biz doğa için verdiğimiz mücadeleyi kazandık. Umuyoruz ki doğa için mücadele veren herkes bu mutluluğu yaşar.”

Ramiz Demirci de , “Tüm siyasi partilerin, tüm muhtarların desteklediği bir süreci yaşadık. İnandık, doğaya sahip çıktık; derelerimizi, sularımızı ve orman içinde yaşayan yaban hayatını, derelerimizdeki nesli tükenmekte olan kırmızı benekli alabalıklarımızı, su samurlarımızı kurtardık” dedi ve ekledi:

“Aslında hep birlikte yöremizin geleceğini kurtardık. Bize bu şekilde teslim edilmişti, umarım biz de gelecek nesillere orman tahrip olmadan, yok olmadan teslim ederiz. Arıcılık kurtuldu. Arıcılıkla geçimini sağlayan köylülerimizin geleceği kurtuldu. Hukukun tecelli etmesi hepimizi çok mutlu etti. Sevinçliyiz, birlik ve beraberliğimizi sürdüreceğiz. Bu güzel doğanın keyfini çıkaracağız”

Sevim Bayraktar da durumu,”Hukuk mücadelemizi verdik, sonunda kazandık. Cennetimizi cehennem etmekten kurtardık” sözleriyle özetledi.

You may also like

Comments

Comments are closed.