Doğa MücadelesiManşet

Gezi’nin 10. yıl dönümü: Karanlık gider, Gezi kalır

0
Gezi
Fotoğraf: Gürcan Öztürk /AFP - 2013

Taksim Dayanışması, Gezi Direnişi‘nin 10’uncu yılında da saat 19.00’da özgürlük, demokrasi ve adalet taleplerini yinelemek için Taksim’de bir araya gelme çağrısında bulundu:

“10 yıl önce bütün güzellikleriyle hayatımıza giren Gezi Direnişi’nin yıl dönümünde, Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve adalet talebimizden vazgeçmiyoruz. 31 Mayıs’ta Taksim’deyiz.”

10’uncu yılında da Taksim’de anılacak Gezi Direnişi için Gezi uğruna canını verenler, Gezi’yle büyüyen ve çoğalanlar, Gezi’yle tutsak olanlar ve milyonlara ulaşan direniş adına selama durulacak. Peki bu son bir yılda Gezi’ye dair neler yaşandı?

Gezi Davası’nda verilen cezalar onandı. İş insanı Osman Kavala, eski CIA danışmanı Henri Barkey ve Can Dündar‘ın da aralarında bulunduğu dokuzu firari 17 sanığın “15 Temmuz darbe girişimi” ile “Gezi Parkı olayları“na ilişkin iddialar kapsamında yargılandığı dava Nisan 2022’de karara bağlanmıştı.

İstinafın bozma kararı üzerine İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi‘nce ikinci kez yapılan yargılamayla ilgili mahkeme heyeti, Osman Kavala’ya “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti. Kavala casusluk suçlamasından beraat etmişti.

Ayşe Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi ise “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve kararla beraber tutuklanmalarına hükmedildi.

Henri Jack Barkey, Can Dündar, Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi‘nin ise dosyaları ayrıldı.

Tutuklu Can Atalay vekil oldu

Öte yandan 18 yıl hapis cezası alan ve bir yıldır tutuklu olan Avukat Can Atalay, Türkiye İşçi Partisi (TİP) listelerinden Hatay milletvekili seçilerek Meclis’e girdi.

Atalay’ın tahliyesi henüz gerçekleşmedi. TİP tutuklu Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesi yönündeki çağrısını ise sürdürüyor.

Gezi Direnişi’nden bu yana 10 yıl sürse de etkileri hala hissediliyor. Türkiye’de görülen en geniş çaplı katılımın olduğu direnişlerden biri olan Gezi, hala politik söylemlerin içerisinde yer alıyor.

Türkiye’deki mevcut kutuplaşma ortamında Gezi’nin de safları belirlediği söylenebilir: Gezi’yi iyi ve kötü ananlar…

Gezi’de yitirilenler

Eylemler süresince Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Medeni Yıldırım yaşamını yitirdi. Mehmet İstif ve Elif Çermik maruz kaldıkları gaz nedeniyle hayatını kaybetmişti.

Fotoğrafçı Mert Can Bükülmez‘in ortaya koyduğu ve Gezi’ye selam gönderen, Gezi’de bulunan direnişçilerin yaşamlarına dokunan fotoğraflar da Gezi’de yitirilenleri anıyor:

Yitirilen kimi zaman bir çocuk, kimi zaman da bir bakış:

‘Bizler, Gezi Direnişinin arkasındayız’

Yeşil Düşünce Derneği de Gezi’nin 10’uncu yılına istinaden Gezi’de bulunan ve Gezi’yle büyüyen ve yeşilin, doğanın, peşine düşen direnişçilere mikrofon uzattı:

“Bizler, Gezi Direnişinin arkasındayız. Bu süreç boyunca kazanılan dayanışma ve demokrasi deneyimlerini yaşamın her alanında devam etmesi için mücadeleye devam ediyoruz.”

10 yıl önce bugün neler oldu?

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Taksim Meydanı’ndaki Gezi Parkı’na Topçu Kışlası inşa edileceğini açıklamıştı.

Parkı korumak için örgütlenen sivil toplum 27 Mayıs’ı 28 Mayıs’a bağlayan gece iş makinelerinin Gezi Parkı’na girdiğini görünce sosyal medyadan çağrı yaptı.

Kısa sürede çok sayıda insan parkın çevresinde toplandı. Polis parkın çevresinde bariyer kurdu ve halka biber gazıyla çok sert müdahale etti.

Sosyal medyadan yapılan Gezi Parkı’nda toplanma çağrıları kesilmedi. 28 Mayıs akşamında park çevresinde daha büyük bir kalabalık vardı.

Parkta süren çalışmalar durduruldu.

Eylemciler parkı korumak için nöbet tutmaya başladı. 31 Mayıs sabahı polisin parka girerek, çadır kuran eylemcileri fiziksel müdahaleyle dağıtması, eylemlerin daha da büyümesinin sebeplerinden biri oldu.

Gezi Parkı’nda toplanan eylemcilerin çadırları, belediye çalışanları tarafından geceyarısı ateşe verildi. Polisin kullandığı gücün “orantısız” olduğu eleştirileri yapıldı.

‘Doğa katliamı söz konusu değil’

Eylemcilerin çadırları polisler tarafından yakıldı. Çadırların yakılma görüntüleri sosyal medyada yayınlanınca büyük bir infiale yol açtı. Yapılan eylem çağrıları sonunda gün boyunca Gezi Parkı ile Taksim Meydanı’nda toplanan binlerce kişi ile polis arasında sert çatışmalar yaşandı.

Gün içerisinde Taksim’de eylemler devam ederken, İstanbul Altıncı İdare Mahkemesi, Topçu Kışlası’nın yapımına onay veren kararı iptal etti.

Dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da bir basın toplantısı düzenledi. Mutlu, bir doğa katliamının söz konusu olmadığını ve olaylarda istismar çabası olduğunu söyledi.

Gün boyu devam eden müdahalede yoğun biber gazı kullanımı ve TOMA’dan sıkılan basınçlı su ne­deniyle üç kişi gözünü kaybetti; onlarca kişi yaralandı.

31 Mayıs’taki müdahale eylemleri daha da büyüttü. Gezi Parkı eylemleri İstanbul dışına taştı ve 79 kente yayıldı.

1 Haziran eylemlerin kronolojisinde kritik bir tarih oldu.

Erdoğan Taksim’e kesinlikle Topçu Kışlası yapılacağını, geri adım atmayacaklarını tekrarlamıştı. Kadıköy’deki mitingini iptal eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kalabalık bir grupla Taksim’e gitti, Gezi Parkı’na girdi. Polis CHP’lileri de dağıttı.

Eylemciler, 15 gün boyunca parkta kaldı

Akşam saatlerinde Taksim çevresinde toplanan kalabalık büyüyünce, polis Gezi Parkı çevresinden çekilmek zorunda kaldı.

Eylemciler bir gün sonra yeniden parka döndü. 15 gün boyunca parkta kaldılar ve 15 gün boyunca Gezi Parkı toplumun adalet, demokrasi ve özgürlük taleplerinin odağı oldu.

Ankara’da Kızılay’da toplanan kalabalık, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Başbakanlık binasına yürümek istedi. Ancak polisin müdahalesiyle karşılaştı. Ankara’da 500 kişi gözaltına alındı.

Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler, altı günde 67 şehirde 235 eylem yapıldığını ve bin 730 kişinin gözaltına alındığını söyledi. Güler, maddi zararın da 20 milyon lirayı aştığını açıkladı.

Güler, 115 güvenlik görevlisinin ve 58 sivilin yaralandığını belirtirken, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ise yaralı sayısını 22’si ağır olmak üzere bin 740 olduğunu bildirdi.

9 Haziran’da Türkiye, güne dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun Twitter üzerinden attığı mesajlarla başladı. Mutlu, “Gençler, Gezi parkında kuş sesleri, ıhlamur kokusu ve arı vızıltısıyla huzurlu bir sabah varmış doğru mu? Aranızda olmak isterdim” yazdı.

Günün ilerleyen saatlerinde Taksim Dayanışma Platformu, Taksim Meydanı’nda büyük bir miting düzenledi. Mitinge yüz binlerce kişinin katıldığı belirtilirken, eylemlerin başlamasından bu yana Taksim’de düzenlenen en büyük toplantı olarak kayıtlara geçti.

Polis müdahalesi yeniden

15 Haziran’da polis önce parkın boşaltılması için anons yaptı ve akşam saatlerinde de Meydan tarafından Gezi Parkı’na biber gazı atarak girdi. Eylemciler, polisin girmesinin ardından parktan ayrıldı. Eylemcilerin bir kısmı Meydan civarındaki başka noktalara giderken, bazıları da Divan Otel’e sığındı. Müdahalede yüzlerce kişi yaralanırken, 350 kişi de gözaltına alındı.

Böylece Taksim Meydanı’nın ardından Gezi Parkı’ndaki işgal eylemi de son bulmuş oldu. Taksim Meydanı ve civarına çok sayıda polis yerleştirilirken, Gezi Parkı da bir süre halka kapatıldı.

10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı

İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre Bayburt ve Bingöl hariç 79 ilde düzenlenen eylemlere 2.5 milyon kişi katıldı. Taksim Dayanışması ise rakamların dört milyonun üzerinde olduğunu söyledi.

Eylemler süresince Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Medeni Yıldırım yaşamını yitirdi. Mehmet İstif ve Elif Çermik maruz kaldıkları gaz nedeniyle hayatını kaybetti.

On bine yakın kişi polis saldırısıyla yaralandı.

40 iddianame hazırlandı

Gezi Parkı eylemleri nedeniyle 2013’ün sonuna kadar İstanbul’da 40 ayrı iddianame ile 308 kişi hakkında dava açıldı. Bezmi Alem Valide Sultan Camii’ne “ayakkabılarıyla girdikleri ve camide bira içtikleri” iddiasıyla yaklaşık 200 kişi yargılandı.

Polislerin aldıkları cezalar

Eylemler sırasında mahalle esnafı ve polis tarafından dövülerek katledilen Ali İsmail Korkmaz‘ın ölümüyle ilgili görülen davada, Korkmaz’a son tekmeyi atan polis Mevlüt Saldoğan, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından denetimli serbestlik süresinin iki yıla çıkarılması nedeniyle tahliye oldu. Saldoğan, darbecilik suçlamasıyla devam ettirilen Gezi Parkı davasına, mağdur olarak kabul edildi.

Ethem Sarısülük‘ün öldürülmesiyle ilgili görülen davada da, Ahmet Şahbaz‘a bir yıl dört ay 20 gün hapis cezası verildi. Bu ceza da 10 bin 100 TL para cezasına çevrildi. Yargıtay cezayı az bularak kararı yeniden bozdu, mahkeme Şahbaz’a bu defa da 15 bin 200 TL para cezası verirken, karar Yargıtay tarafından onandı.

Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili davada yargılanan Fatih Dalgalı, hep tutuksuz yargılandı.

Dalgalı hakkında, iddianamedekinden daha hafif bir suçlama olan “bilinçli taksirle öldürme” suçundan cezalandırma istendi.

Abdullah Cömert‘in ölümüyle görülen davada ise Sanık polis memuru Ahmet Kuş “olası kastla öldürme” suçundan tutuksuz yargılanıyordu.

Mahkeme, 14 Mart 2016’da Kuş’u “kastın aşılması suretiyle öldürme” suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı ancak tutuklama kararı vermedi. Karar, Yargıtay tarafından bozulunca Kuş’un cezası bu defa altı yıl 10 ay 15 güne indirildi. Kararın yargıtay tarafından onanmasının ardından Mart 2020’de tutuklandı.

Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan ve Mehmet Ayvalıtaş’ın öldürülmesiyle ilgili yargılananlar ise bir cezaya çarptırılmadı.

10 yıl önce bugün başlayan Gezi Direnişi’yle anılan 1 Haziran eylemlerin kronolojisinde kritik bir tarih oldu.

Dokuz yıl geçti: Fotoğraflarla Gezi Direnişi

You may also like

Comments

Comments are closed.