KadınManşet

Günebakan yalınayak kadınlar: Solar Mama

0
Akouavi,A Solar Grangmother from the remote village of Agome Sevah in Togo..Pic Lar boland 2014

Sene 2016 günlerden 8 Mart olmuş ve 1857’nin 8 Mart’ında tekstil işçisi 40,000 kadının insani çalışma şartları için yaptığı grevin üzerinden tam 160 (yüz altmış) sene geçmiş, kadın hakları mücadelesi dalgalarca çoğalmış, içine ekolojik mücadeleyi de katmış ve fakat hala kadın cinayetleri önlenmek bir yana teşvik ediliyor, toplumsal cinsiyet rolleri ant olarak içiliyor ve her türlü baskı ve yasak yığın halinde boca ediliyorken güzide topraklarda; dünyanın en mahrum bölgelerinde güneş toplayan kadınların hikayesi bir kez daha hatırlatsın kadının fennini günün anlam ve önemi vesilesiyle.

Barefoot-Engineers-in-Raj-005

Kamla Devi, 38, Yalınayaklar Koleji’nin ilk mezunu ve yeni gelenlere eğitim vermeye devam ediyor. Görsel: Suzanne Lee/Panos

Bunker Roy olarak tanınan Sanjit Roy’un hayatının 45 yılını adadığı Yalınayaklar Koleji (Barefoot College)ni meşhur TED konuşmalarından biliyor olabilirsiniz. Roy, Hindistanlı bir toplum aktivisti. Delhi Üniversitesinden mezun, fakat öğrenciliği sırasında Hindistanı’ın en yoksul bölgelerinden biri olan Bihar’da kıtlıktan etkilenen insanlara yardım projesinde gönüllü olarak çalıştıktan sonra kendi elitist fanusunun ayrımına varır ve yoksulluk ve eşitsizlikle mücadele hayattaki misyonu haline gelir. Bu amaçla çıktığı yolda tanıştıklarıyla el ele vererek 1972 senesinde Tilonia köyünde terk edilmiş bir tüberküloz sanatoryumunu devralır ve sonradan Yalınayaklar Koleji olarak tanınan Sosyal Hizmet ve Araştırma Merkezi’ni (Social Work and Research Center) kurar.

Yalınayaklar Koleji, Gandhi’nin kısaca azla ve mevcut olanla yetinme ve basit yaşama olarak özetleyebileceğimiz düşünce biçimini merkeze alıyor ve dürüstlüğe, gündelik yaşam çözümlerine, yaratıcılığa, dayanışmaya ve eşitliğe vurgu yapıyor. Ayrıca okul, 2006 yılında 1 milyon dolar değerindeki Alcan Sürdürülebilirlik Ödülü’nü (şimdilerde Rio Tinto Altan olarak geçiyor) kazandı. Literatürde tam tanımı yapılamasa da düşük maliyetli, yerel malzemelerle yapılan ve yerel iş gücünü kullanacak, sürdürülebilir ve tekrarlanabilir sonuçlar üretmesi amaçlanan uygun teknolojilere bir örnek olarak görülebilir ortaya çıkan güneş enerjisi sistemleri. Ki bu da pek çok şey gibi mevcut ekonomik düzen ve kalkınma anlayışında tartışmalı konulardan biri. Buna benzer şekilde, bir başka Hindistanlı aktivist Vandana Shiva’nın da yoksulluğu kutsadığını iddia eden pek çok insan var. Kalkınmanın ve büyümenin tanımına, ayrımına; sürdürülebilirlik ve etik tartışmalarına girmeden söyleyebileceğimiz bu projelerin pek çok kadının hayatını değiştirdiği, onları ve aynı zamanda etkileşim halinde oldukları diğer kadınları güçlendirdiği, kendine yetebilir ve (görece) bağımsız kıldığı. Devrimi satın alamayacağımızı ancak devrim olabileceğimizi düşünürsek, dışarıdan teknoloji transferleri yerine mevcut imkanlarla erişilebilir ve sürdürülebilir teknolojiyi amaçlayan bu oluşumu oldukça devrimci de bulabiliriz.

Okur-yazarlık oranının düşük olduğu yoksul ve ihmal edilmiş bölgelerde okur-yazarlık oranı düşük dahi olsa teknolojiye erişimin her bireyin hakkı olduğuna inanan Yalınayaklar Koleji, adem-i merkeziyetçi bir yaklaşımla teknoloji üretim, yönetim ve sahipliğini burada yaşayan insanlara aktarmayı amaçladı. Bu niyetle kurulan kolejde herkesin bilgi kaynağı olarak görüldüğü; öğretmenin öğretmekle kalmayıp aynı zamanda kendisinin de öğrendiği müşterek bir eğitim ve öğretim merkezi oldu. Yoksulluğun sürdürülebilir bir şekilde ortadan kaldırılmasında  toplumsal cinsiyet eşitliğinin, özellikle Hindistan gibi kadınların bastırıldığı ve emeklerinin görünmez kılındığı ülkelerdeki ilave öneminin farkındalığıyla, erkek işi olduğu iddia edilen pek çok alanda kadın elinin güçlendirilmesi adına eğitimler gerçekleştirildi ve bu eğitimlerde kast sisteminin en alt tabakasında yer alan köylülerin kendi içlerinde de en az değere layık görülen orta yaşlı, dul, engelli veya yalnız olarak çocuk yetiştiren kadınlara öncelik tanındı.

2

Kamla Devi. Görsel: Suzanne Lee/Panos

BM Kadın Birimi (UNWomen) nin de maddi destekleyiciler arasında olduğu Yalınayaklar Kolejinin kadınların kendine yetebilmesi, hayatlarını yokluk döngüsünün dışına yine kendi bilgi ve birikimleriyle çıkarabilmeleri ve bu öz sermayeyi çevrelerindeki kadınlara da kar topu etkisiyle yayabilmeleri amacıyla gerçekleştirdiği bu projeler, kadınlar özgür olduğunda dünyanın yerinden oynayacağını binlerce örneğinden biri.

Mecazi ismini dünyanın hemen dört bir yanında yalınayak dolaşan, toplumsal sınıfların en altına itilmiş yoksullarından alan Yalınayaklar Koleji, profesyonelliğin tanımını yetenek, güven ve inancın bileşimi olarak yeniden tanımlıyor ve alınan sertifika veya derecelere değil topluma katabileceklerinize değer biçiyor. Bu bağlamda Yalınayak Profesyoneller; gündüz ve gece okullarında öğretmen, dişçi, ebe, sağlık emekçisi, kuyu kazıcı, mimar, mühendis ve benzerlerini yetiştiriyor. Dahası, Roy, genç-yaşlı tüm kadınların sahip olması gereken eğitim fırsatının ve bunun yaratacağı dönüşümün farkında olacak ki altı aylık güneş enerjisi mühendisliği eğitimi için dünyanın çeşitli yerlerinden 40 kadının Tilonia’ya gelmesi sağlanıyor. Bu nedenle, çoğunlukla, öğrenciler ve öğretmenler aynı dili dahi konuşmuyor ve gelen öğrencilerin çoğu okuma-yazma bilmeyenlerden oluşuyor. Karışık devreleri okuma-yazma bilmeden de anlaşılır kılmak için renk kodları kullanılıyor.

2004’te Etiyopya’nın ilk güneş paneli Yalınayaklar Koleji mezunu bir kadın tarafından kuruldu. Bu başarının çektiği dikkat sayesinde Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Etiyopya hükümeti 2006 yılında 36 kadının altı aylık eğitimlere katılmasına destek oldu ve 250 adet güneş enerjisiyle çalışan fener yine bu kadınlar tarafından kurulan küçük atölyelerde hayat buldu. 2005 yılında 10 olan Afganistanlı kadın öğrenci sayısı 2008 yılı ortalarında başlayan bir diğer altı aylık eğitimde artarak Tanzanya, Uganda, Gambia, Malawi, Etiyopya, Rwanda ve Bhutan’dan gelen 35 yaş üstü onlarca diğer kadını da gruba dahil etti. Bir diğer örnek de balayı tatilcilerinin gözdelerinden Zanzibar. Kırsal kesimin yaklaşık %10’unun elektriğe erişiminin olduğu Afrika kıtasındaki Zanzibar’da 13 kadın Yalınayaklar Kolejinin eğitiminden geçti ve kendilerini Solar Mama olarak tanımlayan bu kadınlar geleceğe dair umutlu görünüyor. Yapılan bir röportajda kadınlardan birinin sözleri dikkat çekici; erkeklerden önce maddi bağımsızlığı tanıdığını söyleyen ve ilk başlarda destekçi görünse de sonraları arkadaşlarının etkisiyle karısının bu yeni, bilgili, donanımlı ve kendine güvenen halinin onu hafifmeşrep yapacağını düşünen kocasından boşanan Othman, bakış açısını kızlarına da aşılamaya kararlı.

Görsel: Suzanne Lee/Panos

Görsel: Suzanne Lee/Panos

Roy, büyük annelere eğitim olarak nitelendirdiği  yaklaşımını Hindistan’daki deneyimlerinden öğrendiklerini ifade ettiği, erkeklerin sertifika odaklı olması ve kırsalı arkada bırakıp büyük şehirlere gitmeye daha yatkın olması; kadınlarınsa yeni deneyimlere daha açıkken, geri dönüp edindikleri bilgileri paylaşıma daha yatkın olmasıyla açıklıyor. Özcü ve indirgemeci yaklaşımların ne kadar sağlıklı olduğu tartışmaya açık olsa da milyonlarca hemcinsi gibi emekleri görünmez kılınmış, ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören ve asli görevleri kuluçkaya yatmakla ev işlerine koşturmak sanılan kadınların okuma-yazma bilmeseler dahi kısa sürede güneş enerjisi panelleri yapacak, kuracak ve tamir edecek birer mühendis olması, yaşadıkları yerlerde merkeziyetsiz ve yenilenebilir güneş enerjisi sistemlerini kurması, bundan hem kendisinin, hem içinde yaşadığı ve birbirlerine karşılıklı bağımlı oldukları toplumun, hem de fosil yakıttan (görece) arınmış çevrenin fayda sağlaması; bununla kalmayıp yaşadıkları yerlere döndüklerinde  kendi eğitim çemberlerini oluşturarak bu bilgilerin yayılmasını sağlaması fikri Clara Zetkin’in sözlerini anımsatıyor: “Kadının özgürlüğü, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, yalnızca emeğin sermayenin boyunduruğundan kurtulmasıyla gerçekleşecektir.” Adem-i merkeziyet, yenilenebilir enerji ve topluluk desteği..

Akouavi,A Solar Grangmother from the remote village of Agome Sevah in Togo..Pic Lar boland 2014

Togo’nun uzak köylerinden A. Akouavi Görsel: Bunker Roy

Mitolojide Güneş tanrıçalarının tanrıya dönüşmesi ataerkil zihniyet istilasının bir sonucu olduğu söylenir. Besleyen, doğuran, ihtimam gösteren bir doğa ana sembolünden önce ve öte, tüm gücü ve kendinden ışığıyla Güneş’tir kadının simgesi, fakat ataerkil düzen Güneş’in ışığını yansıtan, “gel-git”li ve daha arka planda kalan Ay’ı kadına atfedip Güneş tanrılarını çıkarmıştır sahneye bu yaklaşıma göre. Muktedir olanın neyi dayattığını umursamadan Güneş’in simgesi, toplayıcısı tüm yalın ayak kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun!

34-Özge-Geyik

 

Özge Geyik

 

 

 

More in Kadın

You may also like

Comments

Comments are closed.