ManşetSağlıkTürkiye

Hekimler insani çalışma şartları ve özlük hakları için grevde

0

Hekimler, Türk Tabipleri Birliği ile sağlık emek-meslek örgütlerinin çağrısıyla özlük hakları ile ilgili düzenleme içeren yasa tasarısının iktidar tarafından Meclis içtüzüğüne aykırı biçimde geri çekilmesi üzerine bugün greve gitti. Ülkenin dört bir yanında eyleme başlayan hekimler, toplumun ücretsiz, özel hastanelere mecbur bırakılmadığı, daha iyi bir sağlık hizmetine erişimi ve daha sağlıklı bir ülke için grev yapıyorlar.

Hekimlerden vatandaşlara greve destek çağrısı

Hekimler vatandaşlardan acil şartlar dışında sağlık kurumlarına başvurmayarak grev için destek olmalarını istedi. Çağrıda şu ifadelere yer verildi:

İstanbul’dan Diyarbakır’a, Muğla’dan Gaziantep’e kadar tüm ülkede hekimler grev gerçekleştiriyorlar.

Peki hekimler ne istiyor?

Grevdeki hekimler dünya ülkeleri arasında en az maaşlardan birini aldıklarını belirterek şiddete uğradıklarına dikkat çekiyorlar. TTB tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer veriliyor:
“Bugün, BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimlerin aylığı 2 bin 300 ila 4 bin TL arasındadır; pratisyen hekimin yalın maaşı yaklaşık 4 bin 900 TL; 30 yıllık uzman hekimin yalın maaşı 5 bin 800 TL’dir demek için buradayız. Türkiye, 2020 verilerine göre uzman hekim maaşları sıralamasında OECD üye ülkeleri içinde sondan altıncı sırada; pratisyen hekim maaşlarında ise 17 ülke arasında 14’üncü sırada bulunmaktadır. Türkiye’de Sağlık emekçileri yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiştir.”

Hekimler göçü

Son on yılda yurtdışına göç eden hekim sayısının 24 kat arttığına dikkat çeken TTB, “Yalnızca geçtiğimiz ocak ayında 197 hekim Türk Tabipleri Birliği’ne yurtdışında çalışma belgesi için başvurmuştur. Bu koşullardan mutsuz olan ve gelecekten endişe duyan meslektaşlarımız yurtdışına göç etmektedir. Yurdumuzda hak ettiğimiz koşullarda ve gelecekten endişe duymadan çalışmak istiyoruz demek için G(ö)REV’deyiz” ifadelerini kullanıyor.

‘MHRS’de aylarca sıra bulunamıyor’

Merkezi Hekim Randevu Sistemi‘nden (MHRS) hastaların aylarca sıra bulamadığına da değinen TTB, “Acil başvuru sayılarımız olağandışı durumlar yaşayan bir ülkede görülebilecek oranlarda; hekimlere/hastalara dayatılan beş dakikada bir muayene bu sorunu çözmez; bu süre ne muayene ne hasta öyküsü alma ne de tedaviyi hastayla birlikte planlamaya yeter; ancak hastalıkları daha da artırır demek için buradayız. OECD ülkeleri arasında 2020 yılında Türkiye hasta başına düşen hekim sayısında 37 ülke içinde 34. sıradayken KHK, arşiv taraması gibi bahanelerle genç hekimler halen atanmıyor demek için G(ö)REV’deyiz” diyor.

COVID-19’da hiçe sayılan sağlık tedbirleri

COVID-19 pandemisi sürecinde iktidarın toplumun ve hekimlerin hasta olmaması ve ölmemesi için neredeyse hiçbir bilimsel tedbir almadığının belirtildiği çağrıda “Sağlık Bakanlığı bugün itibariyle de tüm önlemleri ortadan kaldırarak bilimsel bilgiyi ve tarihsel deneyimleri tamamen yok saymıştır. Bugün, COVID-19’a bağlı hekim ölümlerinde ve hastalanmada Türkiye halen en üst sıralarda iken; iktidar çalışma koşullarımızda hiçbir gerekli önlemi almadığı gibi ölen mesai arkadaşlarımızın da COVID-19’a bağlı öldüğünün kanıtlanmasını bizlerden isteyecek kadar da duygusuzlaşmıştır demek için buradayız. COVID-19 aşısına kadar her 30 dakikada bir sağlık çalışanını bu enfeksiyondan kaybettik. 14 Eylül 2020 yılına kadar COVID-19 vakalarının yüzde 14’ü sağlık emekçileridir ki bu sayı dünyada yaklaşık 5 milyon sağlık çalışanına denk gelmektedir ve her geçen gün artmıştır. İşte bu sebeplerden artık yeter COVID-19 Meslek Hastalığı Yasası amasız fakatsız hızla çıkarılmalıdır demek için G(ö)REV’deyiz” sözlerine yer veriliyor.

Ek olarak İstanbul Tabip Odası (İTO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) gibi meslek odaları ve sendikaların yanı sıra Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHDF) da greve destek verdi.

Öte yandan Van’da Hakkari Tabip Odası Başkanı Hüseyin Yaviç, Yönetim Kurulu üyesi Ayfer Bostan ve SES şube yöneticileri gözaltına alındı. TTB tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Hekimlerin on acil talepleri şöyle:

  • Kamu hastanelerinde göreve yeni başlayan pratisyen ve asistan hekimler için temel ücret (maaş+ sabit ek ödeme) yoksulluk sınırının en az iki katından, uzman hekimler için yoksulluknsınırının en az iki buçuk katından az olmamalıdır. Sabit ek ödemeler genel bütçeden karşılanmalıdır.
  • Özel sağlık sektöründe çalışan hekimlerin sosyal güvenlik primleri “prim ödeme tavanı” üzerinden çalıştıkları kurumlar tarafından ödenmeli; ücretleri en az yoksulluk sınırının iki kat olmalıdır.
  • Aile hekimi maaşları en az yoksulluk sınırının iki katına yükseltilmelidir. Tüm Aile Sağlığı Merkez’ binaları kamu tarafından inşa edilmeli aynı standartlarda donanımı kamu tarafından sağlanmalıdır. 3 yıldan uzun süre görev yapan aile hekimi ya da aile sağlığı çalışanı tüm kamu dışı ebe, hekim ve hemşireler kamu kadrosuna alınmalıdır.
  • OSGB’lerde çalışan işyeri hekimlerinin ücretleri Türk Tabipleri Birliğinin belirlediği asgari ücreti üzerinden ödenmelidir.
  • Emekli Sandığı, SSK, Bağ-Kur farkı gözetilmeksizin bütün emekli hekim maaşları (25 yılda emeklilik baz alınarak) pratisyen hekimler için asgari 15.000 TL, uzman hekimler için asgari 18.000 TL’ye çıkarılmalıdır.
  • Çalışma ortamlarımız ve koşullarımız iyileştirilmeli, başta asistanlar olmak üzere bütün hekimlere, herhangi bir maddi kayıp olmadan (nöbet ücretinin kesilmesi vs.) nöbet ertesi izin hakkı tanınmalıdır.
  • COVID-19 “illiyet bağı” aranmaksızın meslek hastalığı sayılmalı, Pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı uygulanmalı, hekimler için ek gösterge 7.200 olmalıdır.
  • Sağlıkta Şiddet Yasası acilen TTB’nin önerdiği şekilde düzenlenmeli; cezalar tutuksuz yargılanma ve “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” olarak uygulamaya olanak veren sınırların üzerine çıkarılmalıdır.
  • Tıbbi hatalarda kurumsal sorumluluğu görmezden gelerek hekimleri ödeyemeyecekleri tazminatlara mahkûm eden uygulamaların önlenmesi için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
  • Hekimleri de hastaları da mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan 5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, hasta randevuları her hastaya en az 20 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.