Hrant Dink, hedef haline getirilerek, sonra asılsız davalardan yargılanarak mahkum edilerek, tehdit edilerek ve peş peşe işleyen organize bir sürecin sonunda adeta tetikçilerin önüne atılarak, öldürülmesi mümkün kılınarak, önceden bütün ayrıntılarıyla bilinen hazırlık sürecinden sonra öldürüldü.
Maalesef cinayet öncesi sürece ilişkin büyük eksiklikler var. O aşamaya ilişkin hiçbir sanık bu davada yargılanmadı. Yine Hrant Dink ailesinin avukatlarının ısrarlı hukuk çabalarına rağmen, bu cinayetle ilgili çok sayıda kamu görevlisi hakkında soruşturma açılmadı. İhlal davası Anayasa Mahkemesinde görüldü ve ‘Önce mahkeme aşamasının sona ermesi gerekir.’ gibi tartışılacak bir kararla reddedildi, önümüzdeki aşamalarda bu davanın farklı dönemleriyle biz yeniden yüz yüze olacağız.”
Hakim gelmedi, Hrant Dink cinayeti karar duruşması 26 Mart’a ertelendi
Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada karar bir üye hakimin raporlu olması nedeniyle 26 Mart'a kaldı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in, 14 yıl önce öldürülmesine ilişkin 6’sı tutuklu 13’ü firari 76 sanığın yargılandığı dava, karara bağlanmak üzere 26 Mart’a ertelendi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, mahkeme başkanı Akın Gürlek, heyetten Ferhat Şahin’in ameliyat olduğunu, atanan diğer hakimin dosyayı bilmediği için görevi kabul etmediği, bu nedenle kararın 26 Mart Cuma gününe ertelendiğini açıkladı. Gürlek, 10 Şubat’taki duruşmada bugün kararın açıklanacağını duyurmuştu.
Duruşma öncesi Hrant’ın Arkadaşları adına adliye önünde basın açıklamasını okuyan Bülent Aydın şunları söyledi:
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılamada 14 Aralık 2020 tarihinde duruşma savcısı, 68 sayfalık esas hakkındaki mütalaasını dava dosyasına sunmuştu. Fethullah Gülen’in aralarında bulunduğu 13 firari sanığın dosyalarının ayrılmasını talep eden savcılık, 11 sanığın üzerine atılı suçlardan beraatini; dava sürecinde hayatını kaybeden bir sanığın hakkındaki davanın düşürülmesini ve 51 sanığın cezalandırılmasını istemişti.
Savcılık mütalaasında, dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in, ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek’ ve ‘görevi kötüye kullanmak’ suçlarından 18 yıl 3 aydan 31 yıla kadar hapse mahkum edilmesini istedi.
Eski İstihbarat Daire Başkanı sanık Ramazan Akyürek’in aynı suçlardan ağırlaştırılmış müebbet ve 21 yıl 6 aydan 40 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep edilen mütalaada, sanık gazeteci Ercan Gün’ün, 5 yıldan 10 yıla kadar, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı sanık Ali Öz’ün müebbet ve 10 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması ve tutuklanmasını talep edildi.