İklim krizini kendi ekonomik hırsımıza ket vurmadan ve rahatımızdan vazgeçmeden durdurabilmekten ümidi kestiğimizde “hem doğayı ve atmosferi kirletmeye devam edelim hem de bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalmayalım” türü çözümler aramaya girişiyoruz. Bu çözümlerden en önemlilerinden biri Güneş’ten Dünya’ya gelen ışığı azaltarak Dünya’nın ısınmasına engel olma çabasıdır. Bu tür çalışmalara genelde Güneş Işınımını Yönetme (Solar Radiation Management – SRM) adı veriliyor.
SRM, Güneş’le Dünya arasına büyük şemsiyeler yerleştirerek ışığı kesmek, atmosferin üst kısımlarındaki bulutları azaltarak ısının Dünya’dan çıkışını rahatlatmak ya da alt katmanlardaki bulutların yansıtıcılığını artırarak güneş ışığının yüzeye ulaşmasını engellemek gibi tekniklerden oluşuyor. Ne yazık ki bu teknikler de en ucuzundan en pahalıya gidecek şekilde değerlendiriliyor, en faydalıdan en zararlıya doğru değil.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından biraraya getirilen bir uzman grubu bu tekniklerden en ucuzu sayılan stratosferik aerosol enjeksiyonunu mercek altında aldı.
Bildiğiniz gibi biz atmosferin en alt katmanı olan troposferde yaşıyoruz, uçaklar troposferin en üstü ile bir sonraki katman olan stratosferin en altı sayılabilecek bir yükseklikte uçuyorlar. Gökyüzünde gördüğümüz bulutların önemli kısmı da gene troposferde yer alıyor. Troposfere güneş ışığını yansıtan minik parçacıklar salacak olsak, bu parçacıklar bulut hareketleri ve yağışla birlikte çok hızlı yere inerler. Ancak bu parçacıkları daha yükseğe, yani stratosfere saçacak olursak yere inmeleri çok daha uzun sürer ve güneş ışınlarını çok daha uzun süre yansıtırlar. SRM yöntemlerinin en kolayı ve çalışabileceğine en fazla güvenileni de bu stratosfere toz saçma yöntemi, yani stratosferik aerosol enjeksiyonu.
Stratosfere toz saçacak olursak Dünya’ya ulaşan enerji miktarı biraz azalacağı için kısmen bir serinleme sağlanması mümkün. UNEP çatısı altında toplanan bilim insanları da bu konuda çalışmalar yapılmasını destekliyorlar. Raporun bu yanı kendisine basında bolca yer buldu. Ne de olsa iklim krizine çözüm öneren bilimsel bir rapordu. Ancak raporun detaylarına göz atacak olursak bu yöntemin şu sorunlarını ortaya koyuyor:
UNEP’in raporu öncelikli olarak bu noktaları tartışmaya açıyor ve bizlerin de şimdiden bu konuları gündemimize almamızda oldukça büyük fayda olduğunu görebiliyoruz.
Çevresel açıdan bakıldığında SRM tekniklerinin kullanılması ancak bir noktada kabul edilebilir bir çözümdür. Eğer tüm devletler birlikte ciddi bir azaltım planı ortaya koyar ve bunu uygulamaya girişirlerse, küresel ısınmanın bir noktada durdurulması ihtimal dahilinde olur. Ancak bilim bizlere, sera gazı salımlarını bugün durdursak bile ısınmanın gelecekte de devam edeceğini söylüyor. Biz üstümüze düşeni sera gazı salımlarını ciddi oranda azaltarak yapalım, ama sonrasında gerçekleşen ısınmaya uyum tedbirleri çerçevesinde kısıtlı biçimde ve geçici olarak SRM tekniklerini kullanarak kendini iyileştirmeye çalışan doğaya destek olalım.
Bu şekilde devam ettiğimiz müddetçe atmosferle tam olarak anlamadığımız biçimde oynamak faydadan çok zarar getirecektir. Bugünden bunu gelecekte uygulamayı düşünecek olan ülkelere ne tür yaptırımlar uygulanacağını düşünmekte de fayda var. Diğer ülkelere ve hatta insanlığın tamamına danışmadan bu tür denemelere girişmenin mümkün olmaması gerekli, insanlığın ve doğanın iyiliği için.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…